Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikoc Kocyas, son günlerde Kardak kayalıkları konusunda Türkiye ile yaşanan gerginlikle ilgili, Türkiye’nin Yunanistan’ı Suriye zannetmemesi gerektiğini belirterek, gerginliğin sebebinin ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı hedefleyen referandum olduğunu savundu.
Fotoğraf: DHA
1996 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında krize neden olan Ege Denizi’ndeki Kardak kayalıkları, bu ay başında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ziyaretiyle birlikte yeniden gündeme oturmuştu. İki ülke arasındaki ilişkiler, darbe girişiminden sonra Yunanistan’a kaçan askerlerin iade edilmemesi meselesi yüzünden artmıştı.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre Türkiye’nin Kardak kayalıklarındaki faaliyetinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu öne süren Kocyas, “Yunanistan bu faaliyetlere gösterdiği tolaransı bundan böyle gösteremez” dedi.
Türkiye’nin ‘hamle’lerini ‘tahrik’ olarak niteleyen Kocyas, bunların devam etmesi halinde Yunanistan’ın vereceği tepkinin sert olduğunu kaydederek, “Türkiye, Yunanistan’ın ne Suriye ne de Irak olmadığının bilincine varmalıdır” diye konuştu.
‘Kayalıkların aidiyeti yarışına girilmesine anlam vermek güç’
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) zayıfladığını savunan Yunan bakan, kayalıklardaki gerginliklerin ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı hedefleyen referandum olduğunu iddia etti: “Yoksa Türkiye’de hem hükümet partisinin hem ana muhalefet partisinin Ege’de kimine göre 18; kimine göre 160 adacık ve kayalığın aidiyetinin belli olmadığı yarışına girmesine anlam vermek oldukça güç.”
‘Darbeci askerlerin inişine bile izin verilmemeliydi’
Yunanistan’ın, ülkeye sığınan darbeci askerlere kucak açmak istemediğini, inişlerine izin bile verilmemesi gerektiğini söyleyen Kocyas, sekiz darbeci askerin iniş yaptığı Dedeağaç’taki makamların hazırlıksız yakalandığını; çünkü helikopterin içinde kimlerin bulunduğunu bilmediklerini kaydetti.
Türkiye’yi Yunan adaletine saygı duymaya çağıran Kocyas, “Türkiye, göz altına alınanların kötü muamale görmeyecekleri; kim ve suçları ne olursa olsun insan haklarına saygı gösterileceğine ve adil yargılanacaklarına dair güvenceler vermelidir” dedi.