Uluslararası alanda birbiri ardına gelen gelişmeler, ülkelerin yazdığı raporlar Türkiye açısından alarm zilleri çaldırmaya aday.
En çok dikkat çekeni, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık olarak yayınladığı ülke raporlarında yer alan Türkiye tasviri.
ABD raporunda Türkiye’den bahsederken “işkence”, “kötü muamele”, “gözaltında şüpheli ölüm”, “keyfi tutuklama” gibi kavramlar bol bol kullanılıyor. Raporda ayrıca suç işleyen kamu görevlilerinin “cezasız kaldıklarına” da dikkat çekiliyor.
Raporda özgürlük/güvenlik dengesinin Türkiye’de son dönemde güvenlik yönünde ağır şekilde bozulduğuna ilişkin örnekler de tek tek sıralanmış.
Türkiye “güvenlik/özgürlük” dengesini yeniden kurmadıkça, devletin mali sistemine şeffaflığı getirip yolsuzlukla ciddi şekilde mücadele etmeye başlamadıkça, bu tip raporlar yazılmaya devam edecek. Üstelik sadece ülke içindeki değil, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan insan hakları ihlallerinin de Türkiye’nin “insan hakları karnesine” yazılması gerçekten alarm verici.
ABD raporu ile, ileride Suriye’deki insan hakları ihlallerine ilişkin suçlamaların doğrudan Türkiye’nin önüne konulmasının kapısı aralanıyor.