MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve uzmanlık dernekleri, yaz dalgası yapan ve vaka sayıları her geçen gün artan Covid-19 enfeksiyonuyla ilgili etkili önlemlerin yeniden alınmasını istedi.
Maske, mesafe, havalandırma ve hijyenin salgınının önlenmesinde etkisinin kanıtlandığını belirten uzmanlar, kalabalık ortak alanlar ve toplu taşımada maske zorunluluğun yeniden getirilmesini talep etti.

TTB ve farklı uzmanlık dernekleri Covid-19 enfeksiyonunda alınması gereken önlemlerle ilgili çevrimiçi basın toplantısı düzenledi.
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 2020 ve 2021 ölüm verilerinin paylaşılmamasının üzücü olduğunu belirterek, “Başından itibaren belediyelerden aldığımız verilerle fazladan ölümleri hesaplamaya devam ettik. Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilerin üç katı fazladan ölümle karşı karşıyayız. Kaldı ki bakan da geçen aylarda bunu itiraf etmişti” dedi.
Hastalar acillerde yatırılmayı bekliyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Müsterih olun” sözleri sonrası toplumsal koruyucu önlemlerin hızla ve gereksiz yere gevşetildiğini söyledi.
Sönmeye yüz tutmuş yangının soğutulması gerekirken, önlemlerin bırakılmasıyla üzerine benzin dökülüp yeniden alevlendirildiğini belirten Kılınç, şöyle devam etti: “Biz sağlık çalışanları deyim yerindeyse ‘elim sende’ oynuyoruz. Acilimizde bekleyen covid hastalarımızı yatıracak yer kalmadı, sınırlı sayıda ayrılmış yatak var. Yatak kalmadığında, eş dost ilişkisiyle, arkadaşlarımızın birbirine destek olması sayesinde, başka hastanelere yönlendirmeye çalışıyoruz. Oralar da tıkandığında, hastalar acil servislerde birikiyorlar maalesef. Yoğun bakım ihtiyacı olanlar bu şekilde organize edilmediği için servislerde entübe vaziyette izlenmek zorunda kalıyor.”
Sağlık çalışanları hastalanıyor
Tüm önlemlerine rağmen sağlık çalışanlarının Covid-19 enfeksiyonu olduğunu söyleyen Kılınç, şunları söyledi: “Belki şimdi ölmüyoruz ama hastalanıyoruz. Kendi kurumumda 18-22 Temmuz’da Covid-19 tanısı konan hasta sağlık çalışanı sayısı 81. Yatak çok bile olsa, hastalara bakacak arkadaşlarımız izolasyonda olduğu için belli birimleri kapatmak zorundayız. Yoğun bakımda arka arkaya beş-on hemşiremiz hastalandığı için yoğun bakım yataklarının çalıştıramaz hale gelme ihtimali var. Nöbetleşe covid olunmuyor. Hepimiz bir anda olabiliriz. Bile bile, isteye isteye bu boyutlara geldik. Olan kırılgan gruplara olacak.”
Virüs hep bir adım önde
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimsek Yavuz, Covid-19’un halk sağlığını çok fazla etkilemeyen, basit bir hastalık olduğu algısının büyük zarar verdiğini söyledi.
Hastalığın kesinlikle basit bir grip gibi değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Şimsek, “Kaldı ki grip de basit bir hastalık değil. Omicron’dan aylık çok yüksek sayılarda kaybımız var. BA.5 alt varyantının daha ölümcül olabileceği yönünde veriler geldi. Mücadeleyi devam ettirmemiz gerekiyor. Ekonomik kaygılar, bıkkınlık nedeniyle hafife almamalıyız. Virüs hep bizden bir adım önde. Yayılımını azaltmak zorundayız” diye konuştu.
Virüslerin çok değişik hastalıklarla ilişkili olabildiğini hatırlatan Şimşek, Covid-19 enfeksiyonunun önlenmesinin uzayan dönemde görülen sorunları önlemek için de önemli olduğunu söyledi.
Test pozitiflik oranı yüzde 50’leri buldu
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Gül Erdem, ‘pandemi bitmiş havası’na rağmen vakalarda ciddi artışlar tespit ettiklerini söyledi. Erdem, şöyle konuştu: “Ankara’da test sayılarımız yaptığımız 500-600’e kadar düşmüşken 11 bine çıktı. Testlerin pozitiflik oranları yüzde 50’leri buldu. Pandeminin bittiği havasından çıkılması, toplumun tamamın da bu havadan çıkarılması için gerekli önlemlerin ve uyarıların yapılması gerekiyor.”
SGK ödemiyor, özeller Covid-19 hastası almıyor
Türk Toraks Derneği (TTD) Derneği Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, çok az PCR testi yapıldığını ve mutlaka artırılması gerektiğini söyledi. Halen Covid-19 sonrası gelişen komplikasyonlarla uğraştıklarını belirten İtil, şöyle uyardı: “Özel hastanelerde gerek PCR testi gerekse Covid-19 bakımı yine ücretlendiriliyor. SGK aslında bunu ödüyordu. Yeniden ödenmesi gerekiyor.”
TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nursel Şahin sağlık sisteminin çökmüş, çalışanlarınınsa çok yorgun olduğunu belirterek, “Özelde ve kamuda çok fazla yoğun bakım yatağı var ve bu Türkiye’nin bir avantajıydı. Ama bu aralar özel hastaneler covid hastalarını kabul etmiyorlar. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekir” dedi.
‘İnşallah hasta seçmek zorunda kalmayız’
Covid’in ciddi bir hastalık olduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti: “Sağlık işletmelerimizin, hastanelerimizin kapasitesi yettiği sürece önlem almıyoruz. Yoğun bakım servisleri dolmaya başladı. Covid, uzamış covid, artan bu iş yükü hekimler ve sağlık çalışanları tarafından zorlanarak karşılanıyor. Yoğun bakım yatakları, servislerini açmamız öyle çok kolay olmuyor. Yetişmiş eleman ve buna uygun, yeterli ekipman olmadan nitelikli bir bakım vermek de düşünülemez. İnşallah daha önceki dönemde olduğu gibi hasta seçmek zorunda kalmayız.”
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER) Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, pandeminin sürdüğünü ama yönetiminin sürmediğini söyledi. Yeni bir kritik dönem yaşandığını belirten Yavuz, “Yazın bu manzarayı yaşarken, sonbaharı düşünmek istemiyorum. Acilen halk sağlığı önlemlerinin alınması gerekiyor. Özellikle verilerin açıklanması çok önemli. 2020, 2021 ölüm istatistikleri hala yayınlanmadı” dedi.
Mücadele hız kesmeden, ciddiyetle sürmeli!
TTB Merkez Konseyi, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, pandemi ve aşı çalışma gruplarıyla HASUDER, KLİMİK, KLİMUD, Türk Toraks Derneklerinin ortak açıklamasını Dr. Çağla Uyanusta Küçük okudu.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bilindiği üzere Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan haftalık Covid-19 verilerine göre 11-17 Temmuz 2022 tarihleri arasında toplam vaka sayısı 226 bin 532’dir. 30 Mayıs 2022 tarihinden başlayarak haftalık vaka sayısı sırasıyla 7 bin 322, 7 bin 556, 10 bin 954, 26 bin 634, 57 bin 113, 117 bin 095 olup sayıların katlanarak arttığı görülüyor. Önümüzdeki süreçte çok daha fazla artış olacak.
Omicron alt varyantlarının neden olduğu Covid-19, özellikle aşı veya geçirilerek elde edilmiş bağışıklığı bulunanlarda daha hafif seyretmekle birlikte, ülkemizdeki gibi oldukça yüksek oranda bulunan aşısız kişilerde ve aşılansa bile bağışıklık geliştiremeyen gruplarda halen hastane yatışı ve ölüme neden oluyor. Ek olarak enfeksiyon hafif seyretse bile aynı anda çok sayıda insanın işe gidememesi nedeniyle başta sağlık hizmeti gibi kritik iş kollarında hizmetin aksamasına yol açıyor. Ayrıca SARS-CoV-2 enfeksiyonunun, henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış uzun dönem olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. Covid-19’un neden olduğu tüm bu olumsuzluklar dikkate alındığında, halen tüm hızıyla devam eden bu pandemik enfeksiyonla mücadelenin hız kesmeden ve ciddiyetle yürütülmesi gerektiği açıktır.
Temmuz ayının başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın -her zamanki gibi Twitter’dan-hatırlatma doz aşılarının açıldığı ve olunması duyurusuyla beraber durma noktasına gelen Covid-19 aşılarının yapılmasını gündeme getirmesi kuşkusuz önemli ancak salgın kontrolü ve halkın sağlığının korunabilmesi için kesinlikle yeterli değildir.
Tek başına bulaşıcı varyant sorumlu değil
Vaka sayılarında görülen bu artış tek başına yeni ortaya çıkan varyantların daha bulaşıcı olmasına bağlanamaz. Tüm bilimsel kuruluşların uyarılarına rağmen en yetkili ağızlardan yapılan salgının bittiği veya önemsizleştiği yönünde açıklamalar, toplumsal ve bireysel önlemlerin terk edilmesi, aşılamanın ihmali yeni bir dalgayı kaçınılmaz kılmıştır.
