Kamu düzeninden asıl kasıt eylemlerdeki görüntü kadar, PKK’nın her tür ‘devletimsi’ işlevden (adliye, zaptiye, maliye, tapu, vs.) uzaklaşması, gizli bir siyasi merkez kurmaktan vazgeçmesi, şehirlerin, kasabaların karar süreçlerinden çekilmesi olarak tanımlanabilir. Bu kavram siyasi iktidar tarafından bir egemenlik meselesi, devlete ilişkin varoluşsal bir mesele olarak tanımlanıyordu. Bu çerçevede siyasi iktidarın attığı ilk adım İç Güvenlik Yasa Tasarısı oldu.
Buna yanıt PKK’dan yaz ortasında, siyaseti geri iten, silahı öne çeken çok daha keskin bir hamleyle geldi.
Nitekim egemenlik ve alan kontrolü meselesinin açık çatışmalara dönmesi, PKK’nın fiili özerklik ilanlarıyla, Suriye’deki kanton modelini Türkiye’de uygulamaya koymasıyla, şehir savaşlarını başlatmış ve açık bir kopuşa yol açmıştır.
Bugün yaşanan gerek Türkiye’de, Cizre’de tüm tartışmalar gerek Cenevre toplantıları açısından yaşanan tüm gelişmeler aslında bu çerçevenin yan unsurları, sonuçlarıdır.