Bazı meslek odaları da bazı meselelerin ısrarlı birer takipçisi. Mimar ve mühendis odaları ve onun çatı örgütü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) özellikle iktidar ve yandaşlarının çevre, kıyı ve yaşam alanlarını talanını ifşa etme ve bu talanın hukuki takibini yapma konusunda oldukça başarılı. Tabip odaları ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) hükümetin salgın politikalarının önemli bir takipçisi ve baskı örgütüydü, hala da öyle. Başka birçok konuda olduğu gibi.
Cumhurbaşkanının ve ortağının da uzunca bir süredir bazı meslek odalarına ve her şeye rağmen sesini çıkarmaya ve hak mücadelesine devam eden örgütlere tahammülleri olmadığını bizzat kendi açıklamalarından biliyoruz. Her ikisi de konuşmalarında bu örgütleri sık sık hedef gösteriyorlar. Barolar Birliği ve Metin Feyzioğlu “sorununu” nasıl kendileri için sorun olmaktan çıkardıkları ve Feyzioğlu’nu biat ettirdikleri malum. Her şey gözlerimizin önünde cereyan etti. Feyzioğlu örneği bize, biatın sonunun büyükelçilik olduğunu, Fincancı örneği ise biat etmemenin sonunun hedef haline gelme ve mahpusluk olduğunu gösterdi.