ABD’nin, Türk gemilerinin Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerini duyurmasına ilişkin ‘derin kaygı duyulduğu’ yönündeki açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanlığı’ndan karşı açıklama geldi: “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerçeklerden kopuktur.”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, haftasonunda Kuzey Kıbrıs’taki temasları sırasında, Fatih Sondaj Gemisi ile Kıbrıs’ın batısında doğalgaz arama çalışmalarına başladığını açıklamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margan Ortagus da buna ilşkin yaptığı açıklamada şöyle demişti: “ABD, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyuyor. Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor. Türk yetkililerini bu faaliyetleri durdurmaya ve tüm tarafları itidale davet ediyoruz.”
Dışişleri Bakanlığı ise buna karşı şu açıklamayı yaptı: “Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bölge ülkeleri ile bu tarihten itibaren yaptığı MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırlandırma anlaşmalarının hem bizim hem de Kıbrıs Türkleri için geçerli olmadığı, bunların bir tanesinin de ülkemizin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiği zamanında ilgili ülkelerin ve uluslararası toplumun dikkatine getirilmişti. Aynı şekilde Türkiye, bölgedeki kıta sahanlığını da uluslararası topluma duyurmuş ve Birleşmiş Milletler nezdinde de kayda geçirmiştir. Bölgede, tüm ilgili kıyıdaşlar arasında uluslararası hukuk kuralları uyarınca hakkaniyete dayalı sınırlandırma anlaşmaları henüz tamamlanmamıştır.
Hal böyle iken, üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez. Bu anlamda, ABD’nin Rumların ‘hak iddia ettiğini söylediği’ bir alana yönelik geçerli sınırlandırma anlaşması varmış gibi Türkiye’ye çağrıda bulunması, ne yapıcı ne de uluslararası hukuka uygun bir yaklaşımdır.”
2011 yılında belirlenmişti

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2011 yılında belirlediği münhasır ekonomik bölgede doğalgaz arama hamlesinden hemen sonra KKTC de Ankara ile anlaşarak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ada açıklarında petrol ve doğalgaz arama yetkisi vermişti.
TPAO’ya yetki verilen bölgelerden bazıları, Rum yönetiminin arama yaptırdığı bloklarla çakışıyor.
Son olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti adına adanın güneybatısında doğalgaz arayan şirketler şu ana kadarki en büyük rezervin keşfedildiğini duyurmuştu.