Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır, Terörle Mücadele Kanunu’nun AB standartlarında olduğunu savunarak, ”Türkiye’de Terörle Mücadele Kanunu’ndaki bir değişikliği kabul etmek mümkün değildir” dedi.
Erdoğan rest çekmişti

Fotoğraf: DHA
‘Vize serbestisi’ için Türkiye’nin, yolsuzluk, ifade özgürlüğü ve suçluların iadesi gibi konularda üstüne düşeni yapmadığı açıklanmıştı. Yerine getirilmeyen kriterlerden en dikkat çekici olanı ise, Türkiye’nin terörle mücadele yasalarının Avrupa muktesabatına göre düzenlenmesiydi.
Erdoğan, Avrupa Komisyonu’na Belçika’nın Brüksel kentindeki Avrupa Birliği Konseyi binasının arkasında kurulan Kürt hareketine ait çadırı bir kez daha hatırlatarak, “Biz yolumuza gidiyoruz, siz de yolunuza gidin” sözleriyle seslenmiş, üç gün sonra ise Avrupa’ya bu kez sözlerini tutup olumlu adım atma çağrısında bulunmuştu.
‘Anlaşmanın bir unsuru değil’
Türkiye’nin konuya ilişkin tutumunun değişmeyeceğinin sinyalini veren Bozkır, Avrupa Parlamentosu oturumundan önce verdiği söyleşide AB’nin Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik talebini eleştirdi.
Bozkır, Türkiye’nin söz konusu kanunun aslında Avrupa standartlarında olduğunu savunarak, “2002 yılındaki Avrupa Birliği genelgesine atıfta bulunarak bambaşka bir ortama götürülmesi burada gerçekten çok sıkıntılı bir durum ortaya çıkarttı. Bu konu vizenin kaldırılmasının bir unsuru değildir. Vizenin bir parçası değil bu konu. Eğer vize konusunda haklı nedenlere dayanmayan bir ilerleme kaydedilemezse o zaman bütün bu anlaşmanın beş unsuru gözden geçirilecektir” dedi.
Bozkır, AB’nin isteklerini kesin bir dille reddederek, “Türkiye’de Terörle Mücadele Kanunu’ndaki bir değişikliği kabul etmek mümkün değildir. 450’nin üzerinde şehit verdiğimiz bir ortamda çok ciddi terör operasyonlarının sürdüğü bir ortamda Terörle Mücadele Kanunu’nun siyaseten Türkiye’de ele alınması mümkün değildir” dedi.
‘Yapılacak yanlışlığı önlemek için geldik’
Bozkır sözlerine şöyle devam etti: “Geri Kabul Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden fasılların açılmasına Türkiye’ye gönderilmesi gereken 3 milyar Euro’nun henüz gelmemiş olmasına kadar bütün tablo gözden geçirilecektir. Benim buraya geliş nedenim bu unsurları tekrar son kez belki de konuşmak ve yapılacak olan bir yanlışlığı önlemek.”