MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’nun (AHEF), 81 ilde 1733 aile hekimiyle yaptığı anket, yaklaşık yüzde 82’sinin gün içinde gereksiz ve usulüne uygun olmayan rapor talepleriyle karşılaştığını ortaya koydu. Anket sonuçları Sağlık Bakanlığı’na da sunuldu.
Aile hekimlerinin yüzde 98,2’si söz konusu gereksiz ve uygunsuz rapor taleplerinin sağlıkta şiddete zemin hazırladığını düşünüyor.

Rapor taleplerinin ciddi bir sorun yumağı haline geldiğini belirten AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yusuf Başak, şunları söyledi: “Bizden talep edilen gereksiz rapor sayısı çok fazla. ‘Mendil kapmaca, satranç oynayabilir’den, ‘yurtta kalabilir’e kadar farklı raporlar isteniyor. Talepleri geri çevirdiğimizde, vatandaşla aramızda gerginlik oluyor. Birinci basamakta şiddetin en büyük nedenlerinden biri raporlar. Birinci basamakta tespit edilmesi mümkün olmayan tanıların muayene sırasında raporlandırılması isteniyor. Birçok hekim ya rapor düzenlemeyip şiddete maruz kalıyor ya da düzenledikleri raporlar yüzünden malpraktis davalarına muhatap oluyor.”

‘Kayıtlara bile zaman kalmıyor’
Ankete katılan aile hekimlerinin yaklaşık yüzde 74’ü günlük iş yükünün fazlalığından şikayet ediyor. Yüzde 58’i iş yükü nedeniyle hastalık yönetim platformu uygulamalarını yapamıyor. Ayrıca yüzde 76’sı bu iş yükü altında, hastalık yönetim platformu uygulamalarının, aile sağlığı merkezlerinde hastaya yeteri kadar zaman ayırılamayacağı için uygulanamayacağına inanıyor. Başak, “Sağlık Bakanlığının hastalık yönetim platformuna hastaların bazı verilerini (boy, kilo, tansiyon, nabız vs.) girmemiz gerekiyor. Her birimizde ortalama 3500-4000 nüfus kayıtlı olduğu için bu kayıtlara zaman ayıramıyoruz” dedi.
‘Bakanlık politikaları kaygı yaratıyor’
Aile hekimlerinin yüzde 92,6’sı Sağlık Bakanlığının sorunlarıyla yeterince ilgilenmediğini düşünüyor. Yüzde 95,4’ü bakanlık politikalarının sağlık çalışanları üzerinde kaygı yarattığını ifade ediyor. Bakanlık politikalarını başarı bulanların oranı sadece yüzde 11.
Yaptığı işle orantılı yeterli hak ediş aldığını düşünenlerin oranı sadece yüzde 7,6. Yüzde 69,6’sı aile sağlığı merkezinde ihtiyaç duyduğu tüm laboratuvar tetkiklerini yaptıramıyor. Laboratuvar tetkikleri için alınan kan numunelerinin uygun şartlarda taşındığını düşünenlerin oranı sadece yüzde 28,4.
Ankete göre, aile hekimlerinin yüzde 93’ü aile sağlığı merkezlerinin fiziki şartlarının her yerde aynı olması gerektiğini düşünüyor.
‘Cari ödemeler reelin çok gerisinde’
Ankette ASM’lerdeki aile sağlığı çalışanı eksikliğine işaret edilirken, aile sağlığı merkezinin giderleri için ödenen cari ödemelerin giderler için yeterli olmadığı da belirtiliyor. Cari ödemelerin aile sağlığı merkezlerinin giderlerini karşılayamaz hale geldiğini belirten Başak, şöyle devam etti: “Son dört yılda tüketici enflasyon artışı yüzde 89’ken, cari artış yüzde 74,9 olarak gerçekleşmişti. Çalıştırdığımız personelin son dört yıldaki kümülatif artışı yüzde 165. Tıbbi malzeme, elektrik, su, doğalgaz, kira, kırtasiyedeki artışlar cari gider ödeneğinden çok fazla. Bu sebeplerden dolayı hiç istemeden çalıştırdığımız işçileri çıkartmak zorunda kalıyoruz. Cari gider ödeneklerinde yüzde 100’lük artış talep ediyoruz.”