• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Demek ki güçlü yerel yönetim ‘herkese’ çok gerekliymiş!

01/04/2020 23:23

MURAT SEVİNÇ

Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!

Dünya ve giderek artan hızda Türkiye bir salgın hastalıkla mücadele etmeye çalışırken, doğrudan konuyla ilgili olmayan her şey ama her şey, her konuşma, her yazı, çok aptalca geliyor, inanın. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Reklam

Örneğin biri, şu yazı başlığını görse ve yazarına sövse hakkıdır. Ben de inanamıyorum şu koşullarda nelerle uğraşıldığına. Bir salgın, ‘eve kapanma şansı olan’ herkesi eve kapatan, yakın geleceğimizi iyiden iyiye belirsizleştiren bir salgın. Her akşam vefat edenleri öğreniyoruz. Sayıdan ibaretler. Yakınları, sevenleri vedalaşamıyor. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Yaşamımız, aslında daha çok büyüklerimiz için kaygılıyız. Başka hiçbir şey düşünmememiz gereken günler. Ve şu koşullarda yerel yönetimlerin yetkileri konusunu konuşuyoruz. Hakikaten utanç verici. Kuşkusuz ‘yönetmekten’ ne anlıyorlarsa onu yapacaklar, bir sürpriz beklediğimden değil, yine de, bir dur durak bekliyor insan yahu, bir dur durak! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Neymiş efendim, belediyeler validen izin almadan yardım toplayamazmış. Öncelikle belediyeler yardım değil, ‘bağış’ kampanyası başlattı. Neden toplayamazlarmış? Çünkü böyle buyurmuş İçişleri Bakanlığı. Nasıl buyurmuş? Genelgeyle. Malum, artık genelgeler çok popüler! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Reklam

Peki, o genelge hangi kanundan söz ediyor? 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu. Tahmin edebileceğiniz gibi iktidarın sarıldığı bu kanun da bir ‘12 Eylül’ kanunu. Neyse ki şu askeri vesayet sona erdi de, demokrasinin tadını çıkarıyoruz. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Ne diyor o kanun? Gerçek kişiler, dernekler, vakıflar, kurumlar, spor kulüpleri vs. yardım toplayabilir. Nasıl? Yedinci maddeye göre, ilin valisinden izin alınacak, vali de İçişleri Bakanına vs. bilgi verecek. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

İyi hoş da, doğrudan belediyeleri düzenleyen kanunlar var, yani ‘özel’ kanunlar, onları ne yapacağız? 5393 sayılı Belediye Kanunu (md.15/i ve md.18/g). 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu (md.23/n). (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Unutmadan, bir de anayasa var! ‘Mahalli idareler’ başlıklı 127/1 diyor ki; “Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere…” (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Ayrıca aynı 127/5’inci madde bir de şu hükme yer veriyor: “Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde… kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.” Validen izin şartı bir ‘idari vesayet’ yetkisi. Yani ‘kanunda’ açıkça düzenlemeli. Adı geçen kanunlarda, belediyelerin validen izin almaları gerektiği yönünde, ‘açık’ hüküm olmalı. Var mı? Yok. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

