Avukat Hüseyin Ersöz, gazeteci Özlem Gürses’e açılan soruşturmada ‘Adalet Bakanlığı iznine’ dikkat çekti.
Fotoğraf: Özlem Gürses
Gazeteci Özlem Gürses, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan hakkında resen (kendiliğinden) başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Gözaltına alınma gerekçesi olarak Özlem Gürses’in YouTube kanalı TV OZ’de “IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” demesi gösterildi.
Ersöz X hesabından kararla ilgili şunları dedi:
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamasına baktığınızda, ‘bir dil sürçmesinin‘ adeta ‘niyet okumayla‘ yorumlandığını ve suç isnadına dönüştürüldüğünü görüyorsunuz.
* Savcılığın basın açıklamasından, Gazeteci Özlem Gürses hakkında, ‘Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama‘ ve ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma‘ suçlarından soruşturma başlatıldığı anlaşılıyor.
* TCK’nın 301’inci maddesinde düzenlenen ‘Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama’ suçundan soruşturma başlatılması ‘Adalet Bakanlığı’nın iznine’ bağlı. Gözaltı işleminden Adalet Bakanlığı’nın soruşturma için izin verdiği sonucu çıkıyor.
* Gazeteci Özlem Gürses’in mesleki kariyeri, bugüne kadar yaptığı yayınlar ve kişilik özellikleri göz önüne alındığında, atılı suçu işleme kastının olamayacağı açıkken, bakanlık tarafından soruşturma izni verilmesinin hukuka aykırı bir durum olduğunu ifade edelim.
* AİHM Kararları ışığında, Özlem Gürses’in gözaltına alınmasının bir hukuk güvenliği sorunu ve gazeteci kimliği sebebiyle de ‘örtülü bir sansür’ uygulaması olduğunu ifade etmek gerekiyor. Özlem Gürses, ifadeye çağrıldığında gelebilecek durumdayken, Ankara’da uygulanan gözaltı işlemi bu yönüyle de Özgürlük Hakkı’nın ihlali niteliğinde…
* Gazeteci Özlem Gürses’e yöneltilen ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma‘ suçunun oluşması için ‘halkta endişe, korku ve panik yaratmak amacı taşınması’ gerekiyor. Bu durumun Özlem Gürses’in YouTube yayınında gerçekleşmediği ise açık. Bu suçun yasal unsuru oluşmamışken ‘gözaltı tedbirine’ başvurulması da değinilmesi gereken bir başka hukuka aykırılık…
İstanbul başsavcılığının açıklaması şu şekilde:
“Cumhuriyetmizin milli ordusu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hakkında ‘Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş.’ şeklinde sözler sarfederek Türk Silahlı Kuvvetlerimize terör örgütü benzetmesi yaptığı, işkence ve katliamlarda bulunan terör örgütleriyle birlikte hareket eden ve işgalci olarak nitelendirdiği bir kurum olarak gösterdiği tespitiyle Devletin kurum ve organlarını aşağılama ve Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlarından soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımız re’sen başlatılmış olup şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır.”