GÜLBEN ÇAPAN
gulbencapan@diken.com.tr
@istanbulartsnob
Bütün yazı Amazon ormanlarının ve İzmir’in yanmasını izleyerek geçirdik. İklim değişikliği ile ilgili yeni belgeseller çekiliyor. Sergiler açılıyor, kitaplar yazılıyor. Plastik yerine bez torba kullanılıyor; içtiğimiz Latte’lere eşlik edecek çevreye duyarlı cam pipetler, çöp torbaları, saç tarakları, diş fırçaları üretiliyor. Ama insanoğlu her gün yok etmeye devam ediyor.
İstanbul Bienali, bu yıl, bu konuya odaklanıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 16. İstanbul Bienali yarın (14 Eylül) açılıyor. Ücretsiz olan bienalin üç ayrı ‘adresi’ var: Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binası, Pera Müzesi ve Büyükada.
Sekizi Türkiyeli olmak üzere 25 ülkeden 56 sanatçının ürettiği 220 işi 10 Kasım’a kadar görebileceğiniz bienalin küratörlüğünü Fransız akademisyen ve yazar Nicolas Bourriaud üstlendi. ‘Yedinci Kıta’ başlığını taşıyan bienal, günümüzün en önemli konularından ekolojiyi farklı açılardan ele alan işleri bir araya getiriyor.
Bourriaud, ‘Yedinci Kıta’ temasını şöyle anlatıyor: “16. İstanbul Bienali’ne hakim olan ve ona adını veren bu imge, Antroposen çağının küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınına gönderme yapıyor. Popüler bilimde yedinci kıta olarak anılan bu kütle, 3.4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından ibaret. Bilimin ve siyasi eylemin sınırları içinde bulunan bir alandan kaynaklanıyor. “
‘Yeni dünyanın olumsuz arka yüzü’
Bu imgenin sanayi atıklarla dolu okyanusların, plastik torbaların ve kulak temizleme çubuklarının arasında yüzen balıkların ve diğer deniz canlılarının imgesi olduğunun altını çizen Bourriaud şöyle devam ediyor: “Bienal, bu kıta düşüncesini ciddiye almak, bu kaypak alanı insanların ve insan haricindeki varlıkların mecburen bir arada var olduğu, henüz keşfedilmemiş bir arazi olarak değerlendirmeyi amaçlıyor. “
“Bir zamanlar Avrupalı yerleşimcilerin göklere çıkardığı ‘yeni dünya’nın olumsuz arka yüzü bu” diyen Bourriaud, zor kullanılarak istila edilecek bir kıta değil, tersine, insanoğlunun yaşam biçimi nedeniyle doğmuş, toplumların aynadaki sureti olduğunu vurguluyor.
Yedinci kıtayı ‘yaşamak istemediğimiz, reddedip attığımız şeylerden oluşmuş bir ülke’ diye tanımlayan Bourriaud şunları söylüyor: “Yedinci kıta, yağmur ormanlarının yandığı, plastik moleküllerinin okyanusları doldurduğu yeni dünyanın adı. Davet ettiğim sanatçılar, insanların, makinelerin, atıkların, hayvan hayatının ve ağaçların alttan alta yeni formlar ürettiği bu araziyi keşfedip bir nevi antropolog gibi çalışıyor.”
Bienale 2007’den 2026’ya kadar sponsor olan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise şu ifadeleri kullanıyor: “Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki; toplum olarak daha iyi bir gelecek arzu ediyorsak yaratıcılığa ve cesur adımlara, şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. İnsanlığın kendi eliyle, tek yaşam kaynağı olan dünyaya verdiği büyük zararın geleceğimizi nasıl tehdit ettiğini anlatmak için herhalde sanattan daha etkili bir araç olamazdı.”
Zorunlu mekan değişikliği
Bu yıl da Haliç Tersanesi’nde olması beklenen 16. İstanbul Bienali, açılışa bir ay kala mecburi bir mekan değişikliği yaparak İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne taşındı.
Bourriaud, bu mekan değişikliğiyle ilgili, “16. İstanbul Bienali, tarihinde, mekan değişikliğine gitmek zorunda kalmış tek bienaldir. Çevresel faktörleri ele alan bienal bu. Biz de çevresel faktörlerden dolayı mekan değişikliği yapmak zorunda kaldık. Bu süreçte çok tedirgin oldum ama pişman değilim” diyor.
Tersanede işlerin birçoğunu mekana özgü olarak ürettirdiğini bildiğim küratör, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki yeni mekanını da çok başarılı bir şekilde kullanmış. Her bir oda, kendi içinde tek bir sanatçının ‘proje mekanına’ dönüştürülmüş.
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin, 2005’te 9. İstanbul Bienali ve 2011’de 12. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapan 5 numaralı Antrepo binasının müzeye dönüştürülmesi için sekiz yıldır süren çalışmalar müzeye danışman olarak Vasıf Kortun’un görevlendirilmesiyle hız kazandı. Müze, 2020 baharında, tasarımı Emre Arolat’a ait yeni binasında kapılarını açmaya hazırlanıyor.
36 sanatçı bienal için yeni eser üretti
İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, “Önceliklerimizden biri sanatçıların, bienalin kavramsal çerçevesinden yola çıkarak deneysel bir alanda çalışmaları, araştırma ve üretim süreçlerini İstanbul’da, bienal ekibiyle birlikte şekillendirmeleriydi. 56 sanatçının 36’sının bu sergi için yeni eserler üretmesi bize gurur veriyor” diyor.
Beni en etkileyen işlerden biri Güney Afrikalı Turiya Magadlela’nın İstanbul Resim ve Heykel’de sergilediği, kullanılmış naylon çoraplarla ürettiği enstalasyonuydu (üstte). Kalbinize bıçak gibi saplanıyor!
Sanatçıyla konuşunca işin içeriği ve derinliğini daha iyi anlıyor insan. Magadlela, “Bu işi cinsiyet ve ırk ayrımcılığını simgelemek amacıyla ürettim. Bir süredir İstanbul’dayım ve gördüğüm kadarıyla bizim Güney Afrika’da yaşadığımız ayrımcılığın aynısı burada devam ediyor” diyor.
2017’de Ugo Rondinone’nin ‘Buradan Nereye Gidiyoruz?’ başlıklı neon heykelini şehre kalıcı olarak kazandıran bienal, bu sene de Britanyalı sanatçı Monster Chetwynd’in kolektif etkileşime açık bir eserini İstanbul’a ve İstanbul’un çocuklarına armağan ediyor.
Chetwynd’in masallardan ve mitolojiden esinlenerek yarattığı oyun alanı formundaki heykel, Maçka Sanat Parkı’nda İstanbullularla buluşuyor. 16. İstanbul Bienali, sekiz hafta boyunca üç farklı noktadaki ücretsiz sergilerin yanı sıra programında konuşmalar, film gösterimleri ve canlı performansları da barındırıyor.
Film gösterimlerinin yapılacağı Pera Müzesi işbirliğiyle, ayrıca, bienal kapsamında müzede yapıtları sergilenen 13 sanatçının çalışmasından esinlenerek çocuk ve gençlere yönelik ücretsiz atölyeler düzenlenecek.
Pazartesi günleri hariç her gün, 10:00-18:00’de ziyarete açık olan bienalde, açılış haftasına özel olarak, 16 Eylül Pazartesi Günü tüm mekanlar açık olacak. Pera Müzesi, hafta içi 10:00’dan 19:00’a, cuma günleri 22:00’ye dek; pazar günleri ise 12:00- 18.00 saatleri arasında açık.