İlk kanuna göre belediyelerin yetki ve imtiyazlarından biri borç almak ve bağış kabul etmek. İkinci kanuna göreyse ‘şartlı ve şartsız bağışlar,’ büyükşehir belediyelerinin gelirleri arasında. Anayasa’nın belediyelere yüklediği görev ve idari vesayetin koşulları da yeteri kadar açık sanırım. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Düzenlemeler gözümüzün önünde duruyorken, şu çok ama çok zor ve üzücü günlerde tartışılacak konu mu bu? Eh son 25 yılı bir düşünürsek, siyasal İslamcılar için ‘belediye’ ve ‘yardım’ ikilisinin, o ikilinin var ettiği gücün-iktidarın hayati önemini kavramak zor olmaz tahmin ediyorum. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Her neyse… ‘Olup bitenin hukukla bir ilgisi varmış’ gibi davrandım yeteri kadar. Kendime bu kadar alık muamelesi yaptığım yeter! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Bugün CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı bir araya gelip yazılı açıklama yaptı. Bu denli zor günlerde idarenin tavrını kabul edilemez bulduklarını belirtiyorlar. Çok haklılar haklı olmasına da, ‘iktidarla iktidar diliyle mücadele hastalığına’ fena yakalanmış haldeler. Birileri değerli başkanlara, örneğin, tarihinde Çanakkale zaferi olmayan ulusların da virüsle mücadele ettiğini hatırlatır belki. Ne gerek var bu bıkkınlık veren dile? İşte…(Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Her şerden bir hayır çıkar, derler. Belki. Belki bu deneyimlerden de yerel yönetimlerin ne denli önemli olduğu, güçlendirilmesi gerektiği, böylesine katı merkeziyetçi mekanizmaların hele ki bu çağda ve karmaşık toplumsal düzenlerde çözüm değil sorun yarattığı gerçeği, iyice anlaşılır. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Milyon kez yinelediğim ve bundan sonra da yinelemeyi sürdüreceğim “Gezi parkı deneyimi, geleceğin yönetim biçimidir,” sloganı da bu gerçeği işaret ediyordu. Her yurttaşın sesinin duyulabileceği, insanların kendi kaderlerine ilişkin kararlarda söz ve oy sahibi olabileceği mekanizmalar yaratılmak zorunda. Bilişim devrimi çağında hemen herkesin yaşamına dokunan kararları üç beş kişinin alması, ne sürdürülebilir ne de akıl fikirle açıklanabilir. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Konu üzerine yazmayı bıkıp usanmadan sürdürmeyi düşündüğüm için burada kesiyorum. Yalnızca, ilgili ve yakın tarihe dair acıklı bir hikâyeyi ‘hatırlatarak’ bitirmek isterim:

2004 yılında AKP, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini de içeren bir kanun hazırladı. Kamu yönetimi reformu, başlığıyla hatırlanır daha çok. Kanun Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM’ye geri gönderildi ve öylece kapanıp gitti konu. O kanunda tartışmalı hükümler vardı kuşkusuz; fakat karşı çıkan ‘aşırı demokratik’ ulusalcılar, her zaman olduğu gibi ‘bölünme tehdidi’ propagandası yapmışlardı. (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Şimdi, o gün karşı çıkanlarının yer aldığı siyasal parti haklı olarak yerelin güçlendirilmesini savunurken; hâlâ iktidar olan ‘ileri demokrat’ AKP düzeninde o kanunun içeriğini ‘gündeme getirmeye niyetlenen’ biri dahi, ‘son derece bağımsız yargı’ tarafından soruşturulabilir! Hayat işte… (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Tabii bir de, yıllardır ‘güçlü yerellikten’ söz eden HDP’lilerin başına gelenler ve belediyelerine atanan kayyımlar ile örneğin Diyarbakır’da iki gün önce ‘engellenen yardım’ meselesi var. Ama onlar ‘Kürt kökenli kardeşlerimizin’ sorunu, şimdi zamanı değil, boş verelim! (Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!)

Belli dönemlerde sandığa gidip yeni makam ve araç sahiplerini seçmek değil, eşit yurttaşların katılımı kurtaracak, demokrasileri. Eşit yurttaşların, parasız eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanan, sömürülmeyen eşit yurttaşların katılımı. Ya da kurtulamayacak.

Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır! Ücretli izin ve infazda eşitlik haktır!

Not: Bugün Çapa Tıp hocası Cemil Taşçıoğlu vefat etti. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Hâlihazırda tedavi gören sağlıkçılar var. TTB henüz devre dışı. Diyecek söz bulmakta zorlanıyor, bulduğunu da diyemiyor insan.    

