• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Üniversite hastanelerindeki asistanların elleri boş kaldı: 8 bin TL'lik gelir farkı oluştu

16/08/2022 20:23

MESUDE ERŞAN

@mesudersan

mesudeersan@diken.com.tr

Resmi Gazete’de 12 Ağustos’ta yayınlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’yle getirilen taban ve teşvik ek ödemesinin sadece eğitim ve araştırma hastanelerindeki asistan hekimleri kapsaması tepkilere yol açıyor. Eğitim ve araştırma hastanesindeki asistan hekimle üniversite hastanesindeki arasında 8 bin lirayı bulan gelir farkı oluştu.

Fotoğraf: Reuters

Üniversite hastanelerindeki (tıp fakülteleri) asistan hekimler, aynı özlük haklarından kendilerinin de yararlanabilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yürürlüğe girmesini bekliyor. Asistanlar, ‘eşit işe, eşit ücret’ talep ediyor. Üniversite hastanelerinde Sağlık Bakanlığı’nın asistan kadrosundan uzmanlık eğitimi alanlar da taban ve teşvik ek ödemesinden yararlandırılmadı.  


‘Beyaz Reform’ olarak sunulan söz konusu yönetmelik çıkarıldığından beri eleştiriliyor. Üniversite hastanelerinin tıp ve diş hekimliği fakülteleri çalışanları ve aile hekimlerini düzenlemenin dışında tutan yönetmelikle ‘performans sistemi’ kaldırılsa da yerine getirilen ‘teşvik pirimi’ çok farklı görünmüyor. Tek ödeme yerine tercih edilen taban ve teşvik ek ödemeleri, hekimlerin yine emekliliklerine yansımıyor.

Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan hekimlere dün (15 Ağustos Pazartesi) zamlı ek ödeme yattı. Bir umut bekleyen üniversite hastanelerindeki asistan hekimlerin ise yüzü gülmedi. İstanbul Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu’ndan Dr. Tahsin Çınar, aradaki farkı ‘uçurum’ olarak nitelendirdi ve devam etti: “Önce bir ek gösterge dendi yalnız hekimlere verilecekti, sağlık emekçisi bölündü. Şimdi  ‘teşvik’ dendi bu kez hekimler bölündü. Üniversite ve eğitim araştırma hastanesi asistan hekimler arasında ayrım kabul edilemez. Eşit işe, eşit ücret istiyoruz.”

Araştırma ve eğitim hastanesindeki hekimin maaşı
Araştırma ve eğitim hastanesindeki hekimin ek ödemesi
Üniversite hastanesindeki asistanın maaşı, ek ödemesi yok
Büyütmek için tıklayın.

İş aynı, gelir çok farklı

Üniversite hastanelerindeki asistanların performans sisteminde de ‘5-10 kuruş aldıklarını’ anlatan Çınar, şunları söyledi: “Eleştirdiğimiz ve doğru bulmadığımız performans sisteminde, zarar ettikleri gerekçesiyle ‘sıfır’ döner veremedikleri için böyle kuruş veriliyordu. 7 kuruş döner aldığım aylar oldu. Eğitim ve araştırma hastanelerindekiler, maaşlarına ilave iki-üç bin en iyi ihtimalle beş bin liranın altında performans ödemesi alıyorlardı. Yine de toplam maaşlar yoksulluk sınırının altında kalıyordu. Şimdi ‘taban ek ödemesi’ diyorlar. Kavramları çok karıştırdılar. Ayın 15’i geldiğinde hesabımıza baktık, herhangi bir ödemeyle karşılaşmadık. Eğitim ve araştırma hastanelerindekilerin maaşlarına ise sekiz bin lira eklendi. Aynı işi yapan iki hastanedeki asistan hekimler arasında 8 bin lirayı bulan ciddi farklar oluştu.”

