Ah yok mu şu para, nelere kadirdi, kıyıları talan edip açgözlü müteahhitlere acımasız imar yolsuzlukları yaptırıyor ve hatta şehir rantını yağmalatmak suretiyle İstanbul’a ihanet ettiriyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu gidişten rahatsızlığını dışavuran ifadelerdi bunlar.
Yeni Şafak, nihayet sorunun kökenine inmişti. İmar yolsuzlukları, ayrımcılık ve kayırmacılık, hep başkanlar yemin etmeden göreve başladığı için önlenemiyordu. Yemin etseler peşkeş, bıçak gibi kesilecekti.
10 Ocak tarihli manşetlerinde bir yemin metni bile önermişlerdi, 12 Ocak’ta, “Yolsuzluğa yeminli çözüm” başlığıyla yazmıştım.
“Millet başkanlardan yemin istiyor”du.
Milletin seçim öncesi niye böyle bir şey istediğini ise şöyle açıklıyorlardı:
“Kamuoyu, devletin zirvesinde ve milletvekillerinde olduğu gibi yerel yönetimlere seçilecek isimlerin de ‘yemin’ ederek göreve başlamasını istiyor. Yemin yolsuzluğa, rüşvete ve torpile karşı caydırıcı da olur.”
Kim söylüyordu bunu?
2019 İstanbul seçimlerine giderken Müslümanların iktidarına zarar verecekse yolsuzluk, haksızlık, rüşvet, adam kayırma, çürüme ve yozlaşma gibi doğruları söylememeye çağıran fetvaların yayınlandığı gazete! Hayrettin Hoca’nın gazetesi.
İktidar mücadelesini din mücadelesi, siyasi rakibi din düşmanı, muhalefeti zulüm ordusu, seçimi de din savaşı gibi gösteren yazılardı.
Hak yenmesinden, kamunun zarara sokulmasından daha çok bunun söylenmesinde sorun gören yazılar…
Dimyat’a pirince giderken iktidardaki bulgurdan, eldeki kazanımlardan olmamayı savunuyorlardı.
Aynı Yeni Şafak, o zaman eleştirtmediği yanlışları önlemek için şimdi Murat Kurum’a yemin verdiriyor.
AK Parti’nin Gerçek Belediyecilik Yemini’ymiş. TVNET canlı yayınında Murat Kurum’a okuttular.
Emanete hıyanet etmeme, ayrımcılık yapmama filan dışında “Anayasa ve yasalardan sapmayacağıma” da yazıyor.