Taraf gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ahmet Altan, kendisine hitaben “Kuddusi Okkır’ı tutuklattın” ve “Kuddusi Okkır’ı öldürdün” diye yazan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a köşesinden yanıt verdi.
Altan, Okkır’ın tutuklandığı dönemde henüz Taraf gazetesinin kurulmadığını, Okkır’ın eşiyle söyleşi yapan Hakan’ın cevabını almış olmasına rağmen ‘algı operasyonu’ yürüttüğünü belirtti.
Hürriyet gazetesi yazarı Hakan, son zamanlarda Taraf gazetesi eski genel yayın yönetmeni Altan’ın adını diline dolamış, Ergenekon ile Balyoz davaları üzerinden de ‘Yargılanacaksın’ başlıklık bir yazı kaleme almıştı.
Bunun üzerine Altan köşesinden “Programında canlı yayına çıkalım ikimiz. Orada her şeyi sor” diye çağrıda bulunmuş ancak Hakan resti kabul ettiğini söylese de “Programdaki ‘yargılamaya’, bazı tanıkların katılmasına da bir itirazın olmayacaktır sanırım” diyerek tek başına çıkmaya yanaşmamıştı.
Hakan’ın programa tek başına çıkmaya yanaşmaması üzerine Altan, Hürriyet yazarının hakkındaki iddialarına bir yazı dizisiyle yanıt vermeye başladı.
‘Okkır tutuklandığında Taraf gazetesi henüz kurulmamıştı’
Hakan’ın, 10 Mayıs Salı günü Hürriyet’te yayınlanan yazısında Altan’a hitaben ‘Kuddusi Okkır’ı tutuklattın’ demesine yanıt veren Altan’ın, P 24’te yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
“Kuddusi Okkır’ı tutuklattın…”
Net bir şekilde yazıyor:
“Tutuklattın…”
O kadar kesin ki okuyanın aklına en küçük bir şüphe bile gelmez. Ahmet Hakan’ın benim “tutuklattığımı” söylediği Kuddusi Okkır 23 Haziran 2007’de tutuklandı. O tarihte Taraf Gazetesi henüz kurulmamıştı. Taraf Gazetesi diye bir gazete yoktu Okkır tutuklandığında. Böylesine korkunç bir yalanın nasıl söylendiğini algılamanız zor olur diye bir daha söylüyorum. Kuddusi Okkır tutuklandığında Taraf Gazetesi henüz yoktu.
Olmayan bir gazeteyi ve onun yöneticisini bir adamı “tutuklatmakla” suçlayabilecek kadar ruhu, zihni, omurgası çarpılmış bir adamın nasıl bir “algı operasyonu” yaptığını, nasıl bir görevi üstlendiğini göstermeye sadece bu yeter.
Ama devam edeceğim.
Ahmet Hakan’a, Okkır’ı benim “tutuklatmam” yetmiyor, hızını alamayıp iki gün sonra “öldürdüğün Okkır” diye yazıyor. Kuddusi Okkır’ı ben tutuklatıyorum, ben öldürüyorum. Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır’la 27 Nisan 2016’da bir söyleşi yaparak, “Siz olaya cinayet diyorsunuz. Kim işledi bu cinayeti” diye soruyor.
Sabriye Okkır, Ahmet Hakan’a “İstanbul’daki üç hastane, Tekirdağ’daki hastane… Bu hastanelerin doktorları… Hakimler, savcılar… Dönemin adalet bakanı… Hepsi elbirliğiyle öldürdüler adamı. Tedavi ettirmediler. Hesabını da vermiyorlar” diyor.
‘Okkır’ın eşi röportajda Hakan’a yanıt verdi’
Acılı kadının cevabı, kimi suçladığı konusunda çok net.
Bu gerçeği bile bile “öldürdüğün Okkır” diye yazıyor gözünü kırpmadan.
Ölümünden sonra ise “hasta tutukluya gerekli ilgiyi göstermeyerek ölümüne sebep oldukları” için sorumlular hakkında beş tane eleştirel haber yayınlamışız.
Peki Okkır neden tutuklanmış? Okkır’ın adını polise, hem Danıştay baskınıyla, hem de Ümraniye’de bulunan silahlarla ilişkili olduğu saptanan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin veriyor, “belgeleri ondan aldım” diyerek… Onun üzerine tutuklanıyor.
Dönelim yeniden hukuksal süreçle ilgili gerçeklere.
‘Ahmet Hakan başka operasyonlar için de kullanılacak’
Okkır’ı tutuklayan hakim kim? İdris Asan. Şimdi ne yapıyor? Yargıtay’da üye.
Peki, Kuddusi Okkır tutuklandığında Başbakan kim? Tayyip Erdoğan. Şimdi ne yapıyor? Cumhurbaşkanı.
Okkır tutuklandığında Adalet Bakanı kim? Fahri Kasırga. Şimdi ne yapıyor? Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri.
Okkır’ın hastalandığı dönemde Adalet Bakanı kim? Mehmet Ali Şahin. Şu anda ne yapıyor? AKP Genel Başkan Yardımcısı.
Ahmet Hakan’ın yazılarında bunlarla ilgili bir suçlama var mı? Hayır.
Gerçekler bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar berrakken bir adam nasıl böylesine yalanlar yazabilir?
Normal bir ülkede böylesine ölümcül bir yalan yazdığı kanıtlanan birinin meslek hayatı biter ama Ahmet Hakan “gazeteci” olarak değil “algı operatörü” olarak Hürriyet Gazetesi’nde ve CNN Türk’te tutulacak.
Başka operasyonlar için de kullanılacak. Başka yalanlar da yazacak. Başka insanları da hedef gösterecek. Oralarda tutulmasının nedeni de, amacı da bu zaten. O bir “algı operatörü” çünkü, hayatını böyle kazanıyor…
İşte bunun için benimle tek teke karşılaşmaktan o kadar korkuyor… Bunun için illa kalabalıklar olsun istiyor… Bunun için başkalarının arkasına saklanabilmek için o kadar kıvranıyor. Böylesine yalanlar söyleyince kıvranmaktan başka çare kalmıyor tabii.