MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Türkiye’de kadınlar, 149 ülkedeki hemcinsleri gibi rahim ağzı kanseri ve siğillerden koruyan HPV aşısının ücretsiz olmasını bekliyor. Ülkede her yıl yaklaşık 2 bin 370 kadın rahim ağzı kanseri olduğunu öğreniyor. Bunların katbekat fazlası siğillerle mücadele ediyor.

HPV aşısının bir sağlık hakkı olduğunu ve rutin ulusal aşılama takvimine alınması gerektiğini ülke gündemine sokan Boyun Eğmeyen İlaç Emekçilerinden eczacı Cem Kılınç, “Türkiye’de her yıl bin 250 kadın, aşıyla önlenebilen rahim ağzı kanserinden ölüyor. Bu da kadın cinayeti” dedi.
Kasım 2022’de dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca HPV aşısının takvimi alınacağını ‘müjdeledi‘. Ancak hiçbir somut adım atmadı. Arada Türkiye’de üretileceğini söyledi. Ama böyle bir çalışma yok. Belli ki oyalama taktiğiydi.
Arkasından gelen Kemal Memişoğlu da katıldığı bir TV programında, kısa zamanda HPV aşılarını takvime ekleyeceklerini söyledi. Ancak bu ‘kısa zaman’ hala gelmedi.
Bakanlığın Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı web sitesinde sıralanan korunma yöntemleri arasında aşı (üstelik erken yaptırılması) tavsiye ediliyor. Ancak devlet karşılamadığı için döviz kuruyla birlikte fiyatı da sürekli yükselen aşıların üç dozu, neredeyse asgari ücrete (bazı firmalarınki) ulaşıyor.
Türkiye çok geç kaldı

Tokat Zile’de 2021’de başlattığı HPV’yle ilgili ‘aşı bursu dayanışması‘nın kollektif bir mücadeleye ve ülkeye yayılan farkındalığa dönüşmesine önayak olan Kılınç, şunları hatırlattı: “Milyonlarca insanı kendi çabamızla aşılayamayız. Aşıların Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması gerekiyor. Aşı önleyici sağlık hizmeti.
Üstelik aşı 2006’da çıktı. Ama maalesef bizi kanserden koruması gereken kurumların yetkileri, başkanları, bürokratları tarafından politikleştirildi. ‘Kızama güveniyorum, yaptırmayacağım’ , ‘ülkemizde bu aşıya ihtiyaç yok’ diyen bakanlar gördük. Aşının erken yaşta cinselliğin başlamasına yol açacağını söyleyenler oldu. Gerici politikalarla insanların sağlık hakkı ellerinden alındı.”

