Hollanda ev içi yaşamının orta sınıf sessizliğini aktardığı tablolarıyla sanat tarihinin en önemli isimlerinden sayılan ressam Johannes Vermeer’in eserlerini görmek için artık New York, Londra, Paris gibi destinasyonlara gitmeye gerek yok. Google Arts & Culture uygulamasıyla tüm Vermeer tabloları cep telefonu ekranında.
Fotoğraflar: Google Arts & Culture
Vermeer’in muhtemelen en çok bilinen şaheseri ‘İnci Küpeli Kız’ı içinde barındıran The Mauritshuis müzesi Google Arts & Culture’la işbirliği yaparak, sanatçının tüm eserlerinin yer aldığı, artırılmış gerçekliğe dayalı sanal bir müze oluşturdu.
Hollanda’da yaşayıp çalışan gizemli bir figür olarak anılan ressam Vermeer’in 20 yıllık kariyeri boyunca yaklaşık 45 resim yaptığı düşünülüyor. Vermeer uzmanları 36 eserin ressama ait olduğunu, diğerlerinin de ona atfedildiğini düşünüyor. Bazı Vermeer tablolarının ise kaybolduğuna inanılıyor.
Gerçek müzeden tek farkı gerçek olmaması
Bu ücretsiz uygulama sayesinde kameralı akıllı telefonu olan herkes Vermeer sergisini oturduğu yerden gezebilecek.
Böyle bir girişimi yapılma sebebi ise 17’nci yüzyıl eserlerinin çok hassas olmasından ötürü taşınmasının çok riskli olması. Bu uğurda hasar gören veya kaybolan eserler de olmuş.
Uygulama açıldığında ziyaretçiler tavansız bir müzeyle karşılaşıyor. Gösterilen odalardan birine girildiğinde, tıpkı galeride olduğu gibi perspektif değişiyor ve böylece daha gerçekçi bir deneyim yaşanıyor. Yakınlaştırarak resimlerin detaylarını görmek mümkün. Müzeler uygulama için yüksek çözünürlüklü fotoğraflar vermiş.
Sanal müzedeki ilk oda Vermeer’in en eski eserlerine adanmış. Müzenin geri kalanı ise tematik olarak tasarlanmış.
‘Engeller ortadan kalkıyor’
Google’ın kültür sanat laboratuvarının direktörü Laurent Gaveau’ya göre eserlerin kamuya açık hale gelmesi olumlu bir gelişme: “Hiç var olmamış türde müzeler üzerine kafa yorabilirdik. Kullanıcıların buna nasıl tepki vereceğini ve nasıl geliştirilebileceğini görmek istiyoruz.”
Müzelerin gittikçe önem kazandığını ve ziyaretin arttığını dile getiren Gaveau’nun sanal müze uygulamasına dair yorumu şöyle: “Görseller de dahil daha çok enformasyon paylaştıkça, insanların eseri kendi evlerinde görme deneyimini daha çok istediklerini düşünüyorum. Sanal müzeler engelleri ortadan kaldırıyor ve sahip olduklarımızı daha erişilebilir kılıyor.”
New York Times’tan çevrilmiştir.