• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Matrix kafasına girmek için izlenebilecek 10 film

13/09/2021 14:20

İlk filmi 1999’da yayınlanan ‘The Matrix’in ardından 2003’te yayınlanan ‘Matrix Revolutions’ filmiyle seri sonlandırılmıştı. 18 yıl aradan sonra tamamlanan dördüncü film ‘The Matrix Resurrections’ de vizyona girdi. Film Türkiye’de de 24 Aralık’ta seyirciyle buluşacak.

Fotoğraf: Wikipedia

Sinemaseverlerin 18 yıl aradan sonra gelen ve büyük beklenti yaratan film hakkında ne düşüneceği şimdilik belirsiz. Ancak sonuç ne olursa olsun üzülmeyin. Çünkü film, felsefesi itibariyle de farklı birçok yapımla kesişiyor. Yani Matrix’in izlerini farklı filmlerde de bulabiliriz.


Diken, ‘Matrix kafası’nda kalmanızı sağlayacak olan filmleri derledi.

The Animatrix

Animatrix, kurgusal Matrix evreninde geçen, 2003 yapımı dokuz animasyon kısa filmi içeren bir yapıt. En başarılı anime antolojisinden sayılan seri, Matrix serisini bir bütün olarak anlamak için önemli bir noktada duruyor. Serinin büyük bir kısmı Wachowski kardeşler tarafından yazılıp tasarlandı. Seri, Japonya’da animasyon alanında tanınan kişiler tarafından çekildi.

Bound (Tuhaf İlişkiler)

Matrix denilince akla erotik bir lezbiyen suç draması gelmemesi normal. Ancak Wachowski kardeşlerin 1996’da yarattığı bu film başarılı olmasa belki de Matrix olmazdı. Film yalnızca ana akım filmlerde nadir olarak görülen bir dönemde lezbiyen bir ilişkiyi gerçekçi şekilde tasvir etmesiyle dikkat çekmiyor. Filmde aynı zamanda ileride Matrix’in görsel ve işitsel başarısını yaratacak olan ekipten görüntü yönetmeni Bill Pope, Zach Staenberg ve besteci Don Davis’in katılımı görülüyor. Wachowski’ler için her şeyin başladığı yere bakmak istiyorsanız, geri dönüp Bound’u izlemelisiniz. Ayrıca yeni filmin fragmanında filme büyük bir gönderme var…

Cloud Atlas (Bulut Atlası)

Bulut Atlası, Wachowski’lerin Netflix’te yayınlanan bilimkurgu draması Sense8 dışında, bir Matrix devam filminden ton olarak ne bekleneceği konusunda en iyi ipucu verecek olan filmlerden. David Mitchell’in 2004 yılındaki aynı adlı romanından uyarlanan epik bilimkurgu macerası, sıra dışı geriye dönüş ve ileriye atlama teknikleriyle farklı dönemlerde yaşamış altı ayrı karakterin öyküsünü anlatıyor. Filmde belki de Wachowski’lerin kariyerlerinde şimdiye kadar ürettikleri en ilham verici sahnelerin olduğu ‘her şey serbest’ mottosu egemen. The Matrix Resurrections’ta muhtemelen bulacağınız türden ‘vahşi’ sinematik deneylere hazırlanmak istiyorsanız, Bulut Atlası size yol gösterecektir.

Dark City (Karanlık Şehir)

Fotoğraf: Wikipedia

Matrix’in ilk filminden bir sene önce çıkan film, seri ile benzer temalara sahip Hatta The Matrix, Karanlık Şehir’in bazı setlerini yeniden kullandı. 1998 yapımı bu bilimkurgu-gerilim filminin başrolünde Rufus Sewell yer aldı. Film ABD’de 27 Şubat 1998’de gösterime girmişti.

