Yazarımız Mustafa Alp Dağıstanlı yeni kitabı ‘Anekdotlar‘da edebiyat tarihimizin büyük isimlerinin gündelik yaşantılarını anlatıyor: Takıntıları, alışkanlıkları, zevkleri, başlarından geçen ilginç olaylar…
Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat bir kere öpmek için kimi sıkıştırmıştı? “Evime canlı giren tavuk kendi kendine ölmeye mahkumdur” diyen yazar kimdi? Yahya Kemal’in ‘manen tokat‘ını hangi yazar yemişti? Deniz Gezmişleri savunduğu için Kemal Tahir’i masayı terk edecek kadar kim kızdırmıştı? Mina Urgan’a Urgan soyadını kim niye vermiş? Genç şairlere “Cemal Süreya’nın peşine takılmayın” diyen şair kimdi? “Bir piyes yazamayacak kadar aptalım” diyen yazarımız kimdi?
Okurların merakını gıdıklayan bu sorular ve çok daha fazlası Dağıstanlı’nın Kolektif Kitap’tan çıkan ‘Anekdotlar – edebiyat tarihimizden anılar, tanıklıklar’ kitabında yanıt buluyor.
Dağıstanlı kısa, özlü ve çarpıcı anlatılarla, hikaye anlatmalarına alışık olduğumuz edebiyatçıları hikayesi anlatılan karakterlere dönüştürüyor.
Kitap edebiyatçılarla daha yakın bağ kurmak isteyen okurlar için kolay okunur, bilgilendirici, eğlendirici bir kaynak.
‘Karakterlerle ilgili ipuçları’
Son üç aydır ‘Dili Seven Dikenine Katlanmaz‘ yazılarıyla Diken’e katkı veren Dağıstanlı’nın ‘Anekdotlar’ için yazdığı önsöz şöyle:
115 edebiyatçıdan 608 anekdot
Anekdot, bir kişiyle ya da bir olayla ilgili kısa, çarpıcı, ilginç, bir kıssası olan hikaye demek. Bu kitap işte bunlarla dolu. Kahramanlarımız da edebiyatçılar.
Anekdotlar, burada anlatılanlar gibi, bir kişinin ya da olayın bütün özelliklerini, karakterlerini bir roman gibi, bir monografi gibi ortaya koymaz, ama tamamen boş da değildir, o karakterlerle ilgili bazı ipuçları verir.
Başka dillerde böyle kitaplar var, bizde yok. Bir anekdot kitabına kısmen yaklaşan iki çalışma Refik Durbaş’ın: ‘Şiirin Gizli Tarihi‘ ve ‘Rakı İle Edebiyat Muhabbeti’. İkisinin de kapsamı adlarından belli.
Bir anekdot kitabı tastamam edilebilecek, bitecek bir şey değil. Kazdıkça yeni anekdotlar bulunabilir her zaman. Ben bu kitaptaki anekdotları 150 kadar kitaptan derledim. Daha dergilerde kalan nice anekdot vardır. Dergiler için kütüphanelere girmek gerekirdi, benim çalıştığım şu iki yıl içinde pandemi yüzünden bu pek mümkün değildi.
Bir yol da birçok edebiyatçıyla, edebiyatçıların yakınlarıyla görüşüp anekdot toplamaktı. Bu büsbütün başka bir yoldu, girmedim. Zaten pandemi de neredeyse imkansız kılıyordu bu yolda yürümeyi. Yine de yakın tanıdığım birkaç kişiden bazı anekdotlar aldım, buluşmadan…
Bu kitapta yaşayan edebiyatçılarımızdan anekdotlar yok, eserleriyle yaşayanlara yöneldim. Toplam 115 edebiyatçıdan 608 kadar anekdot derledim. Bunlardan 25’i için tek bir anekdot bulabildim. Bir o kadar da iki anekdotu olan edebiyatçı var. Fakat şu da var: Çoğu durumda, tek anekdotla geçilmiş ya da ayrıca yer verilmemiş kimi yazarlara başka edebiyatçıların başlığı altında rastlayacaksınız.
Kitapta değişik yazım biçimleri göreceksiniz, çünkü tırnak içinde verdiğim tüm cümlelerde alıntıyı yaptığım kaynağın imlasına uydum. Metnin geri kalanını da, tabii, kendi imla anlayışıma göre yazdım.
Lafı fazla uzatmadan sizi edebiyatçılarımızla başbaşa bırakayım.