Biruni Üniversitesi’nden Dr. Nedim Uğur Kaya “Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) tedavisinde baş hareketlerine dayalı manevralar çoğu vakada cerrahi müdahale gerektirmeden etkili sonuçlar sağlıyor” dedi.
Halk arasında ‘baş dönmesi hastalığı’ olarak bilinen vertigo, erken tanı ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabiliyor. Özellikle ileri yaş grubundaki bireylerde sık görülüyor ve ciddi yaşam kalitesi kaybına yol açabiliyor.
Peki vertigonun tedavisi ne?
AA’nın haberine göre Kaya şunları söyledi:
“Araştırmalara göre, 70 yaş üzeri bireylerde baş dönmesi vakalarının yaklaşık yüzde 25’i BPPV kaynaklı olurken, acil servislere başvuran her 10 hastadan birinde bu duruma rastlanabiliyor.
Vertigonun temelinde iç kulakta bulunan ve dengeyi sağlamaya yardımcı olan otokonyaların (denge kristalleri) yerinden koparak yarım daire kanallarına girmesi var.
Bu durum, özellikle başın pozisyonunun değiştiği hareketlerle birlikte ani baş dönmesi, mide bulantısı ve dengesizlik gibi şikayetlere yol açabiliyor. Yatakta dönmek, başı yukarı kaldırmak ya da eğilmek gibi basit hareketler bile BPPV ataklarını tetikleyebilir.
Kore’de 332 hasta üzerinde yapılan bir çalışmaya göre düşük D vitamini seviyesine sahip bireylerde hastalığın tekrarlama oranının anlamlı şekilde daha yüksek. Düzenli D vitamini takibi önemli.
Vertigo tedavisinde genellikle baş hareketlerine dayalı manevraların kullanılıyor. Bu yöntemlerin çoğu vakada cerrahiye gerek kalmadan etkili sonuçlar veriyor. Ev ortamında uygulanabilen özel egzersiz programları da semptomların kontrol altına alınmasında yardımcı olabiliyor.
Baş dönmesi şikayetinin ciddiye alınması gerekiyor. Baş dönmesi özellikle hareketle tetikleniyorsa mutlaka bir odyolog veya kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır. Erken tanı ile hastalık etkili şekilde yönetilebilir, yaşam kalitesi korunabilir.”