• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Denizlerin hikayesi e-fotoroman oldu: Aşk olsun çocuk

15/05/2022 14:38


ZEYNEP GÜVEN ÜNLÜ

[email protected]

İdamlarının 50’nci yıl dönümü sebebiyle, bu yıl Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak için çeşitli etkinlikler düzenlendi, eserler üretildi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaşayan sanatçı Ali Cabbar, bu yıla özel hazırladığı ‘Aşk Olsun Çocuk’ adlı e-kitabı isteyenin istediği yerde paylaşması için ‘dijital dünyaya’ bıraktı.

Bugünlerde Whatsapp gruplarında bir mesaj dolaşıyor: “Ölümünün 50’nci yılında Deniz Gezmiş’in hayatını anlatan e-kitap: Aşk Olsun Çocuk. Paylaşabilirsiniz. 25 bölümlük bir dizinin ilk bölümü. Her hafta yeni bir veya iki bölümü yayınlanacak.”


Mesaja eklenmiş e-kitabı yazan / tasarlayan Ali Cabbar’a, ‘Aşk Olsun Çocuk’un hikayesini sorduk.

Aşk Olsun Çocuk fikri nasıl belirdi, gelişti, olgunlaştı?

Proje, geçen senenin sonunda, Denizlerin 50’nci ölüm yıldönümü anısına küçük bir sanat kitabı hazırlama kararıyla başladı. O zaman İstanbul’daki bir sanat kitapları fuarına katılmayı düşünüyordum. Ama başladıktan sonra işin kapsamı ve çerçevesi değişti, gelişti. 

Deniz Gezmiş üzerine yazılmış çok kitap var. Bu nedenle, onun hayatını hem görsel hem de kavramsal olarak farklı bir bakış açısıyla yansıtmak istedim. Deniz’in 25 yıllık hayatını (1947-1972), o dönem dünyada ve Türkiye’de yaşanan olayların içine sarmalayarak, politik bir fotoroman şeklinde anlatmaya karar verdim. Benim için nostaljik bir tarih turu oldu. 

Yalnızca Denizleri değil çok daha büyük bir hikaye anlatıyorsunuz. O kapsama nasıl karar verdiniz?

Denizlerin on sene kadar gerisinden gelen bir kuşağın üyesiyim. 12 Mart döneminde ortaokul-lise öğrencisiydim. Deniz benim heyecanla izlediğim kahramanımdı. O dönemin radyo ve gazete haberlerinde gün be gün takip ederdim. Babamın TİP’li oluşunun ve 1965 mitinglerine beni de götürmesinin bu farkındalıkta etkisi vardı. Üniversitedeyse Deniz’le birlikte Mamak’ta yatan arkadaşlarının kurduğu örgütün önce sempatizanı, sonra üyesi oldum, 1980 darbesinin ardından tutuklandım.

Denizleri anlamanın, ancak onların çağını anlamakla mümkün olacağını düşünüyorum. Onların dönemini, o zamanki yaşımda takip ederken bende iz bırakan olayları öne çıkararak anlattım. İlgi duyduğum, edebiyat, sinema, spor gibi konulara, en az siyaset kadar yer verdim, çünkü Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da bunları takip ettiğini ve etkilendiğini tahmin ediyorum. 

Deniz Gezmiş, toplumsal hafızada bıraktığı yer açısından Türkiye siyaset hayatının en önde gelen üç-beş kişisinden biridir. Geride bir direniş mirası bıraktı. Bugün hala yaşayan ve umut vermeye devam eden bir direniş mirası… Gezi sırasında bile pankartlarda onun resmi vardı. O cesarete ve karizmaya sahip bir kişi, eğer yaşasaydı, sistem buna izin verseydi, bugün Türkiye için önemli bir lider olabilirdi. Kısa yaşamında yaptıklarının çok ötesinde bir kişilikti. 

Bu işi sanatınızın neresine koyuyorsunuz? Uyguladığınız tasarımda ya da kullandığınız yazı fontlarında neleri dikkate aldınız?

