• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kimseden demokrasi dersi alacak değiliz, tersine herkesten demokrat tavır bekliyoruz

17/12/2014 16:22


 

NURAY MERT sonNURAY MERT

Bugün 17 Aralık. Türkiye’nin en ağır ve ciddi siyasi yolsuzluk iddialarının ifşaatının yıldönümü. Ama konu sadece yolsuzluk iddiaları değil. Sorun daha büyük ve vahim…

Bir yıl önce, geniş çaplı yolsuzluk iddiaları, belli ki büyük ölçüde, ‘Cemaat’ adı verilen çevre ile iktidar partisi arasındaki kavganın neticesi olarak ortalara saçıldı. İktidar partisinin tepkisi, bu dosyaları kendisine karşı bir ‘darbe girişimi’ olarak takdim etmek oldu. Hala da bu kalkanın ardına saklanmakla meşguller.


Bahaneyle sorumluluktan kaçılmaz

Açık konuşalım: Bu, tam da yolsuzluk iddialarının üzerini örtme çabası.

Gerisi tabii ki tartışılır. Perde arkasında iktidar içi kavga olabilir. Ama işin burası biz sıradan vatandaşları birinci dereceden ilgilendirmez. İktidarı paylaşırken bize mi danışıyorlardı ki, kavgada hakem olmamızı bekliyorlar?

Delil toplama sürecinde ‘usulsüzlük’ten söz edilebilir. Bu, yargı sürecinde dikkate alınması gerekli bir husustur. Ama biz sıradan vatandaşlar, ortalara saçılan deliller konusunda siyasal iktidardan izah bekleriz. Bu, en doğal hakkımız.

Dünyanın her yerinde  benzer siyasi skandallar ortaya çıkar, ama demokratik ülkelerde, hiçbir siyasi iktidar, olayların perde arkasını bahane ederek sorumluluktan kaçamaz. Konu özetle budur.

Önce ‘temizlik’ şimdi öç

Hal böyleyken, geçtiğimiz bir yılda olanları biliyoruz. Yolsuzluk iddialarına maruz kalanlar büyük ölçüde aklandı. İddiayı ortaya atanlar ‘çete’ adı altında suçlandı. İşin içindeki emniyet ve yargı mensupları ‘olay yeri’nden uzaklaştırıldı.

Şimdi ise belli ki tam bir öç alma anlayışı içinde, tam da bu meşum yıldönümüne denk gelecek şekilde, Cemaat’in yayın organlarının mensupları tartışmalı bir zanla gözaltında ve ciddi bir yıldırma harekatının hedefi halinde.

Bu çevreyi, söz konusu şahısları binbir gerekçeyle eleştirebiliriz. Doğrusu, bunu hak etmediklerini düşünmüyorum, ama şu anda bir rövanş hamlesine maruz kaldıkları gerçeğini görmezden gelemeyiz. İktidar partisininden zamanında kimin ne istediği, kime ne verildiği bizim bilgimiz dahilinde değil. Zaten bu durumdan da ‘Ne istediniz de vermedik!’ ifşaatıyla haberdar olduk.

Susup oturamayız, susmamalıyız

 

İktidarın karanlık dehlizlerine girme lüksümüz de, niyetimiz de olamaz. Biz, kavga nedeniyle ortalara dökülenleri şaşkınlıkla izledik, eski hesaplarda taraf olamayız. Biz, hukuk düzenine, hak ve özgürlüklere, demokratik şeffaflığa inanan, inanmakta ısrar eden ‘saf’ insanlarız, öyle olmalıyız.

Bu çerçevede, siyasi iktidarı sorumlu olarak görürüz. Demokratik siyaset anlayışı bize sadece bu imkanı veriyor ki doğrusu da bu. Varsa, gizli kapaklı işlerin detektifliğini yapamayız, yapmamalıyız. Niyet okuyamayız, okumamalıyız. Siyasi iktidarın kendisine yöneltilen her suçlamayı ‘darbe’ diye takdim etmesi karşısında susup oturamayız, susmamalıyız. Demokrasi böyle bir şeydir, ‘Bu ülkede demokrasi artık yok’ deyip geri çekilemeyiz, var etmeye çalışmaktan vazgeçemeyiz.

