Tutuklu Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Aylardır hücrelerimizde seçim kazanmanın bedelini ödüyoruz” dedi.

İstanbul başsavcılığı, Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütünün, belediye başkanları ve üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihaleleri organize ettiği iddiasıyla bir soruşturma başlatmıştı.
Söz konusu soruşturmada Akpolat 13 Ocak’ta gözaltına alınmış, 17 Ocak’ta tutuklanmıştı.
Örgüt lideri olduğu iddia edilen ve aynı soruşturmada gözaltına alınan Aktaş’sa 30 Nisan ve 11 Mayıs’ta etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle savcılığa ek ifade vermişti.
İfadesinin ardından 4 Haziran’da ev hapsi şartıyla tahliye edilen Aktaş hakkındaki bu tedbir kararı da 22 Ağustos’ta kaldırılmıştı.
Süreçte tutuklanan belediye başkanlarınınsa tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.
İddianame ve 415 yıla kadar hapis istemi
Soruşturmada iddianame yaklaşık 10 ay sonra tamamlandı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 578 sayfalık iddianamede 19 kişi ‘mağdur’ sıfatıyla yer alıyor.
Aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu 40’ı tutuklu 200 kişiyse ‘şüpheli’ diye yer alıyor.
İddianamede Akpolat hakkında ‘suç örgütüne üye olma’, ‘ihaleye fesat karıştırma’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘özel belgede sahtecilik’, ‘kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık’, ‘rüşvet alma’, ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ ve ‘haksız mal edinme’ suçlamalarıyla 415 yıl hapis isteniyor.
Akpolat’ın X’ten yaptığı açıklama şöyle:
“31 Mart 2024’te tarihi bir başarıya imza attık. Beşiktaş’ta ise tüm meclis üyelerini partimiz CHP kazandı. Bizlerle ilgili çok sayıda haber yapıldı, acımasız bir kara propagandaya maruz kaldık. İtibarımıza kast edildi, ailelerimiz dahi hedef haline getirildi. Bekleyin dediler, bekledik. Göreceksiniz dediler, gördük. Ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı gayet iyi biliyoruz.
Tahmin ettiğimiz gibi, tamamı ‘duydum, gördüm, diyorlar’ gibi soyut iddialarla başlayan ve tehdit altında yalan beyanla iftira atanların ifadeleriyle oluşturulmuş bir iddianame çıktı.
Herkesin gördüğü üzere, soyut iddialar ve varsayımlar ile aylardır hücrelerimizde seçim kazanmanın bedelini ödüyoruz. Seçim meydanlarında çalıştık, kazandık. Şimdi mahkeme salonlarında tüm iftiralarla çarpışacağız. Hakikat ve haysiyetimiz için savaşacağız. Yine kazanacağız. Adalet kazanacak.”