MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Türkiye’de her gün 200-300 bin iki doz aşılı bağışıklığını yani Covid-19 karşı koruma kalkanını kaybediyor. Günde yaklaşık 250 bin kişinin aşılandığı göz önüne alındığında, bağışıklığını kaybedenlerin sayısı, aşılananlardan daha fazla. Nüfusun yüzde 87’si, Covid-19 açısından çok yüksek ya da yüksek riskli illerde yaşıyor.
Bakanlığın verileri eksik
Sağlık Bakanlığı 9-15 Ekim tarihleri arasında 214 bin 89 vaka açıklandı. Veri Bilim ODTÜ İstatistik Bölümü araştırma görevlisi Ozancan Özdemir’in değerlendirmelerine göre, bu hafta için 100 bin kişi başına düşen haftalık vaka ortalaması bir önceki haftaya göre yüzde 4,5 arttı ve 256’ya yükseldi. Bu artış, yedi haftadır sürüyor.
Meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri Sağlık Bakanlığı’nın aşılama verilerini toplam nüfusa göre hesaplayarak paylaşmasını istiyor. Ancak bakanlık, aşı alt sınırını 12 yaşına kadar indirse de ısrarla 18 yaş üstünün aşılanma verilerini paylaşıyor. Çünkü bu kriter esas alındığında ortaya çıkan rakamlar, aşılanma oranını daha yüksek, bakanlığı ise daha başarılı gösteriliyor.
Özdemir, yine Sağlık Bakanlığı verilerine dayanarak Covid-19 aşı durumunu toplam nüfus ve 12 yaş üstü nüfusa göre ayrı ayrı hesapladı.
Buna göre aşılamadaki durumumuz şöyle:

‘Aşısız’ sayısı artacak
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, “Bağışıklığını kaybedenlerden daha az sayıda kişiye ikinci ve üçüncü doz aşı yapıyoruz. Bağışıklığını kaybedenlerin sayısı, iki doz BioNTech aşısı olanlar altı ayını doldurunca daha da artacak” dedi.
Covid-19 vakalarının artmasına rağmen, aşılamanın aynı hızla sürdürülemediğini belirten İtil, “Dokuz aydır aşı yapılmasına rağmen Türkiye’de tam koruma altındaki nüfus oranı göçmenler hariç yüzde 50. Aşılama programları bulaşıcı hastalıkları engelleme ve ortadan kaldırmada, ağır hastalık, hastalık sekeli ve ölümleri önlemede, sağlıklı toplum gelişimi için maliyet etkin en iyi yöntem” diye konuştu.
Salgınla mücadelenin bırakıldığını belirten İtil, “PCR iptalleri bunu göstermektedir. Aşılama oranının en düşük olduğu il olan Şanlıurfa’da, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan Covid-19 için PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. Aslında testlerin daha çok yapılması gerekirken böyle bir kararın alınması hiç doğru değil” dedi.
Okulların kalabalıklığına çözüm bulunamadığını belirten İtil, tarama testlerinin de yapılmadığını söyledi. Tüm bu faktörlerin salgın kontrolünü zorlaştırdığını vurgulayan İtil, “Salgın sadece biz sağlık çalışanlarının değil, tüm ülkenin sorunu. Uzun bir süredir günlük vaka sayısında ilk üçteyiz, ölümlerde ise Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı-yedinci sıradayız. Mevcut durum sanki kanıksanmış. Aşılama hızının artması gerekiyor” dedi.
‘Güneydoğuya özel kampanya yapılsın’
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde aşılama oranları düşük seyrediyor. En kötü il, yüzde 50,5 aşılanma oranıyla ile Şanlıurfa. Her iki bölgede de aşılama oranı (Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı, 18 yaş üstündeki aşılama verilerine göre) yüzde 75’i geçen tek bir il bile yok. İtil, aşı tereddüdünü gidermek için özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesi için aşılama kampanyası düzenlenebileceğini söyledi.
Hastalığın gebelerde ağır seyrettiğini hatırlatan İtil, “Gebelerin hem kendi hem de bebeklerinin sağlığı için aşılanmaları gerekir” dedi.