Takipsizlik kararı verilerek tam 10 ay sonra kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının savcısı Ekrem Aydıner, ‘rüşvet alma’ iddialarını ‘aklayan’ yeni tanımlamalar getirdi.
Savcı Aydıner, 53 şüpheli hakkındaki takipsizlik kararında, ‘rüşvet için bir anlaşma olması gerektiğini‘ savunup, söz konusu kişilerin böyle bir anlaşma yapmadığını belirterek, yasadaki ‘usülsüz hediye kabulü’ suçuna işaret etmekle yetindi.
‘Hediye kabulü de var’
Cumhuriyet’ten Canan Coşkun’un haberine göre Savcı Aydıner, aralarında eski bakanlar Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’ın oğulları Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan’la İran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ın bulunduğu soruşturmanın takipsizlik kararında, rüşvetin sadece ‘menfaat temin etmek’ten ibaret olmadığını savundu. Aydıner, taraflar arasında ‘hediye alıp verme’lerin mümkün olabileceğine de hükmetti.
Kararda bununla ilgili, “Menfaat teminini suç olarak düzenleyen rüşvet dışında usulsüz hediye kabulü, irtikap gibi pek çok suç bulunmaktadır” ifadesi yer aldı.
Soruşturma iddianamesinde ve 17 Aralık sürecinde internete sızan ses kayıtlarında, İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın istifa etmek zorunda kalan eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a verdiği öne sürülen 700 bin TL’lik saat, ‘rüşvet‘ iddialarının en bilineniydi.
Rüşvet için anlaşma gerekir
‘Rüşvet alma’ suçunun oluşabilmesi için ‘taraflar arasında menfaat temin edildiğine dair anlaşma olması gerektiğine‘ hükmeden Aydıner, iddianamede geçen isimlerin kamu görevlileriyle anlaşma yaptığına dair delil olmadığını, dolayısıyla da rüşvet suçundan bahsedilemeyeceğini belirtti.
Kararda şöyle denildi: “Rüşvet suçunun oluşabilmesi için, anlaşmanın işin yapılmasından önce veya en geç yapılması anında olması gerekir. İşin yapılmasından önce yapılmadığı halde işten sonra kamu görevlisince talep edilerek elde edilen menfaat rüşvet suçunu değil, koşulları varsa irtikap veya görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturabilecektir. Rüşvet suçunun oluştuğunun kabulü için ise mutlaka rüşvet anlaşmasının yapıldığının ispatlanması gerekir.”