Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, kendisine “HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar” sözlerinden ötürü hangi sıfatla açıklama yaptığını soran HDP’nin İmralı Heyeti üyelerine Twitter üzerinden yanıt verdi. Akdoğan, “Konuşan Türkiye’ye SUSTURUCU takmaya çalışıyorlar” dedi.
Bizde sıfatı değil fikri olanlar konuşur
Akdoğan’ın çözüm sürecinin seyrine ilişkin sözleri heyet üyelerinin tepkisini çekmiş, HDP’li İdris Baluken ve Pervin Buldan, Akdoğan’ın an itibariyle bir sıfatı olmadığını, dolayısıyla sürece dair açıklama yapmasının doğru olmadığı eleştirisini yöneltmişti.
İmralı Heyeti’nin iki üyesinin bu ifadelerine Twitter’dan karşılık veren Akdoğan, şunları yazdı:
Bazı HDP’lilerin en sevdiği söz ‘SUS, KONUŞMA’. Bizde sıfatı olanlar değil fikri olanlar konuşur. Dağdan gelip bağdakini mi susturacaklar
— Yalçın Akdoğan (@Y_Akdogan) 9 Haziran 2015
Bu kadar tahammülsüz/eleştiriye kapalı bir anlayış istediği kadar oy alsın demokrat olamaz. Konuşan Türkiye’ye SUSTURUCU takmaya çalışıyorlar
— Yalçın Akdoğan (@Y_Akdogan) 9 Haziran 2015
Ne olmuştu?
AKP’nin Meclis’te salt çoğunluğunu kaybettiği seçim sonuçlarını değerlendirirken, barajı aşıp bu tabloyu ortaya çıkaran HDP’ye sözü getiren Akdoğan, “HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar. Yani ‘bal bal’ demekle ağız tatlanmıyor, ‘barış barış’ demekle de olmuyor. Madem yüzde 13 oy aldılar, Kandil’e çağrı yapsınlar ve PKK’ya silah bıraktırsınlar” demişti.
Akdoğan’ın hangi sıfatla açıklama yaptığını bilmediklerini ifade eden HDP’li Baluken ise, “Kendisinin şu anda bir yetkisi yok, hükümet yetkilisi de değil. Seçim dönemi boyunca bütün söylemleri mahkum edilmiş ve iflas etmiş bir politikacı. AKP’nin başarısızlığında gerçekten kendisinin antidemokratik söylemlerinin çok büyük katkısı oldu” diye konuşmuştu.
İmralı Heyeti’nin diğer üyesi Pervin Buldan da Akdoğan’ın sözlerini şöyle yorumlamıştı: “Yalçın Akdoğan şu anda herhangi bir sıfata sahip değil. Yalçın Akdoğan’ın bunu hangi sıfatla söylediğini merak ediyorum. Sayın Akdoğan alınan seçim sonuçlarına saygı duymak zorundadır. Türkiye halkları kazanmıştır, barış ve müzakere süreci de Türkiye halklarının gücüyle ve iradesiyle devam edecektir. O yüzden kendisine bu sözleri aynen iade ediyorum.”