ALTAN SANCAR
altan-sancar@hotmail.com / @altansancarr
AKP’nin Meclis’e sunduğu ve görüşmelerine başlanan torba kanun ile yabancı merkez bankalarının, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda (MB) tutulan varlıkları için “Haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamaz” düzenlemesi getirilmesi hedefleniyor.
Öte yandan Kamu İhale Kanunu kapsamında iş yapan firmalar için fiyat farkı ödemesi talep eden müteahhitlere 1 Temmuz 2021 – 31 Aralık 2021 tarihleri arasını kapsayan hak edişler için fiyat farkı ödenmesi planlanıyor.

Memur ve emekli maaşlarına dair düzenlemenin de yer aldığı torba kanun teklifi AKP’lilerin imzasıyle Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Teklifin görüşmelerine Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başlandı.
‘Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ adıyla sunulan teklifteki maddelerden bazıları henüz görüşülmeden itiraza konu oldu.
Yabancı merkez bankalarına koruma
Teklifin birinci maddesiyle Merkez Bankası Kanunu’nun 40’ıncı maddesine, “Banka nezdinde bulunan yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıklar haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamaz” fıkrası ekleniyor.
Maddenin gerekçesinde ise şu ifadelere yer veriliyor: “Maddeyle merkez bankaları arasında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülmesini teminen diğer merkez bankalarının Banka nezdindeki para, alacak, mal, hak ve varlıklarının haczedilmemesi amaçlanmaktadır.”
Merkez Bankası’nın Çin ve Katar merkez bankalarıyla swap anlaşmaları bulunuyor. Anlaşmalarla bankanın rezervlerinde 6 milyar dolar tutarında Katar riyali ve 6 milyar dolar karşılığı Çin yuanı bulunuyor.
Ayrıca Güney Kore Merkez Bankası’yla de anlaşma sağlanmış; ancak 2 milyar dolara denk gelen ulusal para biriminin hesaba aktarımı sağlanamamıştı. Bankalar arasında gerekli düzenlemeler için görüşmelerin sürdüğü iddia edilmişti. Öte yandan MB’nin swap hariç net rezervi 23 Aralık itibariyle eksi 55,7 milyar dolar ile tarihi düşüş göstermişti.
HDP’li Paylan: Diktatörlerin parasını koruyan ülke
Teklife ilişkin Meclis’te konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, ilgili maddeyle Türkiye’nin ‘kara para aklama merkezine döneceğini’ savundu.
Teklifle demokratik ülkelerden gelen sermayenin kaçacağı uyarısını yapan Paylan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Erdoğan merkez bankamızı batırdı. Şu anda batık durumda. Tefecilere gidiyor. Tefeciler, ‘Sen batıksın ben sana para vereceğim ama param haczedilebilir. Aman sen benim param haczedilmez diye yasa çıkar’ diyor. Bu kadar tehlikeli bir yasayla karşı karşıyayız. Belki bu yasayla Libya’dan, Arap Emirlikleri’nden 3-5 milyar dolar bulabileceksiniz. Borç alanlar, emir alırlar. Ülkemizi kara para aklama ülkesi haline getirebiliyorlar. Bu ülkemizi kara para aklayan diktatörlerin parasını koruyan bir ülke sınıfına düşürecek ve demokratik ülkelerden gelebilecek sermayede daha fazla kaçacak”
CHP’li Kuşoğlu: Ülke bitti demektir
Teklifin görüşmelerinde söz alan CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu ise maddenin anayasaya aykırı olduğunu dile getirdi. Kuşoğlu, komisyon konuşmasında, şunları söyledi: “Merkez Bankası’na, yabancıların orada bulunan paralarına ya da değerlerine haciz geliyorsa, bu ülkenin itibarı var mıdır? Yani bunu haciz gelmesin diye kanuna koymak ne demek oluyor? Gelmesin ama gelme durumu söz konusuysa zaten bu ülke bitti demektir. Ülke işgal edilse bu yapılmaz.”
Kademeli doğalgaz satışı
AKP’nin teklifinin 10’uncu maddesiyle elektrikte olduğu gibi doğalgazda da kademeli tarifeye geçilecek. Maddeyle BOTAŞ’a bölgesel ve iklimsel koşullar dikkate alınarak il veya bölge bazında kademeli doğal gaz satış fiyatı belirleme yetkisinin verilmesi öngörülüyor.
Düzenlemeyle maliyetler için bir çalışma yapılması ve abone grupları için il bazında iklim şartları ve tüketim miktarına uygun olacak bir kademe belirlenmesi planlanıyor. Ortaya çıkacak tüketim maliyetlerinin de belirlenen kademe üstünde tüketim yapan abonelere yansıtılması hedefleniyor.
Müteahhitlerin tepkisini çeken düzenleme
Teklifin 11’inci maddesiyle Kamu İhale Kanunu kapsamında iş yapan firmalar için fiyat farkı ödenmesinin önü açılıyor. Ancak madde, 1 Temmuz 2021 – 31 Aralık 2021 tarihleri arasını kapsayan hak edişler için fiyat farkı ödenmesini sağlıyor.
Teklife ilişkin İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON), düzenlemenin bu haliyle kabul edilmesi halinde 600 bin kişinin işsiz kalabileceği uyarısında bulundu.
İMKON’nun açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: “Örneğin 10 milyonluk bir işin üstte verilen tarih dilimi arasında yüzde 10’luk yapılan kısmına yüzde 50’lik dahi fiyat farkı verilse totaldeki bedelin yüzde 5’ine tekabül etmektedir. Dolayısıyla yüzde 200’e yakın girdi maliyetlerini yüzde 5-10 gibi bir fiyat farkı oranıyla kurtarmak mümkün değildir.
Bazı firmalar kendi öz finansman kaynaklarını tüketerek belki işleri bitirecek, kendi öz kaynakları olmayan geriye 30-40 bin civarı firma batmakla yüzleşerek en az 60- 70 bin alt tedarikçi firmayı da mağdur ederek batmasına ve 600-700 bin kişinin işsiz kalmasına sebep olacaktır.”