Avrupa, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile adeta Türkiye’nin önemini yeniden keşfetti.
Ancak Ankara’daki mevcut AK Parti hükümeti bu şansı kullanabilecek mi, orası büyük bir soru işareti.
Avrupa’ya giden yolun, düzgün işleyen bir demokrasi, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı ve en önemlisi de bağımsız yargıdan geçtiğini, AK Parti iktidarının AB ile yakınlaştığı ilk yıllarında görmüştük. Daha sonra ise, özellikle de “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ile Türkiye’de erklerin tek elde toplanması ile yollar iyiden iyiye ayrılmaya başlamıştı.
Nitekim Avrupa Birliği, yaşadığı bu sıkışmışlığa rağmen Türkiye’yi hala “üye” olarak alamayacağının işaretlerini vermeye devam ediyor. Türkiye’den mülteciler konusunda, güvenlik alanında, dijital alanda hep “partner/ortak” olarak bahsediliyor, ama tam üyeliğe hiç değinilmiyor Avrupalı siyasetçilerin ifadelerinde.