Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder uyardı: “Türkiye’de son dört gündür vakalar artıyor ama bizim tespit edebildiğimiz vakalar sadece buz dağının görebildiğimiz kısmı. Dünyada da, Türkiye’de de bulunan vaka sayılarını en az altı-yedi ile çarpmak lazım”.

Prof. Dr. Ergüder, virüsün aktif bir şekilde halen ortada dolaştığı ve bulaşma riskini kaybetmediğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bizim bu testleri yaptığımız cihazlar anca yüzde 60 oranında doğru sonuçlar verebiliyor. Bu virüsü taşıyanların yüzde 80’i hiçbir belirti göstermiyor. Yani bu hastalık öncesinde belirti göstermiyorlar ama bunlar virüsü bulaştırabiliyor. Yani yüzde 80’in belirti göstermemesi, test yapılan cihazların duyarlılığının düşük olması sebebiyle tüm dünyada da Türkiye’de de bulunan vaka sayılarını en az altı-yedi ile çarpmak lazım”.
Prof. Dr. Ergüder, DSÖ’nün salgının ne zaman biteceğine dair bir öngörüsünün olmadığını ifade ederek olası senaryoları anlattı: “Ya bu salgınla ilgili bir aşı bulunacak ve yaklaşık dünyadaki 7 milyar insan aşılanacak ya da bir ilaç bulunacak veya virüs bir mutasyona uğrayarak, insanlarda hastalık yapmayacak hale gelecek. Üçüncü bir seçenek ki bu kötü bir seçenek; toplumun yüzde 60’ı bağışıklık kazanacak ve virüs bulaşacak insan bulamayınca da ortadan kalkacak. Ama elimizde ne bir aşı var ne bir ilaç var. Yapılan tüm çalışmalarda da bağışıklık düzeyi halen çok daha düşük oranda. O nedenle şu an maske takmak, 1.5 metrelik sosyal mesafeye uymak ve el yıkamaktan başka hastalıkla mücadele etmek konusunda bilinen bir yöntem ne yazık ki yok.”