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

Araştırma: Covid-19’a yakalanma riskinde konuşmak öksürük kadar tehlikeli

Britanya’da yapılan bir araştırma konuşurken ağızdan çıkan minik virüs partiküllerinin öksürükten kaynaklanan geniş damlacıklardan daha uzun süre havada kaldığını ortaya koydum. Bu da Covid-19’lu biriyle konuşmanın öksürmesi kadar tehlikeli olduğu anlamına geliyor.

CHP lideri: Erdoğan, Özdağ’a yapılan saldırıyı kamuoyu önünde açıkça kınamalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a yapılan saldırıyı kamuoyu önünde kınaması gerektiğini söyledi.

Dink Davası sanığı Reşat Altay: Bu davada yargılanmaktan müteessirim

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 124. duruşması bugün yapıldı. Cinayet sırasında Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay, bu davada yargılanmaktan müteessir olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 2019 yılı gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleri belli oldu

Gelir İdaresi Başkanlığı, 2019 vergilendirme dönemine ilişkin yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinin değerlendirilmesi sonucunda Türkiye genelinde en fazla vergi beyan eden 100 mükellef listesini açıkladı.

8 ve 12’nci sınıflar için isteğe bağlı kurslarda yüz yüze eğitim 22 Ocak’ta başlıyor

8 ve 12’nci sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitim 22 Ocak’ta başlıyor.

Türkiye laikliğe ‘Elveda’ demiş
Sürü bağışıklığından büyük kapanmaya: Britanya corona muharebesine hazırlanıyor

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1178 gündür tutuklu

AGORA

1921 Anayasası’nın 100’üncü yılı kutlu olsun

Murat Sevinç

Türklüğü benimsemeyen Ermeni’ye de mi ‘Türk’ denecek!

Murat Sevinç

Yeniden AB ve reform: Gerçek(çi) olabilir mi?

İhsan Dağı

GÜNÜN 11’İ

Osman Müftüoğlu: Covid-19 geçiren 50 yaş üzerindekiler sağlığını dikkatle izlemeli

Kübra Par: ‘Asgari ücretten vergi alınmasın’ önerisi karşısında ‘Reform’ diyerek kitleleri etkilemeniz zor

Erdal Sağlam: Biden dönemi değişim için katalizör olacak

Feray Aytekin Aydoğan: MEB eşitsizliğin, yoksulluğun üzerini örten açıklamalarına devam ediyor

Fikri Sağlar: Görüntülerin dehşeti ve verdiği zarar anlaşılınca pek de planlı bir patlama olmadığı görünüyor

Ege Cansen: Zora düşmüş firmalar kurtarılırken, ülke ekonomisi zora sokulmamalı

Abdulkadir Selvi: Erdoğan, Saadet’in cumhur ittifakında yer almasını istiyor

Asu Maro: Hala erkeklik kutlanacak, kadınlık saklanacak bir şey

Ali Bayramoğlu: Erdoğan’ın Çakıcı krizinde de, Özdağ’a saldırıda da şiddete mesafe almaması vahimdir

Elif Çakır: AK Partililere dostça sormak istiyorum; oluşturduğunuz bu tablodan memnun musunuz?

Okan Müderrisoğlu: 18-35 yaş grubunun ikna edilmesi, gelecek için çok kritik

Çevrimiçi, yerçekimsiz Gogol

İstanbul Havalimanı’nda bir dakika sanat…

Üç ‘Rebecca’

Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğraf sergisinden 10 ‘seçilmiş an’

Bilinmeyen bir cisim yaklaşıyor!

Telefonla konuşmak için 2 kilometre yürüyerek tepeye çıkıyorlar: Kurt saldırısı riskine karşı toplu halde gidiyorlar

Polis çiftlikten çalınan koyunları, dışkılarını takip ederek 10 kilometre uzakta buldu

Starbucks, çalışan tarafından bardağına çekik gözlü yüz çizilen müşterisine 100 bin lira tazminat ödeyecek

Sahibi tedavi gören köpek, beş gündür hastane kapısında bekliyor

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi