MESUDE ERŞAN
@mesudersan
[email protected]
Şanlıurfa Viranşehir’de Dr. Şeyhmus Baraş ile hemşire Seham Çelik’e saldırmakla suçlanan üç kardeşin tutukluluğunun devamına karar verildi. 28 Haziran’daki ilk duruşmada saldırganlar adli kontrol şartıyla serbest bırakılınca Baraş mahkeme önünde diplomasını yırtıp, hekimliği bırakmıştı.

Diken’in ulaştığı Baraş, “Bu karar bana adaleti hissettirdi. Ancak ülkedeki şiddet sorunu bitene kadar yeterli değil kesinlikle” dedi.
27 Haziran’da özel bir tıp merkezindeki olayda, Rahime Dilara Bucak Dağ’ın çağırdığı eşi ve yakınları Baraş ile Çelik’e yumruk, tekme, sopalarla saldırmıştı. Saldırganların ilk çıkarıldıkları duruşmada serbest bırakılmasını sindiremeyen Baraş, tepkisi mesleğinden vazgeçerek göstermişti.
Diken’e olaydan sonra verdiği röportajında mesleğiyle ilgili umudunun kalmadığını söyleyen Baraş, şunları demişti: “Türkiye’de bizim için değişecek bir şey olmadığına inanıyorum artık. Şov amaçlı yapılan paylaşımlar, çıkarılan yasalar, konuşmalar, kaç defa milletin önüne atıldık… Artık doktorlar da bunun farkında. Kimse de yemiyor. Herkes bir yerlere kaçmanın peşinde.”
Baraş diplomasını yırttıktan sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından arandı. Büyük kamuoyu tepkisi üzerine Koca’nın devreye girmesiyle saldırganlar 30 Haziran’da bu kez tutuklanmıştı.
Sekiz yıl 10’ar ay hapis isteniyor
Viranşehir 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada, sekiz yıl 10’ar ay hapis istenen Mahmut, Mecrum ve Halil İbrahim Dağ kardeşler hakim karşısına çıktı. Tutuksuz yargılanan Rahime Dilara Bucak Dağ katılmadı.
Hekimin avukatı Aycan Ceylan duruşma salonu çok küçük olması ve güvenlik endişesi sebebiyle hakimden duruşma salonu değiştirmesini talep etti. Ancak hakim kabul etmedi.
Duruşmaya Türk Tabipleri Birliği Şanlıurfa Tabip Odası, Tabip-Sen, Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği avukatlarıyla da katıldı. Bazı siyasi parti temsilcileri izledi.
Baraş, tutuksuz yargılanan ve yeni doğuran Rahime Dilara Bucak Dağ’ı ise şikayetten vazgeçti. Baraş, “Kastının olduğunu düşünmüyorum. Hakaret ve tehdit ettiğini de duymadım. O an olayın sıcaklığıyla şikayetçi olmuşsam da vazgeçiyorum” dedi.
Hekim duruşmada şiddeti şöyle anlattı: “Hastanenin dış kapısının önünde başka bir hasta yakınıyla konuşuyordum. O sırada sanıklardan İbrahim Halil hastanenin dış kapısına geldi ve benim konuştuğum hasta yakınıyla konuşmaya başladı. ‘Devlet hastanesine gitme, doktorumuz iyidir’ dedi. Hasta yakını ‘Reçeteyi sonradan halledebilirler’ dedi. O sırada ben araya girerek yardımcı olabileceğimi söyledim. Sanık benim Kürtçe bilmediğimi düşünerek, ‘Bu mu doktor tipe bak’ dedi. Ben de ‘Ayıp değil mi söylediğin?’ dedim. Daha sonra ‘Ayıp ne lan?’ deyip sinkaflı şekilde hakaret etti.
Üzerime yürüdü. Omzuma doğru yumruk attı. Daha doğrusu yüzüme vurmaya çalıştı ancak omzuma geldi. İçeriye doğru olay devam etti. Kalabalık halinde darp edilmemden önce sanıklardan Rahime Dilara Bucak Dağ ben yerdeyken baldırıma ayağıyla basarak kahvehaneye gitti. İbrahim Halil bana hakaret ve tehdit etti. Mecrum ve Mahmut ise birlikte, ‘Seni öldürürüz’ dedi. Halil İbrahim ‘Seni burada yaşatmam’ dedi.”
Aynı olayda dövülen Seham Çelik ise beyanında, şikayetçi olduğunu belirterek, “Olayı tam olarak görmedim. Arkam dönüktü ancak koluma ve sırtıma vurulduğunu hissettim” dedi.
‘Doktor ve sağlık çalışanı olduğunu bilmiyordum‘
Mecrum Dağ savunmasında, üzerine atılı suçları kabul etmedi ve kimseyi yaralayıp, tehdit etmediğini söyledi. Avukatın sorusu üzerine Dağ, “Ben elime vileda sapını aldığımı kabul ediyorum. Bu sapıyla kimseye vurmadım. Aldığım viledayı bıraktım” dedi.
Mahmut Dağ savunmasında müştekileri tehdit ve hakaret etmediğini, yaralamadığını öne sürdü ve “Ufak bir arbede çıktı. Arbedede, kendilerinin doktor ve sağlık çalışanı olduğunu bilmiyordum. Arbede sırasında, vurup vurmadığımı bilmiyorum” dedi.
İbrahim Halil Dağ da üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve kimseye vurmadığını, hakaret ve tehdit etmediğini öne sürdü.
Doktor üniforması üzerindeydi
Baraş’ın vekili Ceylan, olay anında hekimin üniformasının üstünde olduğunu söyledi: “Doktor beyi hizmetli sandıklarını söylemişlerdir. Orada bulunan herkes öncelikle insandır. Ayrıca her çalışan bir sağlık çalışanıdır. Sanıkların ifadelerinde beyanlarında pişman olduklarını beyan etmişlerdir ancak tarafımızca duruşmada sanıkların pişman olduklarına dair bir davranış görmedik. Olay sonrasında da sanıklar hemen pişman olup müvekkilimi serbest bırakmamışlar, aksine eyleme devam etmişler ve araya başkalarının girmesi sonucu olay sona ermiştir.”
Bir sonraki duruşma 18 Ağustos’ta görülecek.