Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, MİT TIR’ları soruşturmasının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na uzanabileceğini ima etmesiyle başlayan ‘CHP’ye kumpas’ tartışmalarına partinin eski genel başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal da katıldı.

Fotoğraf: DHA
Erdoğan, MİT TIR’ları soruşturmasında tutuklanan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “Buradan çıktım çıktım. Çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım” dediğini öne sürerek, “İçerdeki zatla Kılıçadaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın” demişti.
Cumhurbaşkanının bu ifadeleri üzerine CHP’den yapılan açıklamada Kılıçdaroğlu’na ‘kumpas kurulduğu’ savunulmuştu.
‘Siyasi kavgayı mahkemede çözmek yanlış iş’
DHA’nın haberine göre Baykal, ‘kumpas’ iddiaları hakkında şunları söyledi: “Siyasi kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek yanlış iştir. Siyasetin zemini ayrı. Siyasetin tarafı hakim polis değil. Siyasetin tarafı halk, işçi, memur, kadın, emekli, yatırımcı, girişimci taraftır. Bunların dili başka, mahkemenin dili başka. Mahkemede alet kelepçe. Siyasette alet kelepçe değil. Siyasetin aleti ‘Sen ne diyorsun kardeşim’ diyerek sormak ve dinlemektir.”
‘Çok ciddi sıkıntılar var’
“Türkiye’de her düşünceye, her anlayışa, her sese ihtiyaç var” diyen CHP’li vekil şöyle devam etti: “‘Sen sus kardeşim ben biliyorum’ seslerine ihtiyacımız yok. Bir müzakere bir paylaşma bir tartışma ortamı yaratılamadı. Herkes ‘dediğim dedik’ anlayışını dayattı. Gücü olan anlayışını dayattı sonra her şey sıkıştı. Çok ciddi sıkıntılar var. Bir oturalım konuşalım. Partiler dinlesin, değişik görüşler dinlesin. Ülkenin yararına milletin yararına ne varsa ona bakalım. Herkesin bir kendi yararı var. Bir de milletin yararı var.”
‘Siyasetle hukuku çatıştırmamak lazım’
Siyasetle hukuk karşı karşıya geldiğinde ikisinin de kaybedeceğini dile getiren Baykal, “Siyasetle hukuku çatıştırmamak lazım. Siyaset kendi zemininde yürüyecek hukuk kendi zemininde. Siyasetçi ‘Vay bu gelişme beni rahatsız etti, hukuk sopasını kullanarak hallederim’ demeye başladı mı iş sıkıntıya girer” ifadelerini kullandı.
‘Bunun sonu kötü’
Siyasette denge kaybolunca tüm dengelerin bozulduğunu savunan Baykal’a göre ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı merkeze alan ve yüzde 51’le kabul edilen anayasa değişikliği işleri tamamen ‘çığrından çıkardı’: “Anayasa herkese eşit, hür, herkese yukardan bakar, herkesi kucaklar ayrım yapmaz, devlete devlet mualemesi yapar devlete parti muamelesi yapmaz. Parti üstüdür. Parti anayasası olursa parti devleti olursa bunun sonu kötü. Etrafınıza bakın görüyoruz, acı, gözyaşı, ızdırap. Buna bir ‘Dur’ dememiz lazım. Bir fırsat geçse buna ‘Dur’ demek lazım. Anayasa partiler üstü bir anayasa olur değil mi? Bizdeki toplumun yarısının ‘Hayır’ dediği bir anayasa olur mu? Bu tablonun sürekliliğine geleceğine yatırım yapılır mı? Bu gitmez artık.”