Bizler, başarılı bir salgın yönetimi için bilimsel önerilerimizi tekrar hatırlatmak ve COVID-19 aşıları konusunda toplumda ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi sorumluluğuyla şu temel mesajları kamuoyuna iletmek istiyoruz:
1. Covid-19 salgınının önlenmesinde etkili olduğu kanıtlanmış olan maske, mesafe, havalandırma ve hijyen önlemleri tekrar hatırlatılmalıdır. Toplum hareketliliğinin hızla arttığı, korunma önlemlerinin ise hızla azaldığı bu günlerde kalabalık ortak alanlar ile toplu taşımalarda maske kullanımı zorunlu olmalıdır.
Aşılar güvenli, mRNA yaptırın
2. Bugüne kadar dünya genelinde 12 milyar dozdan fazla uygulanan Covid-19 aşılarının güvenli oldukları pek çok bilimsel çalışma ve gözlemle ortaya konmuştur. Ayrıca yeni varyantlara rağmen aşıların ağır hastalık ve ölüm riskini önlemedeki başarısı devam ediyor. Bu nedenle aşısız ve eksik aşılı olanlar ile sağlık çalışanlarının aşılarının tamamlanması, hatırlatma dozlarının yapılması ve risk durumlarına göre gerekli durumlarda hatırlatma dozlarının tekrarlanması sağlanmalıdır. Konuyla ilgili ayrıntılar için TTB UDEK üyesi derneklerin hatırlatma dozu hakkında görüşlerine (https://www.ttb.org.tr/udek/haber_goster.php?Id=535) ve/veya hekiminize başvurabilirsiniz.
3. Halen egemen olan Omicron varyantına karşı inaktive aşıların (örneğin Coronavac/Sinovac) koruyuculuğu çok düşük düzeydedir. Bu nedenle, önceki aşılamalarda ağır bir alerjik reaksiyon ya da yan etki gelişmeyen herkese mRNA aşılarının (Comirnaty/Bionthech) yapılması önerilmelidir.
Okullar açılmadan 5-12 yaş aşılansın
4. Okulların açılmasına kadar bağışıklığın gelişmesi için 5-12 yaş arası tüm çocukların hızla aşılanması gerekiyor.
5. Covid-19, PCR testlerinin yaygın olarak yapılması sağlanmalı ve hastaların ayrılması (izolasyonu), hızlı testlerle tanının desteklenmesi, okullara ücretsiz temini, kalabalık toplantı yapacakların hızlı test bulundurması, güvenli olan hızlı test kitlerinin belirlenmesi önemlidir.
6. HES uygulaması tekrar başlatılarak, uygulama aşıya teşvik edici mesajlarla zenginleştirilmelidir.
7. Ülkemizde hastalık yapmakta olan SARS-CoV-2 varyantlarının aktif takibi yapılarak sonuçlar hızla saha ile paylaşılmalıdır.
8. Yakın zamana dek risk gruplarındaki hastalara sağlanan ve hastalığın kötüleşmesini önleyebilen molnupiravir (Covinavir) isimli ilacın bulunmasında son dönemde aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu ilacın, tüm ülkede düzenli temini sağlanmalıdır ve son kullanım tarihine ilişkin belirsizlikler giderilmelidir. COVID-19’a etkili olduğu kanıtlanmış olan diğer ilaçların da sağlanması için çaba gösterilmelidir.
9. Özellikle molnupiravir hakkı bulunan risk gruplarında olmak üzere hafif semptomu olan kişilerin de test yaptırması gerektiği vurgulanmalıdır.
10. Enfekte olan kişilerin işe gitmemesini kolaylaştıracak idari düzenlemeler yapılarak enfeksiyonun yayılımı önlenmelidir.
11. Okullar açılmadan, tüm sınıflarda uygun havalandırmanın nasıl sağlanacağı konusunda bilirkişi komisyonları kurularak bu konuya hızla çözüm bulunmalıdır.
12. Kış gelmeden kapalı alanlarda uygun havalandırmanın nasıl sağlanacağı konusunda bilirkişi komisyonları kurularak bu konuya hızla çözüm bulunmalıdır.
Grip ve zatürre aşıları için de hazırlık yapılsın
13. Sonbaharda 65 yaş üstü kişiler, risk grupları ve gebelerde mevsimsel grip aşılaması için hazırlıklı olunmalı, yine 65 yaş üstü ve risk gruplarında zatürre (pnömokok) aşıları tamamlanmalıdır.
14. Yeni varyantlara etkili aşıların hazırlanması, takibi ve temini için gereken adımlar atılmalı ve ülkemizde kullanıma girmesi sağlanmalıdır. Sonbaharda çalışmaların tamamlanacağı bildirilmekle birlikte, hatırlatma dozu zamanı gelenlerin beklemeden yaptırmasında yarar bulunuyor.
15. Sağlık Bakanlığı Covid-19 olgularının dağılımı, yaş ve risk grubu özellikleri, aşı durumları, hastaneye yatış oranları, yoğun bakım doluluk oranları ile ölümlere ilişkin verileri kamuoyu ile ayrıntılı ve günlük olarak paylaşılmalıdır.