İşadamı Osman Kavala, tutuklu yargılandığı davadaki savunmasında, tahliye edilmemesinin daha ağır bir hak ihlaline yol açacağını söyledi. Mahkeme, tutukluluğun devamına karar verdi.
İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde Kavala ve ABD’li uzman Henri Jack Barkey’in ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla temin etme’ suçlarından yargılandığı davanın bugün ikinci duruşması görüldü.
Duruşmayı ABD, Almanya, Hollanda ve İsveç diplomatik temsilcileri, çok sayıda milletvekili ve sivil toplum örgütü de takip etti.
Savcılık, Kavala’nın yargılandığı Gezi Parkı davası ile bu davanın birleştirilmesini isterken, işadamının tutukluluğunun devamını da talep etti. Mahkeme, her iki talebi de kabul etti.
Kavala’nın savunması
Duruşmaya video-konferans yöntemiyle katılan Kavala, savunmasında özetle şunları söyledi:
* Üzerime atılan kurgulanmış sanal suçlar nedeniyle 39 aydır tutukluyum. Daha önce Gezi olaylarını organize etmek ve 15 Temmuz darbesi nedeniyle suçlandım. Hukuksuz dinlemelere dayalı ve suç içermeyen konuşmalar delil kabul edilerek suçlanıyorum.
* Darbe suçlamasından iki kez tahliye oldum. Çünkü savcılığın da bildiği gibi aleyhime ve iddiaları kanıtlayan herhangi bir delil yok. İddia makamının iddiaları olgusal temelden yoksundur. Mantık kurallarına aykırı olarak süren tutukluluğum ideolojik yaklaşımlar ve iyi niyet eksikliğiyle açıklanabilir.
‘İyi niyetli tutum değil’
* AİHM’in ‘derhal tahliye’ kararını boşa çıkarmaya çalıştıkları için aynı dosyalarla ilgili yeni suçlamalar üretiliyor. Bu ideolojik ve iyi niyet barındırmayan bir tutumdur.
* (Gezi Parkı davasıyla) Son birleştirme kararı tahliye edilmemem için alınmıştır. Var olmayan delillerin karatılma ihtimali de yoktur. Tahliye olmam halinde kaçacağım düşüncesi kötü niyettir. Hakkımdaki suçlamaları düşürmekten kaçacağımın düşünülmesi manasızdır.
‘Geçen zaman vahameti artırıyor’
* Tahliye edilmemem, özgür yaşama hakkımın gasp edilmesine yönelik bu süreci daha ağır bir insan hakları ihlaline dönüştürecektir. Delil karartma şüphesiyle tahliye talebimin reddedilmesi makul değildir, bugüne kadar bulunamayan delillerin karartılacağı şüphesi sanaldır.
* Geçen zaman bu hukuksuzluğu sıradanlaştırmamakta, vahametini daha da artırmaktadır. Bana yöneltilen suçlamaların dayanaksız olduğu daha da aleniyet kazanırken, tahliye taleplerinin her reddi daha ağır bir yük oluşturmaktadır.
Ne olmuştu?
Toplamda 16 sanığın yargılandığı ‘Gezi Parkı davası’nda Kavala dahil sekiz sanık hakkında beraat kararı verilmişti. Hükümle tahliyesine karar verilen Kavala, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin başka bir soruşturma nedeniyle cezaevinden salıverilmeden yeniden gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Kavala, 1 Kasım 2017’den beri Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
Öte yandan Gezi Parkı davasındaki beraat kararları da istinaf tarafından bozularak yeniden yargılamaya hükmedilmişti.