Filmde ana karakter John Murdock, bir sabah nasıl geldiğini bilmediği yabancı bir otel odasında uyanır ve vahşice işlenmiş cinayetlerin katili olarak arandığını fark eder. Hafızasını kaybetmiş olduğu için cinayetleri işleyip işlemediğini dahi hatırlayamamaktadır. Murdock, bu bilmeceyi çözmek için büyük bir mücadeleye başlar. Kısa sürede de çözüme ulaşır ve bir gün yeraltında yaşayan garip canlılarla karşılaşır. The Strangers olarak tanımlanan, zamanı durdurma ve dünyanın fiziksel yapısını değiştirme gücüne sahip olan bu yaratıklar, direkt olarak insan beynine hakim olabilmekte ve olayları istedikleri şekilde yönlendirebilmektedir. Bu yaratıkların bir şekilde yok edilmesi gerekir ve bunu yapabilecek tek kişi de Murdock’tır.

Film, Wachowski’lerin Matrix serisiyle aynı kültürel güce sahip olmasa da 90’ların sonlarında görsel olarak akılda kalan bilimkurgu filmlerinin başında geliyor.

eXistenZ (Varoluş)

Jude Law’ın başrolde yar aldığı film varoluşu sorgulayan önemli yapıtlardan. Film, oyun içerisinde oyun şeklinde olan kurgusuyla gerçek dünyada mı yoksa bir oyunda mı olduğumuz sorusu çerçevesinde dönüyor. Filmde yaratılan ‘eXistenZ’ oyununa insanın omuriliğinden açılan bir delik ile bağlanılıyor. Bu sayede oyuncuların hatıralarına, duygularına ve korkularına giriş hakkı oluyor.

Ghost in the shell (Denizkabuğundaki Hayalet)

Mamoru Oshii’nin 1995 tarihli anime filmi, gösterime girdiğinde büyük gişe hasılatı elde edemese de zamanla onu kült statüsüne getirecek bir hayran kitlesi kazandı. Filmin 2004 yılında çıkan devam filmi Cannes Film Festival’inde Altın Palmiye adayı olmuş ilk anime oldu.

Film, 2029 yılında geçen bir polisiye öyküyü anlatmakta. İnsanların yarı makineleşmeye başladıkları bir dönemde, onların beynine girmek ve bilgi çalmak çok daha kolay hale gelmiştir. ‘Kukla ustası’ adı verilen bir hacker üst düzey gizli bilgilere ulaşınca, devlet onu bulması ve ortadan kaldırması için gizli bir örgütü görevlendirir.

Filmde asıl olarak makineler ve canlılar arasındaki farklar incelenirken, gelişen teknoloji ile ruhlarını kaybetmeye başlayan, canlılıklarını sorgulayan karakterlerin hikayesi anlatılıyor.

A Glitch in the Matrix (Matrix’teki kusur)

Hemen sevinmeyin… Bu belgesel Matrix hakkında değil. Bu senenin başında gösterime giren belgeselde Rodney Ascher, ‘bir simülasyonda mı yaşıyoruz’ sorusunu felsefi kanıtlar ve bilimsel açıklamalar ile ele alıyor.

High & Low

Radikal bir modern aksiyon sineması arıyorsanız, Japonya’nın HiGH&LOW serisine dalmanın zamanı geldi. Televizyon şovları ve filmlerin bir birleşimi olan HiGH&LOW, farklı hikayelere geçiş yapan bir dizi karakterle çete rekabetleri ve suç komplolarından oluşan bir seri sunuyor. Filmdeki dövüş sahneleri, Matrix’te fizik kurallarını hiçe sayan dövüş sahneleri için ısınma sayılabilir.

John Wick

Fotoğraf: Wikipedia

Herkes şimdiden yeni fragmanda yıldız oyuncu Keanu Reeves’in ‘John Wick’e ne kadar benzediği hakkında şimdiden şakalar yapmaya başladı. Bu yüzden bu şakalara yabancılık çekmemek için John Wick serisine başlama vakti denilebilir.

Filmde John Wick, emekliye ayrılmış bir tetikçi. Emekliliğinin tadını çıkarırken karısının yakalandığı amansız hastalıkla hayatı altüst olur. Karısından kendisine kalan en değerli varlığı ve can yoldaşı köpeğidir. Ancak evine dalan üç gangster onu da öldürür. Gangsterlerden biri, mafya babası Viggo Tasarov’un oğlu Josef Tasarov’dur ve John’un daha önce birlikte çalıştığı bir adamdır. Artık kaybedecek hiçbir şeyi de kalmayan John Wick’in tek istediği intikamdır ve New York sokaklarında düşmanlarıyla nefes kesen bir kovalamacanın içine girer.

