Dört günlük resmi ziyaret için Türkiye’de bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası yaşanan gelişmeler hakkında hükümete sert eleştiriler yöneltti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ortak basın toplantısında Twitter ve YouTube yasağını sorgulayan Gauck, ODTÜ’deki konuşmasında da özellikle ifade özgürlüğü üzerindeki baskıya vurgu yaptı.
Doğu Almanya’da doğup büyüyen Gauck, kendi deneyimlerinden örnekler verdiği konuşmasında kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, internetin kısıtlanması, MİT yasası, medya üzerindeki baskı ve Gezi protestolarına kadar birçok konuya değinip, “İtiraf ediyorum gelişmeler beni korkutuyor” dedi.
‘Kuvvetler ayrılığının zedelenmesi kaygı sebebi’
Hürriyet gazetesinden Zeynep Şafak’ın haberine göre, Gauck’un mesajlarının öne çıkan kısımları şöyle:
* 50 yaşıma kadar neyin hukuk ve neyin hukuksuzluk olduğuna bir komünist partinin karar verdiği sistemde yaşadım. O gün bugündür hep demokrasinin avantajlarını yaşayarak emin oldum. Almanya kuvvetler ayrımına saygı duymaktadır. Demokrasinin sağladığı kazanımı yaşama tecrübesinin etkisiyle herhangi bir yerde hukuk devletini ve birçok ülkede denenmiş olan kuvvetler ayrımını kısıtlama eğilimini gördüğüm zaman bunu özel bir kaygı duyarak izlerim.
‘Hükümet yargı bağımsızlığına zarar veriyor’
* Hükümetin, hoşuna gitmeyen çok sayıda savcı ve polisi yerinden alışı, çarpık gelişmeleri aydınlatmalarına engel olur. Hükümet kararları kendi lehine etkilemeye veya hoşnut olmayacağı kararlardan kaçınmaya çalışırsa yargı bağımsızlığı hala güvence altında olur mu diye soruyorum.
‘Müdahale olarak algılamayın’
* Beni lütfen yanlış anlamayın. İfade ettiklerim içişlerine müdahale değil, eşit düzeyde paylaşım arzusu. Söylediklerim totaliter bir devlette uzun yıllar edinmiş olduğum deneyimler sonucunda demokrasinin savunucusu bir vatandaşın duyduğu kaygılardır.
‘Demokrat olarak susamam’
* Bir demokrat olarak, kendi ülkem olmasa da ne zaman hukuk devletinin tehlike altında olduğunu görsem o zaman sesimi yükseltirim. Sesim insanlar içindir; onurları, özgürlükleri ve fiziksel dokunulmazlıkları içindir. Bizler de başka ülkelerin tavsiyelerini dinlemeye hazırız. Almanya’da işlenen cinayetlerden sonra soruşturmaların tek yönlü olduğuna yönelik eleştirileri kabullenmek zorundaydık ve kabullendik.
‘Gizli servis kontrolü amaçlanıyor’
* Son zamanlarda birçok kişinin demokrasiye tehdit oluşturduğu şeklinde algıladığı bir yönetim üslubundan ötürü hayal kırıklığı, burukluk ve öfke ifade eden sesler de duyuyoruz. Örneğin insanların nasıl bir yaşam tarzını benimsemeleri gerektiğine ilişkin bir müdahale söz konusu olduğunda hayatları üzerinde daha güçlü bir gizli servis kontrolü amaçlandığında, sokak protestoları zor kullanılarak bastırıldığında hatta bu yüzden insanlar canından olduğunda…
‘Bilgi ve özgürlük demokrasinin iki şartıdır’
* İtiraf ediyorum; bu gelişmeler beni korkutuyor. Özellikle de fikir ve basın özgürlüğü kısıtlandığı için. İnternet ve sosyal iletişim ağlarına erişimin kısıtlandığını; eleştirel bakış açısına sahip gazetecilerin işten çıkarıldığını hatta yargılandığını; gazetelere yayın yasağının getirildiğini ve yayıncıların hukuki baskı altına alındıkları zamanı yaşıyoruz. Oysaki kapsamlı şekilde bilgilendirmek ve bilgilendirilmek özgür ve demokratik toplumun iki ana şartıdır. Ancak bu sayede çarpık gelişmeler aydınlatılabilir ve hükümetin eylemleri kontrol edilebilir.
‘Vatandaş emir kulu değildir’
* Protesto uyarıcı bir sinyaldir. Vatandaşların kendilerini birer emir kulu olarak algılamamaları ülke refahına hizmet eder. Türkiye vatandaşları ülkelerinin kaderini şekillendirmek için ortak hareket etmeye hazırlarsa bu olgunluk işareti olarak övgüye şayandır. Demokrasinin bu angajmana ihtiyacı vardır.
‘Hayat tarzına müdahale edilemez’
*Demokrasi ötekine saygı gerektirir. Kimsenin hayat tarzına zorla müdahale edilemez. Kimsenin dininin kamusal alana da uygulamasına engel olunamaz. Almanya da bu saygıyı öğrenmek zorundaydı. Demokrasinin diyaloğa ihtiyacı vardır. Kamuoyunda kullanılan dilin zehirlenmesi ve düşman imajının yaratılması toplumsal alana zarar verir.