Covid ek ödemesinde de üniversitedekilerin görmezden gelindiğini belirten Çınar, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu sorunu çözme taahhüdünde bulundu. Ancak kaç ayda çözeceğini söylemedi. Sicilinin kabarık olduğunu, covid ek ödemelerinde de benzer sorunu yaşadığımızı hatırlayınca bundan şüphe duyuyoruz. Aylar sonra, eğitim ve araştırma hastanelerindekinden çok daha düşük, üniversite hastanelerinde çalıştığımız için cezalandırılır gibi bir ödemeyle karşılaşacağımızı düşünüyoruz.”

‘Dağ fare doğuruyor‘

Hekim maaşının iyileştirilmesinin zam olmadığını söyleyen hekim, şöyle eleştirdi: “Ortada bir sorun var. Düzenleme yapılması gerektiği çok aşikar. Zamla sanki doktorları çok üst gelir sınıfına alıyor gibi bir duyurup arkasından böyle bir sürü sıkıntı yaratıldığında işin ne tadı, tuzu kalıyor ne de bizim durumlarımızda gözle görülür bir değişiklik oluyor. Sorunun çözüldüğü propagandasını yapıyor. Ama o sorunu çözmek için atılan adımlarla yeni bir sürü sorun oluşturuluyor. Dağ fare doğuruyor.”

Tahsin Çınar.

Gençler tıp fakültesinden, mezunlar ülkeden kaçıyor

Hem yeni tıp fakültesi mezunlarının hem de gençlerin meslek seçimlerinin bu koşullardan etkilendiğini vurgulayan Çınar, şunları dedi:

“Yeni mezun doktor uzmanlık tercihi yaparken önünde sekiz-on bin lira fark olan eğitim ve araştırma hastanesiyle, üniversite hastanesi arasında seçim yapacak. Hangisini tercih ederdiniz? Bu ekonomik şartlarda akademik planlarının, hayallerinin peşinde koşmak yerine araştırma ve eğitim hastanesine yönelecekler. Bu sene ilk kez tıp fakültelerinde taban puanı sıralaması 30 bine geriledi. 17-18 yaşındaki liseden yeni mezun çocuklar bile halimizin ne olduğunu görebiliyorlar. Tıp fakültelerinden uzaklaşıyorlar. Bunun en büyük sebebi de ekonomik sebepler. Günde 7 hekim yurt dışına gitmek için iyi hal belgesi alıyor. Türkiye’de tıbbın geleceği can çekişiyor.”

‘Ahmet amca, Ayşe teyzeye bizi doyumsuz gösteriyorlar‘

Bakan Koca’nın konuyla ilgili attığı tweet’lerin artık hekimleri heyecanlandırmadığını belirten doktor, şunları söyledi: “Tweetler hekimlerde heyecan yaratmak için değil, halka yönelik. ‘Bakın biz bu kadar para veriyoruz, hala konuşuyorlar, bizi protesto ediyorlar’ mesajı veriyor. Bu karşılık da buluyor. Kasım ayından bu yana sözde neredeyse beş kere zam yaptılar ama ortada temmuzdaki enflasyon farkından başka herhangi bir iyileştirme yapılmadı. Hepsi lafta kaldı. Bizi ucuz işgücü olarak kullanıyorlar. Türk-İş’in ağustos için açıkladığı yoksulluk sınırı 22 bin lira. Benim hesabıma bu ay yatan 14 bin lira.  Yani burada bir sorun yok mu? Üniversite hastanelerinde çalışmak istiyorum. Bunun için cezalandırılmışız gibi hissediyorum. Toplum ise bizi zamma doymayan, doyumsuz bir grup olarak görüyor. Şartlarımızı iyileştirmek, eğitimli kesimi el üstünde tutmak yerine kendilerine inanan, Ahmet Amca, Ayşe Teyzeye bizi doyumsuz olarak göstermeyi tercih ediyorlar.”

‘Tek kalem maaş, eşit işe, eşit ücret olmalı‘

İstanbul Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu’ndan Dr. Mustafa Ersözlü, Sağlık Bakanlığı’nın kadrosundan tıp fakültesinde asistan. O da teşvikten yararlanamayan asistanlardan biri.

