Fransa, devlet demiryolları şirketi SNCF’nin hesap hatası yapıp çok sayıda istasyonda platforma yanaşamayacak kadar büyük olan tam 2 bin tren satın almasını konuşuyor. SNCF bu fyasko için ulusal demiryolları operatörü RFF’yi suçladı. Fakat böylesine büyük hesap hatalarında her zaman suçu atacak birileri olmuyor.
BBC, yakın tarihte bilinen ‘en pahalı’ ve bazen ölümcül olan hesap hatalarını derledi:
Mars Orbiter Uydusu
Gezegenler arası ilk iklim uydusu olarak 1997’de fırlatılan Mars Orbiter, 1999’da kayboldu. Sebep, NASA ekibinin hesaplarında İngiliz ölçü birimini, projeye katılan bir diğer ekibinse metrik sistemi kullanmıştı. 125 milyon dolarlık uydu yörüngeye sabitlenmeye çalışırken Mars’a olması gerekenden fazla yaklaştı. Uydunun, Mars’ın atmosferinden imha olduğu düşünülüyor. Temel sebebe dair soruşturmada, ‘kaza’nın bir software’de ‘İngiliz ölçü birimlerinin metrik sisteme yanlış çevrilmesi’nden kaynaklandığı belirtildi.
Vasa savaş gemisi
64 bronz topuyla dünyanın en güçlü savaş gemisi olduğu düşünülen Vasa, 1628 yılında çıktığı ilk seferinde daha bir mil bile yol almadan, dehşet içindeki yüzlerce İsveçlinin gözünün önünde suya gömüldü. 30 kişi hayatını kaybetti. Çıkarıldığı 1961’den bu yana batığı inceleyen uzmanlara göre gemi asimetrikti ve bunun bir nedeni, işçilerin farkı ölçü birimleri kullanması olabilir. Arkeologlar, gemiyi inşa eden işçilerin kullandığı dört cetvel buldu. Bu cetvellerin ikisi İsveç, ikisi Amerikan ölçü birimlerine göre yapılmıştı.
‘Gimli Glider’
Kanada havayollarına ait bir uçağın yakıtı, 1983 yılında Gimli kasabasının üzerinde bitti. Kanada 1970’te metrik sisteme geçmişti ve Kanada Havayolları’nın metrik sölçü birimlerini kullanan ilk uçağının bu taşıt olduğu belirlendi. Uçağın kabindeki yakıtölçeri çalışmıyordu; dolayısıyla mürettebat, yakıt doldurumu sırasında çekme çubuğu kullanmış ve elde ettikleri sayıyı hacim biriminden ağırlık birimine çevirirken hata yapmıştı. Uçak, mürettebatın zannettiğinin yarısı kadar yakıtla yola çıkmıştı. Pilot, uçağı güvenli bir biçimde Gimli’ye indirmeyi başardı.
Hubble Uzay Teleskopu
Hubble Teleskopu uzaydan çektiği fotoğraflarla meşhur ve NASA’nın en büyük başarılarından biri sayılıyor. Fakat zorlu bir başlangıç yaptı. Gönderdiği ilk fotoğraflar bulanıktı; çünkü teleskopun ana aynası fazla düzdü. Hata payı sadece 2.2 mikron, yani bir saç telinden 50 kat daha ince olsa da, proje tehlikeye girdi. Biliminsanları sorunu 1993’te düzeltti.
Big Ben’in çanı
Londra’daki Big Ben Saat Kulesi’nin çanı, 1857’deki test sırasında çatladı. Yeniden döküm için eritildi. Fakat 1859’da üç günden uzun sürede takılan yeni çan da çok çabuk çatladı. Suçun kimde olduğuna dair tarışma aldı yürüdü; hatta çan bir hakaret davasına bile konu oldu. Teorilerden birine göre, çanın içindeki ses çıkaran parçası, çanın kendisinin yapıldığı alaşım için fazla ağırdı. Çanın yapıldığı dökümevinin çalışanları malzemenin fzla kırılgan olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu. İkinci çan yeniden yapılmadı ama ses çıkaran parçası daha hafif bir malzemeyle değiştirildi.
Stonehenge modeli
Müzik dünyasını ti’ye alan 1984 tarihli Spinal Tap isimli filmdeki rock grubu, bir pe.eteye aldıkları not yanlış yazıldığı için, sahne şovlarına Britanya’daki Stonehenge’in 18 feetlik (5.5 metre) bir maketi yerine 18 inçlik (45 cm) bir maketini sipariş etmişti. İngiliz rock grubu Black Sabbath da, 1983’teki Born Again turunda aynı sorunu tersinden yaşamıştı. Grubun Stonehenge maketi öyle büyük ki, ‘taş’ların çok azı sahneye sığabilmişti. Bu olayda da metre-feet karmaşası yaşandığı sanılıyor.
Scott diyeti
Kutup kâşifi Robert Falcon Scott. 1910-12’deki Güney Kutbu seyahatinde ekibinin ne kadar kaloriye ihtiyaç duyacağını yalnış hesapladı. Kızak da çekmek zorunda olan kaşiflere günde 4 bin 500 kalori verildi; ki bu miktarın özellikle yüksek seviyeler için yeterli olmadığı biliniyor. Scott ve ekibinin ellerindeki gıdanın yetmediği ve açlıktam öldükleri sanılıyor.
Soçi biatlon pisti
2014 Soçi Kış Olimpiyatı’nın açılışından bir gün önce, 2.5 kilometre uzunluğunda olması gereken biatlon pistinin 40 metre kısa olduğu ortaya çıktı. 7.5 kilometre yarışındaki sporcular 7.4, 12.5 kilometre yarışındakilerse 12.3 kilometreyle yarışı tamamladı. Benzer bir hikaye, Londra’daki Crystal Palace ve Leeds’de bulunan olimpik yüzme havuzları hakkında da duyulmuştu. Fayansların boyutu nedeniyle yaşanan kriz, şehir efsanesi olarak kalmıştı.
Milenyum Köprüsü
Milenyumu taçlandırmak için 2000 yılı Haziran ayında Londra’daki Thames Nehri üzerinde inşa edilen ve sadece yayalara açık olan çelik asma köprü, insanlar yürürken tehlikeli bir şekilde sallandığı için bir süre sonra kullanıma kapatıldı. 350 metre uzunluğundaki köprüyü tasarlayanlar ‘senkronize adım’ etkisini hesaba katmamıştı. Yapılan çalışmaların ardınadan köprü, 2002 yılında tekrar açıldı.