Ayrıca serinin yönetmen koltuğunda The Matrix’te dublör koordinatörü ve ikinci birim müdürü olarak görev alan Chad Stahelski oturuyor.

Paprika

The Matrix’tekine benzer bir şekilde ‘gerçek nedir’ sorusuyla kafanızın karışmasını istiyorsanız Paprika en doğru adres denilebilir. 2006 yapımı bir Japon bilimkurgu psikolojik gerilim anime filmi olan Paprika, Yasutaka Tsutsui’nin aynı adlı romanına dayanıyor.

Filmde ‘DC Mini’ adlı bir cihaz, kullanıcının başka insanların rüyalarına girmesine ve kişiliği ile senkronize olarak anksiyete ve nevrozların kaynaklarını bulmasına ve onarmasını sağlamaktadır. Yüksek bir teknoloji ile üretilmiş bu cihaz psikoterapi dünyasında büyük bir devrim olarak görülür. Ancak, insanların kişiliklerini değiştirebilme ve silebilmek gibi özelliklere sahip olan DC Mini’nin yanlış ellere geçmesi halinde oldukça tehlikeli bir silaha dönüşebilme potansiyeli bulunmaktadır.

Matrix 4’te Morpheus neden yok: Yanıtı herkesin unuttuğu bir bilgisayar oyununda saklı

Matrix 4’ün ilk fragmanı yayınlandı

Kategori:Keyif

SON HABERLER

ABD'de kasırga ve fırtına: En az 21 kişi hayatını kaybetti

ABD’nin Kentucky ve Missouri eyaletlerinde etkisini gösteren şiddetli fırtına ve kasırga nedeniyle ilk belirlemelere göre 21 kişi hayatını kaybetti.

Bilal Erdoğan'dan doğurganlık açıklaması: Yeni bir demografik el bombası şu an ortada

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan “Yeni bir demografik el bombası şu anda ortada” dedi.

Fatih Akın: Ayşe Barım ve Kavala benim filmim yüzünden görüştü

Yönetmen Fatih Akın, menajer Ayşe Barım’ın tutukluluğunu eleştirdi: “O bir menajer, bir yetenek ajansı sahibi ve neoliberal bir kapitalist”

Trump: Pazartesi Putin ve Zelenski'yle görüşeceğim

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodemir Zelenski ile görüşeceğini açıkladı.

AB: Türkiye'nin Schengen başvuruları arttı, ret oranı düştü

Avrupa Birliği (AB) verilerine göre Türkiye’den yapılan Schengen vizesi başvuruları arttı, ret oranı önceki yıllara kıyasla azaldı.

Yılmaz Erdoğan ve Ahmet Mümtaz Taylan'ın yer aldığı Netflix filmi 'Kin'den ilk fragman
Çocuk Kitaplığı / Meraklı Bahçe: Vazgeçmemenin önemi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 755 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Berkant Gültekin: Saray, demokrasi musluğunu uygun gördüğüne açacağının sinyalini veriyor

Salih Cenap Baydar: Demokrasinin özü hesap soran vatandaş, hesap veren siyasetçidir

Remzi Özdemir: Türkiye'de en büyük sorun gelir adaletsizliği

Attila Aşut: Arapça sevdalısı siyasetçiler tehlikeli sonuçlar doğuracak sözcükleri kullanırken kılı kırk yarmalı…

Orhan Gazi Ertekin: Aleviler, Kürtlerin kaçınılmaz olarak dahil olacağı anayasal sürece hazırlandılar mı? 

Özgür Orhangazi: Dış sermayeye yapılan ödemeler 2025'in ilk çeyreğinde 6,5 milyar dolara ulaştı

Ender İmrek: Çözüm süreci sağlam hukuki güvenceler, uluslararası gözetim ve toplumsal seferberlikle doğru hatta ilerleyebilir

Orhan Gökdemir: Halk demokrasisine ihtiyacımız var

Umur Talu: Ne iktidar devletinin ne de 'devlet'in özündeki nefret ve şiddet bitiyor

Emin Çölaşan: AKP'li belediyelerde yolsuzluk molsuzluk yok, tertemiz!

Onur Çanakçı: Kronikleşen kriz hali

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×