AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Honda emekçisi Erdem, ismini vermek istemeyen taşeron işçi ve diğerleri… Bir sabah uyandıklarında yıllarını ve emeklerini verdikleri otomobil üreticisi Honda’nın bir anda Türkiye’den çekilme kararı verdiğini öğrendiler. Bu, işsizlik oranının alıp gittiği bir ülkede 1200 kişinin daha işsiz kalacağının haberiydi.
Ancak Honda, fabrikasını kapatırken, işsiz kalacak olan çalışanlarına tazminatlarının yanı sıra bir de yüklü miktarda ikramiye verdi. Bu miktar işçilerin kıdemlerine göre kimisine 48, kimisine 40 maaş olarak hesaplandı.
Uzun bir dönem işsiz kalma riskiyle karşı karşıya olan işçiler için bu hem nefes aldıran hem de sevindiren bir gelişmeydi. Ta ki devlet ‘gelir vergisi’ adı altında ikramiyelerinin yüzde 40’ını alana kadar!
Diken’e konuşan Honda emekçileri “Yüzde 40 bir işçi için çok büyük bir para” diyerek karşı karşıya kaldıkları mağduriyeti anlattı.
Türkiye birileri için ‘vergi cenneti’
5’li çete olarak bilinen iktidara yakın şirketlerin vergilerinin sıfırlandığı Türkiye’de emekçilerin işsiz kaldığı bir dönemde ikramiyelerinin neredeyse yarısı ‘vergi kesintisi’ adı altında alındı.
Dahası Pandora Belgeleri ile birlikte yeniden gündemimize giren, Türkiye’den de 200’den fazla zenginin vergiden kaçınmak için kullandığı off shore şirketlerle ilgili bir yasa da mevcut. 2006 yılında çıkan bu yasaya göre vergi cennetlerine para transferi yapanlardan yüzde 30 gelir vergisi kesilmesi gerekiyor. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 15 yıldır bu yasayla ilgili bir adım atmadığı için gelir vergisi kesintisi de uygulanmıyor.
‘İşsiz kalıyoruz diye para veriyorlar’
İşçi Erdem, 10 yıl altı çalıştığı için 40 maaş ikramiye aldı. 200 bin lira aldığı ikramiyeden yaklaşık 70 bin lirasına ‘gelir vergisi’ adı altında el kondu: “Bu bizim için çok önemli para. Biz işsiz kalıyoruz diye bize bir şey sağlıyorlar, düşünüyorlar para veriyorlar. Ancak neredeyse yarısını devlet alıyor.”
‘Hakkımızı ararken bile fazladan para ödedik’
Erdem dava açmadan önce ikramiyelerinde kesinti yapılmaması için vergi dairesine dilekçe yazdıklarını ama reddedildiklerini, daha sonra da mahkemeye gittiklerini anlattı: “Dava açtık ama davaya ilk toplu bir şekilde girmedik. Avukatımız toplu bir şekilde girilirse kaybettiğimiz zaman dosya masrafları fazla olur dedi. Bize bir seçenek sundular. En eski elemanlar orta eski elemanlar yeni elemanlardan birer kişi. Üç dava açtık toplam, bu üç davadan olumlu sonuç aldık. Daha sonra bu davalardan olumlu sonuç elde edilince vergi mahkemesinde toplu dava açıldı. Davaların çoğunu kaybettik. Ben de kaybedenler arasındayım. İlk üç davada hakimler bizi haklı buldu. Toplu açınca davayı kaybettik. Bir de 2 bin 300 lira dosya masrafı ödedik. Hakkımızı ararken bile ekstradan para ödedik.”
‘Bireysel davalar kazandı’
Dava aynı, konu aynı ama birileri kazanırken birileri kaybetti: “Bireysel dava açanlar vardı bir de. Bizden ayrı mesela birinin kendi kızı vardı avukat olan. O babasının davalarını aldı. O adam bütün davaları kazandı. Bireysel davalar kazandı ama toplu davaların çoğu kaybetti.”
‘Arkadaşım aldı ben alamadım’
“O kadar saçma bir durum ki ben davayı kaybettiğim için ekstra para ödüyorum. Yanımdaki arkadaşımla aynı pozisyondaydım aynı tutar, aynı dava. Kocaeli 1’inci Vergi Mahkemesi ret veriyor 2’nci Vergi Mahkemesi davayı kabul ediyor. Diyor ki arkadaşıma ‘Siz haklısınız’ ve ödemesini yapıyor. Biz alamadık bir de borçlu çıktık.”
İddia o ki, işçiden yana olumlu karar veren hakimlere de bu yönde karar vermemesi için daha sonra baskı uygulanmış.
300 bin lira ödeyenler bile var
15 senelik çalışanlar ise 160 bine yakın gelir vergisi ödedi. 20 senelik çalışanlar 200 bin lira vergi öderken 25-30 yıllık çalışanlar ise 300 bin lira gelir vergisi ödedi: ”Bizler zaten işsiz kaldık. İşsiz kalıp gelir vergisi ödemek çok saçma bir durum.”
’18 bin lira çok iyi bir para’
Fabrikanın bir de taşeron işçileri var. Konuştuğumuz bir taşeron işçisi kendisinin 12 maaş ikramiye aldığını ancak bunun yüzde 30’unun kesildiğini söyledi: “Benim ikramiyemden 18 bin lira kesinti oldu. Çok üzüldüm. Keşke olmasaydı dedim. Bir işçi için 18 bin lira Türkiye şartlarında çok iyi bir para. Honda Türkiye şartlarına göre haklarımızı çok iyi şekilde verdi. Ancak vergi kesintisiyle bir kısmı kaybedildi.”
Honda işçilerin haklarını alabilmeleri için kapılarını avukatlara açtı: “Türkiye’de hiçbir fabrika işçiler istedi diye fabrikaya avukat kabul etmez. Honda yetkilileri bu durumu bildikleri için yardımcı olabilmek adına avukatları fabrikaya kabul edip görüştüler.”