• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Suruç davası 21 ay sonra başladı: 'Hastaneye götürmek yerine gaza boğdular'

05/05/2017 12:46

 

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 33 kişinin hayatını kaybettiği IŞİD saldırısına ilişkin dava yaklaşık iki yıl sonra başladı.

Fotoğraf: Reuters (Arşiv)


Davada, tutuklu sanık Yakub Şahin, firari sanıklar İlhami Ballı ve Deniz Büyükçelebi yargılanıyor. Sanıklar hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme’ suçlarından 34’er kez, ‘tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme’ suçlarından 70’er defa ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

Evrensel’in haberine göre, 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerinin ve müdahil olmak isteyen kurumlar ile kişilerin ifadeleri alındı. Duruşmada hiç sanık yoktu.

Saldırıda oğlu Çağdaş Aydın’ı kaybeden Feti Aydın, oğlunun iki üniversite bitirdiğini belirterek, duruşmadaki güvenlik önlemlerine tepki gösterdi: “Biz buraya gelirken defalarca arandık. Bomba patlayınca da bizi hastaneye götürmek yerine gaza boğdular. Benim hala vücudumda şarapnel parçaları var.”

Gaz bombası atılmasına eleştiri

Sultan Yıldız, saldırıda hayatını kaybeden 59 yaşındaki eşi Cemil Yıldız’ın, Sinoplu olduğunu, Kürt olmadığını ifade ederek, eşinin insanların sevdiğini kayetti.

Yıldız da saldırı gününde yaralıların üzerine gaz bombası atıldığını vurgulayarak, ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’ın, ‘görevi ihmal ve kötü kullanma’ suçundan 7 bin 500 lira para cezasına çarptırılmasına ve ilk duruşmanın 21 ay sonra yapılmasına tepki gösterdi, davanın genişletilmesini talep etti.

Özge Sadet, kardeşi Hatice Ezgi Sadet’in saldırıda yaralı kurtulduğunu ancak gaz bombası atılması nedeniyle hayatını kaybettiğini savunarak, “33 insan öldü, ben burada bir sanık görmek istiyorum. Diyarbakır dosyası için, bu dosya için ve Ankara dosyasında gizlilik kararı alınmasından da şikayetçiyim” diye konuştu.

Saldırıda kardeşi Polen Ünlü’yü yitiren Doğukan Ünlü, sıkı güvenlik önlemlerini eleştirerek kendilerine ‘suçluymuş gibi davranıldığını’ söyledi.

‘Devlet hesap verecek’

Ünlü’nün annesi Şennur Ünlü’yse, “Bu dava nereye giderse gitsin takipçisiyiz. Şurada görmek istiyorum tüm sorumluları. Bu devlet, benim kızımın öldürülmesinin hesabını verecek” dedi.

Babası Cemil Şeker’i yitiren Yağmur Şeker, “Siz hiç babanızın üzerine toprak atılırken ‘Baba kalk, üstüne toprak atıyorlar’ dediniz mi? Yeğenim dokuz yaşındaki Ege soruyor, ‘Benim dedeme neden terörist diyorlar? Kitaplarımı, oyuncaklarımı çocuklara götürmek neden suç oluyor?’ diye…” diye konuştı.

Saldırıda yaralanan Koray Türkay, “Eski jimnastikçiyim. Savaştan kurtulan Kobaneli çocukları jimnastikle tanıştıracak aparatlar almıştım yanıma. Oraya gidecektik. 400 vekil isteyen, düşmanlaştırıcı ötekileştirici politikalar uygulayan AKP hükümeti bu katliamdan sorumludur” dedi.

‘Tek bir polis elimizden tutmadı’

Yaralılardan Sezgin Dağ ise şunları söyledi: “Hastanede yatarken yan tarafımda yatan kişinin IŞİD’li olduğunu anladım, can güvenliği için orada kalmak istemedim, Gaziosmanpaşa’ya naklimi aldım. Bizi terör örgütü gibi göstermeye çalışıyorlar. Ben de, katliamda ölen İsmet amca da CHP’den tanışıyoruz. İsmet amca kalıcı bir eser bırakmak istiyordu, bu yüzden oradaydık.”

Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) yöneticisi Şahin Tümüklü şunları kaydetti: “Connect marka polis aracında bulunan mavi gömlekli bir polis aracın camını da kırarak ateş açtı. Yardım istediğimiz halde iki taraftan üstümüze gaz sıkıldı. Zırhlı araçlardaki kamera kayıtları, mobese kayıtları nerede? Bizi, yaralıları Suruç zabıtası taşıdı, tek bir polis elimizden tutmadı. Bizi düşman gibi görüyorlar. O gün Figen Yüksekdağ da gelecekti, hedefte 7 Haziran seçiminin galiplerinin olduğunu düşünüyorum. Özgürlük ve demokrasi isteyenleri yok etmek istiyorlar.”

Aileler adına müdahillik talebinde bulunan Suruç Adalet Platformu’ndan avukat Gülhan Kaya, “18 aylık gizlilik kararı altındaki soruşturma evresinde hiçbir şey yapılmadığı için, katillere yol verildiği için aynı failler 10 Ekim katliamını gerçekleştirdiler” diye konuştu.

SGDF eş başkanına suç duyurusu

Duruşmadaki sözleri nedeniyle Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Başkanı Ceren Çoban hakkında, ‘cumhurbaşkanına hakaret’, ‘terör örgütü propagandası’ ve ‘devlet kurumlarını aşağılama’dan suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. Çoban, devlet görevlileri dahil tüm sorumluların açığa çıkarılarak yargılanmasını istemişti.

Çok sayıda kurumun müdahillik talebini reddeden mahkeme, duruşmayı 14 Temmuz’a erteledi.

Mahkeme, ‘ailelerin müdahillik talebinin kabul edilmesine, Suruç emniyet müdürünün yargılandığı dava dosyasının incelenmesine, Abdurrahman Alagöz’ün aramalarda ele geçirilen telefonunun baz istasyonu tepiti için müzekkere yazılmasına, M. Kadir Cebael, Mehmet Akaltın, Şeymus Sarı ve Deniz Büyükçelebi’nin eşi Songül Büyükçelebi ve Nusret Yılmaz hakkında IŞİD soruşturması olup olmadığının araştırılmasına, kimlik ve iletişim bilgileri için müzelere yazılmasına, 10 Ekim davasından da tutuklu yargılanan Yakub Şahin’in bu dava için de tutuklanmasına ve sonraki duruşmaya SEGBİS ile hazır edilmesine’ de karar verdi.

Ne olmuştu?

Fotoğraf: DHA

İstanbul’dan Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine Kobani’ye yardım kampanyası amacıyla gelen, aralarında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 300 kişi, Suriye’ye geçmeden önce Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde 20 Temmuz 2015’te basın açıklaması yapmak istemişti.

IŞİD’li intihar eylemcisi kalabalığın içine girerek üzerindeki bombayı infilak ettirmişti. Saldırıda 33 kişi yaşamını yitirmişti.

Patlama mahalinden toplanan delil ve vücut parçalarının Ankara’da incelenmesinin ardından bombacının Abdurrahman Alagöz olduğu kesinleşmiş, Alagöz’ün, El Kaide soruşturması kapsamında ifadesinin alındıktan sonra serbest bırakıldığı ve hakkında takipsizlik kararı verildiği öğrenilmişti.

Alagöz hakkındaki ‘terör nitelikli aranan şahıs’ kaydının da saldırıdan bir ay kadar önce, 16 Haziran’da Suruç emniyetine ulaştığı ortaya çıkmıştı.

‘Suruç katliamı’nda üç şüpheli için 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

Görüntüleri iddianamede: Suruç saldırganı bomba yeleğiyle emniyetin önünden geçmiş

Suruç’ta ‘ihmal cezası’nın gerekçesi: Mahkeme kararına rağmen arama yapılmamış

Suruç’ta 33 canın bedeli: Emniyet müdürüne ‘ihmal’den 12 taksitle 7 bin 500 lira ceza

Suruç katliamı yaralısına tedavi kampanyası ‘teröre destek’ sayıldı, para kesildi

‘Ankara katliamı’ şüphelisiyle Suruç bombacısı ‘El Kaide’den alınıp bırakılmış!

