Uzmanlara göre Z kuşağının paraları var ama işlerini yürütemiyorlar.

Uzmanlar, Z kuşağının para dismorfisi adı verilen finansal güvensizlik eğilimi fenomeninden muzdarip olduğunu iddia ediyor.
Finansal terapist Amanda Clayman bu rahatsızlığı ‘kişinin kendi finansal refahı veya finansal durumuyla ilgili olumsuz ve gerçekçi olmayan bir algı’ olarak tanımlıyor. Ayrıca bunun ‘yaygın bir endişe, teyakkuz hali – parayla ilgili içselleştirilmiş bir güvensizlik hissi’ olduğunu ekliyor.

Gençleri maddi kaygılar bunaltıyor. Zoom kullanıcılarının büyük bir kısmının evlenmek, aile kurmak veya bir ev satın almak için ebeveynlerinden maddi yardım aldıklarını söylemesi bu teoriyi ortaya atıyor.
Clayman, siber ödemelerin ve sosyal medya baskılarının olmadığı bir çağda, eski nesillerin bu tür şeyleri yapması için ‘farklı bir çevresel bağlam’ olduğunu iddia ediyor.
Ve ekliyor: “Instagram’da hızlıca gezinerek etrafınızdaki herkesin lüks bir hayat yaşadığını düşünebilirsiniz. Bir kişinin mali durumunun ve geçmişinin tüm ayrıntılarını asla bilemeyiz.”

Genç bir insan olarak, daha önce bu süreci atlatmış yaşlı insanlara kıyasla, başa çıkılması gereken birçok finansal bilinmezlik var.
New York Post’un aktardığına göre, Clayman, “Hayatınızın ileri bir evresine geldiğinizde, erişebileceğiniz biraz daha fazla bilginiz oluyor” diyor.
Bu arada, emekli olmak için emekli maaşına güvenmek gibi eski teknikler günümüzde eski moda hale geliyor. Yaşam maliyeti, enflasyonla birleşince, çukuru daha da derinleştiriyor.
Clayman’a göre, tüm bunların gençler üzerinde yarattığı aşırı tasarruf baskısı, ‘kendimizi daha iyi hissetme ve yaşadığımız kaygı seviyesini azaltma çabası’ olabilir.