“Kocanın sözünden bu yana dört bine yakın kadın öldü”
Aşının hem hayati hem de sağlık ve yaşam hakkı olduğunu üzerine basa basa anlatan Kılınç, “Ölümcül bir hastalığın (rahim ağzı kanseri) aşıyla önlenebileceği mahkeme kararlarına girdi. Yardım yolladığımız Myanmar’da bile ücretsiz. Türkiye çok geç kaldı” dedi.
HPV aşısının bazı kurumlar tarafından halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürülmesini eleştiren Kılınç şunları söyledi:
“’HPV aşısı ücretsiz olsun’ demeden yapılan aşılamalar çok yaygınlaştı. Ancak bu ‘halkla ilişkiler çalışmaları’ sorunu çözmüyor. Dediğim gibi bu hakka tüm kadınlar erişebilmeli. Bakan Koca’nın sözünden bu yana dört bine yakın kadın rahim ağzı kanserinden öldü. Bize göre, her geç kalınan yıl kadın cinayetleri işlenmeye devam ediliyor.”
Aşılanan erkek hem kendini hem de partnerini koruyor
HPV aşıları erkekleri de kanserden (anal, penil, yutak kanserleri) koruyor. Pek çok ülke erkek çocuklarını da aşılıyor. Erkeklerin aşılanması kendilerini kanserden koruduğu gibi partnerlerine HPV bulaştırma riskini ortadan kaldırıyor. Halen 54 ülkede hem kız hem erkek çocuklarına rutin yapılıyor. Kılınç erkeklerin de ulusal aşılama programına eklenmesi gerektiğini söyledi:
“Sadece kız çocuklarını aşıladığımızda 20 yılda elde edeceğimiz toplumsal kazanıma, erkekleri de kattığımızda sekiz yılda ulaşabiliriz. Aşılama sanıldığı kadar maliyetli değil. Devletin pazarlık gücü yüksek. Kanser tedavilerine ödenenler düşünüldüğü zaman daha ucuza geliyor. Bir kanser ilacına verilen ücretle, binlerce insanı aşılamak mümkün.”
DSÖ: İlk elimine edilen kanser olabilir
Cinsel açıdan aktif bireylerin en az yüzde 80’i hayatlarında en az bir kez HPV ye maruz kalıyor. Birçok ülkede ergenler ve genç yetişkinler için rutin HPV aşısı öneriliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2018’de ilk elimine edilecek kanser türünün rahim ağzı kanseri olabileceğini duyurdu. Örgüt 2020’de Rahim Ağzı Kanseri Eliminasyon Programı’nı başlattı. Bu programa göre rahim ağzı kanseriyle tek tek değil global bir mücadeleye ihtiyaç var.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’ne göre 30 Avrupa ülkesinden 28’inde 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukları HPV aşısıyla aşılanıyor.Bulgaristan ise sadece ergenlik döneminde kız çocuklarını programına dahil etti. 29 Avrupa ülkesinin tamamında aşı ücretleri ulusal sağlık sistemleri tarafından karşılanıyor.
Aşılama eşitsizliği gidermede önemli adım
En yüksek rahim ağzı kanseri sıklığı ve ölüm oranları düşük ve orta gelirli ülkelerde. Bu durum HPV aşısına, servikal tarama ve tedavi hizmetlerine erişim eksikliğinden kaynaklanan büyük eşitsizlikleri yansıtıyor.
HPV risk gruplarındakiler yani bu aşıya daha çok gereksinimi olanlar, daha az ulaşabiliyor. Aşıların UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuk Yardım Fonu), GAVI (dünyanın gelir düzeyi en düşük ülkelerinde yeni aşıların çocuklara ulaşımını artırmak üzere kurulmuş uluslararası organizasyon), PAHO (Pan American Sağlık Organizasyonu) ile toplu tedarik edilmesi, aşı fiyatlarının çok daha ucuz olmasını sağlıyor.
Dolayısıyla rutin aşılama programına girmesi, bu konudaki eşitsizliği gidermeye yönelik bir müdahale olarak da değerlendirilebilir.
Kadınlarda saptanan HPV sıklığı yüzde 4.39
HPV’yle ilişkili hastalıkların kesin bir tedavisi olmadığı için, mücadelede virüs bulaşının önlenmesi ve bağışıklamanın en etkin yöntem. Ayrıca servikal sürüntü alınarak yapılan tarama (smear) ve böylece tespit edilen kanser öncesi lezyonların erken tedavisi rahim ağzı kanserini önlemenin etkili bir yolu. Ancak bu tarama çok az kadın tarafından yapılıyor.
2014’den beri süren Türkiye Servikal Kanser Tarama Programı’nın dört milyon kadından elde edilen verilerine göre, HPV-DNA pozitifliği yüzde 4.39 (2020’de). Rutin aşı takvimine henüz girmediği için DSÖ 2030 hedeflerine ulaşmakta oldukça gerideyiz.
Şu anda altı koruyucu HPV aşısı bulunuyor. Aşılamanın HPV’ye maruz kalmadan önce, yani cinsel aktivitenin başlamasından önce uygulanması öncelikli hedef. Tüm HPV aşıları 9 yaş ve üzeri kadınlarda kullanılabiliyor. Aşıya göre 26 veya 45 yaşına kadar yapılabiliyor. Bazı HPV aşılarının erkeklerde kullanımı da lisanslı. Tüm aşılar, rekombinant DNA ve hücre kültürü teknolojisi kullanılarak hazırlanıyor. HPV aşıları canlı biyolojik ürünler veya viral DNA içermiyor. Dolayısıyla enfeksiyona yol açmıyorlar.
Genital siğilleri de engelliyor
HPV aşıları 2, 4 veya 9 tip içeren aşılar olarak da sınıflandırılabilir. İki valan aşı dünya çapında rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 70’inden sorumlu olan virüs tipleri 16 ve 18’i içerir. Quadrivalan (4’lü) HPV aşısı tip 16 ve 18’in yanı sıra genital siğillerin yüzde 90’ından sorumlu olan iki tipi (HPV 6 ve 11’i) içerir. Nonavalan (9’lu) HPV aşısı ise 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58 tipler (hem kanserlerin hem siğillerin yüzde 90’ından sorumlu tipleri) içerir.
Aşılar ileri derecedeki lezyonları da önlüyor.
HPV aşılarının önerilen uygulama takvimi şöyle: 15 yaş ve üzerindekiler için 6 aylık süre içinde (0.-2.-6. aylarda birer doz olmak üzere) üç doz, 9-14 yaş arasındakiler için iki doz (0 ve 6-12 ay).