Biliyorlardı

Hal böyleyken, kendine demokrat diyenlerin, iktidara yakınlık derecesine göre, tüm bu olanlara kılıf bulma çabası, iktidarın ‘darbe söylemi’ne su taşıması bu ülkede tanık olduğumuz en hüzün verici olay.

Bu ‘arkadaşlarımız’ın tamamı, Ergenekon ve darbe davaları sürecinde, en önde yer alan gazeteci, güvenlik bürokrasisi ve yargı mensuplarının Çemaat çevresine mensup olduğunu biliyorlardı. Bu süreçte, hukuki sorunlara dikkat çekenleri ‘Ergenekoncu’ ilan etmekten çekinmediler. Dahası ‘Kurunun yanında yaş da yanar’ demekten imtina etmediler; bu konularda sayısız yazı yazdılar.

Yanıt lütfen

 

Gün geldi, iktidar çevresi, geçmişte ‘askeri vesayetle mücadele’ dediğine, ‘Cemaat’in Türk ordusuna kumpası’ demeye başladı. Ama bu isimlerden hala ses çıkmadı.

Ne yazık ki gündemin yoğunluğu içinde bu önemli konular dikkatlerden kaçıyor. Bu vesileyle hatırlatalım. Bazı demokrat arkadaşlar önce şu soruya bir açıklık getirsin: Bu iktidar ‘askeri vesayetle mücadele’ mi etti, yoksa ‘Cemaat milli orduya kumpas’ mı kurdu?’ Bilelim de, ilkesel tartışmalara oralardan başlayalım. Cemaat-AKP ittifakı bir büyük demokratikleşme dinamiği miydi, yoksa, iktidar partisinin iddia ettiği gibi, iktidar kandırıldı mı?

Gerisi, ‘Cambaza bak’ oyununa gelmektir

Şimdilerde, bazı ‘demokrat’ kardeşlerimiz, KCK davalarının sorumluluğunu Cemaat’e yıkmaya çalışan iktidarın bu tezine sarılmış durumda. Oysa iktidar partisi o konuda da başka sulara yelken açmış gözüküyor. Son olarak, ‘Cemaat-PKK işbirliği’ gibi bir iddiayla milliyetçilere çiçek atmakla meşgul.

Kısacası, şimdilerde Cemaat’e yıkılmaya çalışılan KCK dahil tüm anti-demokratik icraatlar mevcut iktidarın sorumluluğundadır. Demokratik tavrımız gereği Cemaat medyasının geçmişte gösterdiği demokrasi zaaflarını eleştirdik, Samanyolu TV’de yayınlanan Kürt karşıtı dizileri ilk tartışma konusu yapan benim. Diğer taraftan, siyasi ve bürokratik dehlizlerde olanlar, siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Biz demokratlar o konuda, meşru siyasi iktidarı muhatap alabiliriz ancak; gerisi ‘Cambaza bak’ oyununa gelmektir.

Mahcup olurlar, benden söylemesi

Nitekim, geçmişte Cemaat çevresini kıyasıya eleştiren pek çok aydın, bu oyuna gelmiyor. Bu oyuna gelmediğimiz, gelmemek gerektiğine inandığımız için, gazetecilerin gözaltına alınmasına bir basın özgürlüğü meselesi olarak, demokratlık adına karşı çıkıyoruz.

Bu konuda kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok, demokratik tavrın ölçüsünü de kimse tanımlamaya kalkmasın, sonra çok mahcup olurlar. Benden söylemesi.

Geçmişte ve bugün her türlü hak ve özgürlük mücadelesinin yanında olmuş hiç kimsenin demokrasi dersine ihtiyacı yok. Tam tersine, herkesten ‘Cemaat’in günahları’, ‘darbe tehdidi’ gibi bahanelere sığınmadan demokratik tepki vermelerini beklemek durumundayız.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Nuray Mert

SON HABERLER

ENAG: Haziranda yıllık enflasyon yüzde 175, altı aylık yüzde 71

Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), … Devamı...

