CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimi için bir an önce aday çıkarılmasını isteyen ve Abdullah Gül’ü de olası isimler arasında sayan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a yanıt verdi: “İsim konuşulmasını doğru bulmuyorum.”
Partisinin genel merkezindeki NTV yayınında Ahmed Arpat ve Simge Fıstıkoğlu’nun sorularını yanıtlayan CHP lideri, bir kez daha referandumdan çıkan ‘Evet’in meşru olmadığını, ‘Hayır’ sonucunu tüm dünyanın kabul ettiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Ben çete diyorum. Yasalara aykırı bir oluşum bir araya gelip yasalara aykırı karar verirse onlara çete denir. YSK benzer bir tercih yaptı. Siyasi otoriteden talimat aldılar yasaları açıkça çiğnediler ve ‘Evet’i çıkardılar. Başlangıçta mühürsüz oy pusulaları ayrılmıştı. Dolayısıyla onlar tutanağa daha sonra sayılıp geçirilecekti. YSK bu kararı verip bir mesajla sayılacaktır dendiği andan itibaren hepsi sayıldı. Dolayısıyla kaç tane var kimse bilmiyor.”
‘İlk sakıncasını gördük’
YSK’nın ‘referandum eleştirisi’ne yapacağı suç duyurusu hatırlatılan CHP lideri, “Çok memnun olurum. Eğer çete lafıyla ilgiliyse suç duyurusu götürüp hakimin önüne bunu koyacağım. Başka illerdeki hakimlerin yazdığı muhalefet şerhlerini de koyacağım. AİHM’den gayrimeşruluğun hukuki olarak onaylanmasını bekliyoruz. ‘AİHM’e gideceğiz’ dediğimizde ‘Avrupa’ya gittiler devleti şikayet ediyorlar’ dediler. Biz devleti filan şikayet etmiyoruz. Bir haksızlık olduğu açık hiçbir yoruma vermeyecek kadar açık. Peki nasıl olur da ben haksızlık karşısında susacağım. Kim bana sen sus diyecek. Sakıncalarını önümüzdeki süreçten itibaren göreceğiz. İlk sakıncasını gördük cumhurbaşkanı partili oldu” diye konuştu.
‘Suç duyurusunda bulunacağız’
Referandum sonuçları nedeniyle YSK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “YSK üyeleri hakkında ayrıca suç duyurusunda da bulunacağız. Bir yargıcımız var gayet güzel muhalefet şerhi yazmış doğrusunu yazmış. Hem Danıştay, Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız.”
‘Lider değil, kadro partisiyiz’
Partili birisinin cumhurbaşkanı olmasına her dönemde karşı çıktıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, 2019’daki seçimde olası adaylığına ilişkin soruyu da yanıtladı: “Bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanı olmamalı. Eğer olursa nasıl gidecek namusu ve şerefi üzerine yemin edecek? Benim namusum ve şerefim bu kadar ucuz mu? Ben nasıl tarafsız davranacağım diyeceğim. Önümüzde uzun bir süre var. Bizim kurullarımız var, biz kendimizi lider partisi değil kadro partisi olarak görürüz. Lider partileri lider gidince biter. Yüzde 49 oyu önce tahlil edeceksiniz bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyu mudur? Değildir. Bu referandumda partili cumhurbaşkanı olmasın diye ‘Hayır’ oyu verildi. Hem cumhurbaşkanı hem partinin genel başkanı olmasın diye ‘Hayır’ oyu verildi. Siz bütün bunları düşünerek bir aday belirlenecekse bu çerçevede belirlenecek.”
CHP lideri, partisinin Antalya milletvekili Deniz Baykal’ın “Kemal Kılıçdaroğlu ‘Ben cumhurbaşkanı adayıyım’ derse biz de ‘Tamam’ deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. ‘Hayır olma’ demeyi uygun görmeyiz. Aday olacak kişi CHP’nin başına geçmeli. Eğer Kılıçdaroğlu ‘Aday değilim’ derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı. Adaylık için Abdullah Gül ismi gelirse ben ciddiye alırım” sözlerine de yanıt verdi.
‘İsim konuşulmasını doğru bulmam’
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Sayın Deniz Baykal’ın açıklamalarını saygıyla karşılarız ama bizi diğer partilerden ayıran yetkili kurullarımız var. Kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı, hangi strateji ile belirleneceğini kurullar konuşurlar. Biz bunun çalışmalarına bugünden başladık zaten. 50’nin üzerinde sivil toplum örgütünün başkanıyla konuştum. Referandum sürecini değerlendirdik. Önümüzdeki hafta bazı siyasi partilerin liderlerini ziyaret edeceğim. Yetkili kurullarda karar alır ve ortaya koyarız. Ben bu süreçte isimleri konuşulmasını asla ve asla doğru bulmam. Kişileri yıpratmaya, alıp hedef tahtasına koymaya hakkımız yok. Sayın Gül ister mi istemez mi onu bilmem ama bugünden kalkıp belli isimleri vererek o isimleri öğütmek gibi bir şey doğru olmaz.”