Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş’in, aynı üniversitenin ilahiyat fakültesi dekanı olduğu dönemde sınav sıralamasında sondan üçüncü olan oğlunu araştırma görevlisi yaptığı ortaya çıktı.
Sözcü’den Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre Kamu Denetçisi Arif Dülger’in skandalla ilgili hazırlayıp TBMM’ye sunduğu raporda durum şöyle anlatıldı: Rektörün (o dönem dekan) oğlu Halit Ziya Pakiş, ALES ve yabancı dil sıralamasında 31 kişilik listede 29’uncu sırada yer aldı. Rapora göre başvuranlardan 19’u, transkript belgesinde ‘mühür üzerinde imza olmaması, kaşenin imzasız olması’ gibi gerekçelerle elendi. Kalan 12 kişiden 8’i sınava girmedi. Dört kişi ise üniversitenin yazılı sınavında 5-15 gibi puanlarla elendi. Çok düşük puan salarak elenen adayların genel notlarının 84, 79 gibi yüksek puanlar olması da dikkat çekti.
Dülger, skandala el koyan Meclis komisyonunda oğul Pakiş’in ilahiyat fakültesine araştırma görevlisi yapılmasını şöyle değerlendirdi: “Gerekli titizlik gösterilip eksiklikler tamamlansa, kazanan iki aday, sınava girecek ilk 20 kişi içerisine bile giremiyor.”
AKP’liler bile tepkili
Komisyonun tüm üyeleri, skandala tepki gösterdi ve konuyu YÖK’e iletmeye karar verdi. AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın, “Rektör bey nerede olursa olsun buraya gelemez, bu şeyi savunamaz. Bunu savunacak bir yüzü olacağını zannetmiyorum” dedi.
Ömer Pakiş, 21 Ocak 2017’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından rektörlüğe atanmıştı.
Ömer Pakiş: Niye bugüne kadar mahkemeye başvurmamışlar?
Ömer Pakiş, haberin basında yer almasından sonra yaptığı açıklamamada oğlunun hak ederek Araştırma Görevlisi olduğunu belirtti. Sınavın 2015 yılında yapıldığını, şimdi gündeme getirilmesinin doğru olmadığını ve sınava giremeyen hiçbir adayın mahkemeye müracaat etmediğini belirten Pakiş şöyle konuştu:
“Sınava eksik evrakla girenleri, sınava almamız söz konusu değil. Bununla ilgili elenen epeyce müracaat sayısı oluyor.Sınava girmesi gereken adayların tamamı sınava girmiyor. Bazı adaylar o sınava girmek için müracaat ediyor ama sınava girmiyor. Yani şöyle diyeyim: Sınava müracaat edenlerin yarısı eksik evrakla, yarısı da sınava katılmıyor. Yani bir sınava 30 kişi müracaat ettiyse aşağı yukarı 6 kişi katılıyor. Şimdi bu sınavda da aynı şey olmuş. Sınava katılıp da kazanmayan veya sınava müracaat edip de, sınava giremeyen hiçbir aday mahkemeye de müracaat etmemiş. Mahkeme kapısı herkese açıktır. Niye bugüne kadar mahkemeye başvurmamışlar? Şimdi 2.5 sene aradan geçmiş, birileri bunu pişirmeye çalışıyor maalesef. Perşembe günü bu konu ile ilgili Hakkari’de basın toplantısı düzenleyeceğim. Bu haberle ilgili mahkeme sürecini başlatacağız. Haberi yapan gazetedeki bilgiler yanlış. Bu adayların puanları birbirine çok yakın. Ayrıca yazılı sınav yapılıyor. Bu yazılı sınavda hiçbirisi ön değerlendirmede birinci sırada değil.”