Bu kitabı ‘politik fotoroman’ olarak tanımlıyorum. Fotoroman formatını seçme kararımda ilk fotoromanın İtalya’da, Deniz’in doğduğu 1947’de çıkarılmış olması rol oynadı. Bir başka nedeni de fotoromanın 1950’li yıllardan 80’lere kadar popüler bir mecra oluşu. Deniz Gezmiş’in çocukluğundan son günlerine kadar eline aldığı her gazetenin sayfalarında ya da eklerinde muhtemelen bir fotoroman vardı. Ama ‘Aşk Olsun Çocuk’un o dönemin romantik fotoromanlarıyla paylaştığı tek şey ancak ‘aşk’ olabilir. Kitabı, Can Yücel’in, Deniz Gezmiş için yazdığı ‘Mare Nostrum’ şiirinin dizelerinden esinlenerek adlandırdım.

Kullandığım fontlarla ve çeşitli efektler uyguladığım görsellerle resimli romana uygun bir tarz yaratmayı hedefledim. Tasarım ilk önce sadece kitap formatındaydı. Daha sonra çevrimiçi yayımlamaya karar verince, telefon ekranlarında rahatça okunacak ikinci bir format daha geliştirdim.

Bu proje kavramsal çerçevesi açısından sanat çizgime uyuyor. Ben politik sanat yapıyorum ve anlatım yönü güçlü mecraları seviyorum. Dolayısıyla Aşk Olsun Çocuk bana oturan bir iş. Daha önce de belgesel özellik taşıyan sergilerim oldu. Mesela ‘Tipsiz’ Türkiye’nin siyasi partileri ve parti sloganları üzerinde yükselen bir projeydi. Bu kitap, onun devamı olarak görülebilir aslında. Türkiye’nin yakın tarihi beni her zaman ilgilendiriyor.

Parasız dağıtma, Whatsapp’tan dağıtma… Bunlara nasıl karar verdiniz?

Asıl amacım kitabı Denizlerin ölüm yıldönümü 6 Mayıs’a yetiştirmekti ama araştırma büyüdükçe, çok fazla kitap, yazı ve belge okumak zorunda kaldığım için geciktim. Yıldönümü anmaları başlayınca, güncelliğini kaybetmemesi için bölüm bölüm e-kitap olarak yayımlamaya karar verdim. Ücretsiz dağıtmakta sakınca görmüyorum. Ne kadar çok okunursa benim için daha iyi. Tüm seriler bittiğinde kitap olarak basılması da mümkün olabilir. Belki sonbaharda…

Nasıl tepkiler aldınız?

Tepkiler iyi. İnternet ve sosyal medya kolaylığıyla herkes paylaşmaya başladı. Ben yüz kişiye gönderdim ama onların paylaşmasıyla okur sayısı belki de on kat artmış olabilir. Biraz önce de söylediğim gibi ne kadar paylaşılırsa o kadar iyi.

Aşk Olsun Çocuk ağırlıkla Whatsapp gruplarından dağılıyor. Bu kanalla alamayanlar kitaba nasıl erişebilir?

Ali Cabbar

İsteyenler kitabı www.alicabbar.com web sitesinde okuyabilirler. Ya da, doğrudan kendilerine gelmesini istiyorlarsa, e-posta adreslerini [email protected] mailime gönderebilirler.

Filed Under: Sanat, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Fırsat eşitliği için ‘Bir Kare Bin Çocuk’

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), her çocuğun hayata eşit fırsatla … Devamı...

Tunca Nehri’nin debisi saniyede 5 metreküpe kadar geriledi

Edirne'deki Tunca Nehri'nin debisinde düşüş yaşanıyor. Hava … Devamı...

Nicky Minaj’ın kocasına bir yıl ev hapsi

ABD'de yaşayan rapçi Nicky Minaj'ın kocası Kenneth Petty bir yıl ev hapsine … Devamı...

