“Seni başkan yaptırmayacağız” cümlesinden tahrik olan zatın barış masasını devirmesinden sonra hedef tahtasının ortasına Demirtaş’ı oturtması boşuna değil. O kolay tahrik olan zatı daha da çileden çıkaran ise savaş naralarına karşı Demirtaş’tan gelen buluşlu bilişli cevap: Biz bu ülkede sizlere savaş yaptırmayacağız…
…Demirtaş’giller’in yukarıda alıntıladığım cümlesine dikkatle bakın “Biz bu ülkede size savaş yaptırmayacağız” demiyor, “Biz bu ülkede sizlere savaş yaptırmayacağız” diyor. Haklı. Savaşmak tek yanlı bir eylem olamaz. Savaşta iki taraf olur.
Bir taraf Kürt sorununu askeri yöntemlerle çözmek gibi kanlı ve budalaca bir karar alıp dağı taşı bombalayanlar. Peki öteki taraf?
AKP elebaşılarının 7 Haziran’da yitirdikleri tek başına iktidarı savaş, ölüm ve kan pahasına yeniden elde etme hesabındaki tuzağı fark etmeyip silaha silahla karşı koyup barış elde edileceğini umanlar. “Merkezi karar yok. Bu eylemler yerellerdeki inisiyatiflerin işi” deyip onları kınamaya, mahkûm etmeye yanaşmayanlar. “Bu hareket bizden sorulur. Yapılması gerekeni biz belirler; yapılacak analizleri biz söyleriz, biz yazarız” diye yorumlanmaması mümkün olmayan cümleler kuranlar.
Onlara da sözümüz olmalı: Sizlere Demirtaş’ı yedirtmeyeceğiz…