Sağlık Bakanlığının performans sistemindeki çatlakları ‘teşvik’le sıvayıp kapamaya çalışırken üniversite asistan hekimlerini açıkta bıraktığını belirten Ersözlü, “Aslına bakarsanız teşvik de yetmez. Güvencemizi artıran, emekliliğe yansıyan tek kalem maaş ve eşit işe, eşit ücret verilmeli” dedi.

Kapsayıcı olmayan son düzenlemenin asistan hekimleri şehir hastanelerinde tutmak için yapıldığını söyleyen Ersözlü, şöyle devam etti: “Üniversite hastanelerindeki asistan hekimlerle araştırma ve eğitim hastanelerindekiler arasında yalnızca kurum farkı var. Hatta üniversite hastanesindeki hizmetin çok daha çeşitli, nitelik olarak daha ileri düzey olduğunu söyleyebiliriz.

Belki nicel anlamda eğitim ve araştırma hastaneleri daha fazla hasta görüyor, daha fazla hasta yükü kaldırıyor, daha fazla performans yapıyorlar. Anlaşılan daha çok para getiren kurumlardakiler ödüllendiriliyor. ‘Herhalde yatınca göreceğiz, öyle bir saçmalık olmaz’ diye düşünüyordum. Dünü (15 Ağustos) bekledim. Biz ‘sıfır’ lira aldık. Zaten eşitsizlik vardı. Bu büyük adaletsizlik oldu.”

‘Yamamaya çalışıyorlar‘

Son Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda sadece Sağlık Bakanlığı asistanlık kadrosu açıldığını hatırlatan Ersözlü, şunları dedi: “Kadromuz nereden olursa olsun biz sonuçta üniversite çalışan asistan hekimiz. Fiilen kurum dışı personel olarak sayılıyoruz. Sorunun çözülmesi lazım. YÖK ile Sağlık Bakanlığı asistanları arasında iş, sorumluluk anlamında hiçbir fark yok. Aynı eğitim programını tamamlayıp, aynı unvana sahip oluyoruz. Performans sistemine yama yapılmaya çalışılıyor. Ama yama kapatılamıyor. Adı teşvik olsa da sistemin özü değişmedi. Şu anda bunun altında kalan biz olduk. Diğer sağlık emekçileri de çok ciddi şu anda adaletsizliğe uğruyorlar. Herkes için maaş zammı talep ederken karşılaştığımız tablo bu. Bu da çok ciddi bir sorun.”

TTB YÖK’e başvurdu

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 15 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren yeni ek ödeme oranlarının hak kayıplarına yol açması üzerine meslektaşlarımızdan gelen şikayetlerle ilgili bugün Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na bir yazı iletti.

TTB’nin emekliliğe yansıyan, güvenceli ve tek ödemeyi savunduğunun hatırlatıldığı yazıda, şunları istendi: “Mevcut durumda ve eşitsizliğin oluşmaması adına; kanun ile belirlenen ödemenin hak sahiplerine yapılması ile Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte de kanun yayın tarihi gözetilerek geriye dönük hak kaybı yaşanmaması gözetilerek değişiklik yapılması.”

Bakan Koca: Nöbetleri azaltıyoruz, asistan hekimler rahatlıkla evlenecek

Öte yandan Bakan Koca, asistan doktorların nöbet sayılarının kısıtlanmasına ilişkin yönetmeliğin önümüzdeki hafta Resmi Gazete’de yayımlanacağını söyledi.

Koca, yeni yönetmelikte nöbet sayısının sekizi aşmayacağını, aksi halde ilgili klinikle ilgili yaptırımların geleceğini belirterek, şunları dedi: “Nöbet ertesi 24 saatten fazla çalışılmamasını ve bunun da 8 nöbetten fazla olmamasını yönetmelikle netleştiriyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız hem nöbet sayıları azalarak hem de gelir düzeyleri artarak bundan böyle rahatlıkla evlenebilecek.”