Sigaraya zam

Tekel Bayileri Platformu (TBP) Başkanı Özgür Aybaş, iki sigara grubuna daha … Devamı...

Doblo’nun vedası sonrası Tofaş’a üç yeni model geliyor

Fiat Doblo’nun, İspanya’daki Stellantis fabrikasına transfer olmasının … Devamı...

TL ticari kredi faizi 37 ayın zirvesinde

Hazine, Merkez Bankası ve BDDK'nın üst üste aldığı önlemler ticari kredi … Devamı...

Araştırma: Vatandaşların yüzde 70’i tatile gidemiyor

Yapılan araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 70’inin tatile gidecek parası … Devamı...

TTB’den Covid-19 uyarısı: Kapalı ortamda maskeye geri dönülmeli

Türk Tabipleri Birliği, Covid-19 vaka sayısında artış yaşanması üzerine, … Devamı...

‘Dur’ ihtarına uymadı diye sığınmacıları taşıyan minibüse ateş açıldı: ‘Bir çocuk öldü’

Van’da jandarma, sığınmacı taşıyan minibüse dur ihtarına uymadığı … Devamı...

Tekirdağ’da bir kısmı biçilmemiş 1000 dönüm buğday tarlası yandı

Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde çıkan yangında, bir kısmı biçilmemiş … Devamı...

Eskişehir’de Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi: 10 gözaltı

Eskişehir'de polis LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne müdahale etti. 10 kişi gözaltına … Devamı...

Danimarka’da AVM’ye silahlı saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki bir AVM'de 22 yaşındaki silahlı … Devamı...

Makul değil, olağan şüpheliler…
‘Kenar’ notu ya da ‘tam teşekküllü’ bir ‘genç sefil’e öğüt

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1706 gündür hapiste

YAZARLAR

Oyun büyük yeğen

Bahadır Kaynak

Neden bu kadar öfkeliyiz?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sedat Peker meselesi ve içine düştüğümüz sefalet

Levent Gültekin

Türkiye demokrasisinde siyasetçilerin halktan uzaklaşmaması mümkün mü?

Murat Sevinç

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

Başka bir Cüneyt Arkın: Oğlum, İkinci Yenicilerle düştük kalktık biz gençliğimizde

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Veysel Ulusoy: Türkiye ihracatını artırırken yoksullaşıyor

Ümit Alan: Sonraki nesiller ‘Atalarımız ne kadar kerizmiş’ diyebilir

Merdan Yanardağ: Batılılar Erdoğan’ın bu kadar hızlı çark etmesini beklemiyordu

Necati Doğru: Tükürükleri kurumadan tükürdüklerini yaladılar

Ahmet Taşgetiren: Geniş, çok geniş bir kitle bugün ‘açlık bilinci’yle yoğruluyor

Esfender Korkmaz: Otokrasi kalkınma için tehdit

Ender Bilgin: Ligimizdeki oyuncular için ödenecek rakam 15 milyonu geçmez

Rahmi Turan: Vah vah! Çok acıdım!

Ege Cansen: AKP, taze döviz bulmak için papazı tavlamak şartsa oruç bile bozabilir

Kürşad Zorlu: Türkiye yaklaşan ihtimale karşı çok iyi hazırlık yapmalı

Muhsin Kızılkaya: Asılma günleri

Kırşehir’in ‘koku vadisi’ ziyaretçilerini bekliyor

Ödünç aldığı oklarla beş madalya kazandı

Hakemden hakeme yeşil sahada evlenme teklifi

Ölmeden önceki son dileği gerçek oldu: Atıyla, kaldığı merkezin bahçesinde buluştu

Beş kez ikiz babası oldu: Çocuklarını yalnız büyütüyor

Konser için 7 bin 700 kilometre yol kat ettiler; iptal edildi

‘American Woman’ı yazarken kullanmıştı: 45 yıl önce çalınan gitarına filmi çekilen hikayeyle kavuştu

Yolunu şaşıran yarış güvercini Britanya yerine ABD’ye uçtu

Victoria Beckham: Televizyonda tartıya çıkarıp kilomu ölçtüler, bugün kim böyle bir şey yapabilir

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi