Darbe gecesi ise havada nefes kesen bir takip yaşanıyor. Cumhurbaşkanı’nın uçağı üç tehlike atlatıyor.
Alınan tüm tedbirlere rağmen Cumhurbaşkanı’nı taşıyan uçak İzmir civarına gelince Eskişehir’deki 1’inci Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde radarları izleyen subaylardan biri, “Bu, Cumhurbaşkanı’nın uçağı” diyor. Yanındaki komutan, “Bunu hemen kaldır, darbecilere gösterme” diye uyarıyor. Cumhurbaşkanı’nın uçağının ekrandan silinmesi mümkün değil. Ne yapıyorlar? Uçağı tespit eden radar aranıyor, “İzi düşür” deniliyor. Böylece uçak darbeciler tespit etmeden ekrandan düşürülüyor.
Korg. İsmail Güneykaya, Hava Kuvvetleri’nde görevli astsubayı arıyor. Şalteri indirmesini istiyor. Astsubay şalteri indiriyor, elektrikler kesiliyor, radar ekranları kapanıyor, harekât merkezi kör oluyor.
Cumhurbaşkanı İstanbul Havaalanı’na inemiyor, çünkü kule işgal altında. 35 dakika havada kalıyor. Uçak Bandırma üzerindeyken havaalanı kulesi temizleniyor. Erdoğan’ın uçağı hareket ettikten kısa bir süre sonra silah yüklü F-16’lar uçağa doğru yaklaşıyor. Ancak F-16’ların yakıtı azalıyor. Bunun üzerine yardımlarına tanker uçağı yetişiyor. Tanker uçağından 6 ton yakıt alıyorlar. Her ton 1 dakika, bağlanma ve çözülme dahil 10 dakikayı bulunca, Cumhurbaşkanı’nın uçağı İstanbul’a iniyor.
Darbe gecesine ilişkin olarak üzerinde pek fazla durulmadı ama darbe karşıtı olan askerlerin çabaları da etkili oluyor.