Sonuç, silah kullanma yetkisini aşma, işkence, kötü muamele gibi bireyin ‘yaşam hakkına’ yönelik suçların soruşturulmasının izne bağlı tutularak yargılanmalarının engellenmesi ve sınırlandırılmasıdır.
Sorunun kaynağı yargının yaşadığı örselenmededir.
Mesele bu örselenmenin üzerine gitmektedir.
Ancak devlet kurum ve organlarının uyumlu çalışmasından sorumlu bir makamın, Cumhurbaşkanı’nın, en üst hakem kurumu, Anayasa Mahkemesin’i ve kararlarını, ‘tanımam, uymam’ diyerek karşıladığı, süren bir davanın esasıyla ilgili hüküm verip bunu ilan ettiği bir dönemde, bu ne kadar mümkündür?
Ağırlık her yerden aşağıya doğru çekiyor.