Üçüncü havalimanının ÇED raporu için İstanbul 4. İdare Mahkemesi‘nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, bir üst mahkeme tarafından kaldırıldı. Buna göre, üçüncü havalimanında inşaat çalışmaları bilirkişi raporu beklenmeksizin kaldığı yerden devam edecek.
Radikal’den Serkan Ocak’ın haberine göre İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürütmeyi durdurma kararına yönelik itirazını 11 Mart 2014‘te karara bağladı. Mahkeme, 4. İdare Mahkemesi’nin bilirkişi inceleme yapana dek çalışmaları durduran kararını kaldırdı.
‘Proje hukuka uygun, durdurma kararı hukuka aykırı’
Kararın gerekçesinde, üçüncü havalimanı projesi kapsamındaki faaliyetlerin ‘hukuka aykırılığı bulunmadığı’, aksine 4. İdare Mahkemesi’nin ÇED raporu için verdiği yürütmeyi durdurma kararının hukuka uygun olmadığı ve projeyi uzun süre sürüncemede bırakacağı savunuldu.
‘Karar, dönüşü olmayan zararlara yol açacak’
Yürütmeyi durdurma kararını aldırtan avukat Alp Tekin Ocak, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin projenin hukuki denetim olmadan devamını sağlayacak kararıyla, dönüşü olmayan zararlara yol açacağını belirtti. Kararın idari yargıyı da işlevsizleştirdiğini vurgulayan Ocak, “İdari Yargılama Usül Kanunu’nda tedbir amaçlı yürütmeyi durdurma kararlarına karşı yapılan itirazlara bakılmıyor. Bununla ilgili içtihat var, çok sayıda örnek var” dedi.
Ne olmuştu?
İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Cengiz-Limak-Kolin ortaklığının yapacağı 47 milyar dolarlık üçüncü havalimanı için alınan ‘ÇED Olumlu Raporu’nun yürütmesini, alanda yapılacak keşif ve bilirkişi raporunun mahkemede incelenmesine dek durdurmuştu. Kararla birlikte projeye ilişkin faaliyetlerin en az 10 ay ila bir yıl arasında tamamen durması bekleniyordu.
ÇED raporuyla katliam hukukileştirildi
Üçüncü havalimanı projesi hakkında, birçok HES, madencilik ve zehirli atık depolama projesi için rapor hazırlayan AK-TEL Mühendislik şirketi tarafından Mart 2013′te hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme Raporu, projenin kuzey ormanlarına vereceği büyük zararı onaylamakla birlikte, katliamı mevcut yasalar çerçevesinde hukukileştirdi.
Resmi ÇED Raporu’ndan…
Proje alanı maden ocağı değil orman: “Proje alanı madencilik faaliyetleri ile bozulmuş arazilerin doğaya yeniden kazandırılma çalışmaları sonucu doğal yapısını geri kazanmıştır. Projenin yapılacağı alanın % 72’si orman, % 8’i göl, % 6’sı mera, fundalık, tarım arazisi, %14’ü maden sahasıdır.”
658 bin ağaç kesilecek: ”Proje alanında yer alan 2 milyon 513 bin 341 adet ağacın 657 bin 950’si kesilecek, 1 milyon 855 bin 391 ağaç taşınacak.”( bu bilgi nihai ÇED raporundan kaldırıldı)
Doğal ekosistem ortadan kalkacak: ”Hafriyat çalışmaları ile doğal ekosistem (orman alanları, 70 adet canlı yaşamı barındıran göl ve göletler, akar ve kuru dereler, tarım alanları, mera alanları) ortadan kaldırılacak… Doğal bitki örtüsü ve doğal özelliği ortadan kalkmış olacaktır.”
Sulak alanlarda canlı yaşamı yok olacak: ”Göl, gölcük ve göletler “sulak alan” vasfını yitirecek ve içerisindeki canlı yaşamı yok olacaktır.”
İstanbul’un su kaynakları kuruyacak: “İstanbul’un içme suyu ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Terkos Gölü ve Alibey, Pirinçi barajlarında su toplama miktarlarında azalma ve yüzeysel akışlarla kirlilik yüklerinde artma beklenmektedir.”
Projeden kaynaklanacak araç trafiğinin bölgedeki ana arterlerde yaklaşık olarak % 120 oranında artmasından dolayı alanın mevcut kirlilik yükünün artması, ormanlık alanların tahrip edilmesi ve bölgedeki barajlara su temin eden akarsuların debrisinin azalması sebebiyle barajlardaki su seviyelerinde azalma beklenmektedir.”
Kuş türlerinin yaşamı tehdit altında: ”Bölge, birçok kuş türünün yaşamsal faaliyetlerini sürdürdüğü bir alan, kuş göç yollarından birinin geçtiği rota üzerinde bulunmaktadır. Bölgeye havalimanı yapılması ve sulak alan ve ormanlara zarar verilmesi, bu kuş türlerinin yaşamını tehdit edecektir.”