Doktor Ekrem Karakaya’nın cenazesinde Bakan Koca’ya protesto

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Konya'da öldürülen doktorun memleketi … Devamı...

Onur Yürüşü’nde ‘tacizle’ suçlanan şube müdürü bu kez gazetecileri tartakladı

Geçen günlerde Onur Yürüyüşü’nde bir yurttaşa müdahale ederken 'taciz … Devamı...

Finlandiyalı kadın vekillerden ABD’li ‘kız kardeşleri’ne mesaj: Yalnız değilsiniz

Finlandiyalı kadın milletvekillerinden, kürtaj konusunda kısıtlamanın önünü … Devamı...

Britanya’da Başbakan Johnson, parti liderliğinden istifa etti

Britanya Başbakanı Boris Johnson'ın parti liderliğinden istifa edeceğini ve … Devamı...

Darphane 104 yıl sonra Reşat altını bastı: Amaç yoğun talebi karşılamak ve sahteleri önlemekmiş

Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, 'vatandaşların yüksek ilgisi … Devamı...

‘Caretta ebesi’ görev başında: Kaplumbağalara gönül verdim

Antalya'da yaşayan biyolog Fatih Polat, nesli tükenen caretta carettaların … Devamı...

Menderes ve Yenikent belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı

Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve Yenikent Belediye Başkanı … Devamı...

Silifke’de, zehirli kestane toplamak için daldılar
Kadın kütüphanesi ve vakfı kaygılı: Geri dönebilecek miyiz?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1710 gündür hapiste

YAZARLAR

Dört yaşındaki Afgan çocuğun bir ismi de vardı…

Murat Sevinç

Oyun büyük yeğen

Bahadır Kaynak

Neden bu kadar öfkeliyiz?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sedat Peker meselesi ve içine düştüğümüz sefalet

Levent Gültekin

Türkiye demokrasisinde siyasetçilerin halktan uzaklaşmaması mümkün mü?

Murat Sevinç

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

GÜNÜN 11’İ

Yılmaz Özdil: Peker’in iddialarını araştıracak savcı beklenirken, tam tersine…

Bercan Tutar: Erdoğan istediğini aldıkça Putin de kazanıyor

Abdurrahman Yıldırım: Karı realize etmenin zamanı

Uğur Dündar: AKP Türkiye’si, tipik bir ‘ister inan, ister inanma’ ülkesi

Ali Bayramoğlu: Tereddütsüz ‘Evet’ dedim, üç nedenle…

Can Ataklı: CHP oylarında ciddi bir kıpırdanma yok

Zeynep Gürcanlı: Türkiye hava savunmasındaki kritik iki unsurdan da yoksun

Esfender Korkmaz: AKP memur sendikalarını parçaladı ve sendika gücünü bitirdi

Barış Terkoğlu: İbni Haldun bugün yaşasa, Erdoğan’ın gazabından kurtulamazdı

Feray Aytekin Aydoğan: TÜİK’in kararttığı verilerin faili iktidardır

İhsan Çaralan: ‘Kazın artık bağırtmadan yolunması’nın mümkün olmadığı bir dönem

Araştırma: Rahim nakli yaptıranların yarısından fazlasının çocuğu oldu

Evi sallananlar, tüyleri diken diken olanlar: Gökyüzündeki ateş topu gündüz meteoru mu?

Elon Musk’ın üst düzey yöneticisinden ikizleri varmış

‘Friends’in yaratıcısı kendisiyle hesaplaşmaya devam ediyor: ‘Chandler’ın babasına’ baba dememeliydik

Mevsimlik işçinin tülbentle yaptığı mesai başladı

‘Stranger Things’ yıldızı uygulamadan tanıştığı eşi Lily Allen’a aşık olduğu anı anlattı

Aşırı doz D vitamini hastanelik etti

Mavi yüzgeçli orkinoslara ‘çipli’ takip

Sahnede bayılan Carlos Santana hastaneye kaldırıldı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi