Eski HDP lideri Selahattin Demirtaş, 104 gündür açlık grevinde bulunan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’le birlikte açlık grevindeki yaklaşık 320 kişi için Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi AKPM) üyelerine mektup gönderdi.
Aynı zamanda Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması amacıyla açlık grevine başlamıştı.
Güven, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018’de başlattığı açlık grevi eylemini 25 Ocak’taki tahliyesi sonrası evinde sürdürüyor.
104 gündür açlık grevinde bulunan Güven 3 Şubat’ta da kusma ve göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorlanma ve aşırı dikkat dağınıklığı nedeniyle hastaneye kaldırılmış ancak kendine geldiği zaman tıbbi müdahaleyi reddetmiş ve tekrar evine götürülmüştü.
Tutuklu bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Demirtaş ise açlık grevlerine dikkat çekmek üzere AP ve AKPM üyelerine bir mektup gönderdi.
Güven’le birlikte yaklaşık 320 kişinin Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla düzenli görüşmesi amacıyla açlık grevi yaptığına dikkat çeken Demirtaş söz konusu eylemin amacı doğrultusunda son bulması için Avrupalı siyasileri müdahil olmaya çağırdı.
Demirtaş’ın mektubu şöyle:
“Çok değerli parlamenter dostum,
Size, Türkiye’de yaşanan çok kritik ve yakıcı bir duruma dair kısa bir not iletmek istiyorum.
Türkiye Parlamentosunun bir üyesi olan, milletvekili arkadaşım Sayın Leyla Güven, bu mektubun kaleme alındığı tarih itibariyle 104 gündür açlık grevindedir. Onunla birlikte cezaevlerinde ve dışarıda yaklaşık 320 kişi de açlık grevini sürdürmektedir.
Arkadaşlarımın ölüm sınırına dayanan açlık grevlerinin tek talebi, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, barış ve diyalog ortamının egemen olması amacıyla Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ivedilikle son verilmesidir.
Bu haklı, hukuki ve meşru talep hem Türkiye’nin hem Suriye’nin hem de doğrudan Avrupa’nın güvenlik, huzur ve istikrarına somut katkılar sunabilecek gerçekçi bir taleptir.
Açlık grevindeki arkadaşlarım günden güne ölüm sınırına yaklaşırken, hükümetin bu önemli konuyu görmezden gelmesi durumun vahametini ve ciddiyetini arttırmaktadır. Barış ve demokrasi uğruna ölümü göze alarak açlık grevi yapan yüzlerce insan ve onları destekleyen milyonların çığlığını sizin de duyacağınıza inanıyorum. Bu konuda kamuoyu yaratılabilmesi, açlık grevlerinin bitirilmesi için bu meşru taleplerin bir an önce karşılanmasının sağlanması amacıyla elinizden gelen bütün imkânlarla destek olacağınıza yürekten inanıyorum.
Avukatlarım ve partim aracılığıyla sizlere ulaştırdığım bu mektup vesilesi ile bulunduğum cezaevinden sizlere sıcak selam ve sevgilerimi gönderiyor, güzel günlerde görüşebilmeyi umut ediyorum.”