Suruç katliamıyla bağlantısı olduğu öne sürülen ‘canlı bomba’ gözaltına alındı

Suruç’taki canlı bomba Abdurrahman Alagöz’in MOBESE görüntüleri ortaya çıktı

Suruç bombacısının ‘eylem hazırlığında’ olduğu iddia edilen ağabeyi aranıyor

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Meclis '5G hızıyla' eksik açılıyor: Neler görüşülecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), iki buçuk aylık aranın ardından ‘pilot 5G’ ve protestolarla bugün açılıyor.

ABD'de hükümet resmen kapandı: Şimdi ne olacak?

ABD’de federal hükümet, yeni mali yıl başlamadan önce Kongre’nin geçici bütçe tasarısını onaylayamaması üzerine kapandı. Peki şimdi ne olacak?

Gram altın güne nasıl başladı? – 1 Ekim 2025

Bir gram altın şu an (saat 9:07) 5.165,18 liradan işlem görüyor.

Dolar ve avro güne nasıl başladı? – 1 Ekim 2025

Liranın dolar ve avro karşısında eriyişi sürüyor. Dolar/TL 41,5936 seviyesinden ilerliyor, avro/TL 48,9049 seviyesinden güne başladı.

İspanya, Sumud Filosu'nu uyardı: Yüksek riskli bölgeye girmeyin

İspanya’da azınlık sol koalisyon hükümeti, insani yardım koridoru açmak ve İsrail’in ablukasını kırmak için deniz yoluyla Gazze’ye yaklaşan Küresel Sumud Filosu’na ‘yüksek riskli bölgeye girmeyin’ çağrısında bulundu.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan gecesi 'Silahlanmışlardı, çatışma olabilirdi' demiş
Emniyet, Esenyurt'ta oturan herkesin kimlik bilgilerini istedi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 892 gündür hapiste

YAZARLAR

Karar vermenin yorgunluğu

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia

Ayhan Tinin

İmzalı ve Birinci Baskı Kitaplar Müzesi

C. Hakkı Zariç

Yerli ve milli Nokta.

Mustafa Alp Dağıstanlı

Düşünceye tolerans hava gibi su gibi bir ihtiyaç

Murat Sevinç

Apti'ye veda: Şekerim, benim fıtratım böyle…

Murat Sevinç

Mutluluk dayatması

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Yıldıray Oğur: Hamas evet derse Netanyahu'nun başbakan kalması kolay gözükmüyor

Abdulkadir Selvi: Bu zihniyet sivil cumhurbaşkanlarını sevmez

Mustafa Mutlu: Nedir bu; 'Manisa tipi demokrasi'

Nuray Babacan: DEM'li siyasetçiler, sık sık AKP'lileri arayıp 'Açılımla ilgili yasa çalışmaları ne zaman başlayacak?' diye soruyor

Şeref Oğuz: Fiziki altın candır, gerisi heyecandır

Mustafa Yalçıner: Plan budur ve Trump, Erdoğan'ın seyretmesini istemektedir

Mehmet Ocaktan: Rusya sevdasıyla S-400 güzellemesi yapanlar çok üzülecek ama masalın sonuna gelindi

Berkant Gültekin: AKP'de Erdoğan sonrası döneme ilişkin yer kapma mücadelesi ve semptomları var

Murat Sururi Özbülbül: Hakan Fidan konuşmasıyla KAAN projesini gömdü, koca savaş uçağını bir planöre çevirdi

Barış Pehlivan: İsrail'in vahşetini, dahası vatandaşlarımızı ilgilendiren bir dosya var Ankara'da

Barçın Yinanç: KKTC'deki seçimlerin Erdoğan'a soru olarak gündeme getirilmesi ilginç

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×