Çınar, bu konuyu da şöyle yorumladı:

“Bunun için yönetmelik yayınlamasına gerek yok. Mevcut kanunu uygulamak yeterli. İlgili kanunda, üç günde birden daha fazla nöbet tutulmayacağı yazıyor. Bu ayda 10 nöbet ediyor. Aynı kanun 130 saatten fazla nöbet ücretinin de ödenmeyeceğini söylüyor. Bu da ayda 7 nöbete denk geliyor. Yani üç günde birden sık olmayacak, 7 nöbetten fazla olmayacak kanun uygulanırsa. Nöbetlerin 40-50 saatini angarya olarak, karşılığını almadan tutuyorduk. Angarya suçtur. Anayasa ihlalidir.”

Bakanın ilgili açıklamasında, “Sağlık sisteminin yükünü çeken asistanlar” dediğini hatırlatan Çınar, “Bu da aslında bir itiraf. Çalışma şartlarımızın iyileştirilmesini değil, kanunda yazdığı gibi olmasını bekliyoruz. Pozitif ayrımcılığı bir lütufmuş gibi sunuluyor. Asistan Dr. Rümeysa Şen öldükten sonra, nöbet ertesi çalışmamamız için başhekimliklere yazı gönderdiğini söylemişti. Hiçbir değişiklik olmadı” dedi.

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Özdağ: Demirtaş da adil yargılanmalı

Özdağ “Demirtaş’a da cumhuriyetin bütün yurttaşlarına uygulandığı gibi adil yargılama uygulanmalı” dedi.

Araştırma: Marmara'da köpekbalığı popülasyonu azaldı

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nin araştırmasına göre Marmara Denizi’nde oksijen seviyesinin düşmesi nedeniyle köpekbalığı popülasyonu azaldı.

Mardin'de son kullanma tarihi geçmiş 5 bin gıda ürünü imha edildi

Mardin’de son kullanma tarihi geçmiş 5 bin 370 gıda ürünü imha edildi.

Tırda taşınan borularda düzensiz göçmen çıktı

Edirne Kapıkule Sınır Kapısı’nda polislerce durdurulan bir TIR’da taşınan borulara gizlenen beşi düzensiz göçmen, biri Türk vatandaşı altı kişi yakalandı.

AKP'lilerle CHP'liler arasında arbede: Çevreciler komisyona alınmadı

Çevre hakları savunucularının enerji ve maden alanlarına ilişkin düzenlemeleri görüşecek Meclis komisyonuna alınmaması nedeniyle AKP ile CHP vekilleri arasında arbede çıktı.

İmamoğlu'ndan Balıklı Rum Hastanesi vakıf başkanına: Görüştük, niye bahsetmediniz?
Boğaziçi'nin 'kayyım yönetimi', mezunların kartlarını gerekçesiz iptal ediyor

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 788 gündür hapiste

YAZARLAR

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Zeynep Gürcanlı: İsrail'in çok övündüğü 'Demir Kubbe', İran'ın saldırıları karşısında dayanamadı

Şirin Sever: 'Ben neden para verip denize gireyim?'

Nazım Alpman:  İlerde, halkı tarafından en fazla hakaret edilen siyasi lideri olarak not edecekler

Şebnem Korur Fincancı: İşin ucunda kâr oldu mu herkes herkesi destekliyor

Eren Aka: Belediyeler de turizmde ciddi bir aktör haline geldi

Sinem Vural: Göçer, 'Hayaller Şili, gerçekler Nijerya' diyerek gelir dengesizliğinin tüm sektörü etkilediğini belirtti

Ertuğrul Kürkçü: İsrail'in Türkiye'ye askeri saldırı iddiası stratejik intihar girişiminden başka hiçbir eylemi ima etmiyor

İbrahim Daş: Gerek İsrail gerekse ABD burası ayrı bir devletçik olacak diyor

Mehmet Y. Yılmaz: Bahçeli, 'terörsüz Türkiye' meselesinde Erdoğan'ın işi yavaştan almasına mı sinirleniyor?

Murat Muratoğlu: Ekonominin durumu o sırada nasıl olacak, meçhul!

Mikdat Karaalioğlu: Savaşın nerede duracağına İsrail karar verecek

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×