ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinin önde gelen aday adaylarından Demokrat Hillary Clinton ve eşi eski başkan Bill Clinton’ın da Panama Belgeleri’nde adı geçen bazı isimlerle bağlantılı olduğu öne sürüldü.
Fotoğraf: Reuters
New York Post gazetesinin haberine göre başkent Washington DC’de yayın yapan McClatchy haber portalı, Hillary ve Bill Clinton’la ilgisi olduğu öne sürülen isimlerin, skandalın odağındaki Panama merkezli Mossack Fonseca’nın müşterisi olduğunu iddia etti.
Bu isimlerden birinin, Bill Clinton’ın finans direktörlüğü görevini yürüten ve aynı zamanda New York Belediye Başkanı Bill Blasio’nun da danışmanlığını yapan Gabrielle Fialkoff olduğu aktarıldı.
Clintonların vakıflarına bağışlar yaptılar
Belgelerde adı geçen ve Clinton’la bağı olduğu iddia edilen bir diğer isim de daha önce Clinton Vakfı’na 100 milyon dolarlık bağış yapan, maden zengini Kanadalı milyarder Frank Giustra. Bir diğer isim The Chagoury Group adlı şirket. Batı Afrika’da kurulu uluslararası firma, Clinton Global Initiative’in yürüttüğü bir miyar dolarlık bir projenin parçası.
Ne olmuştu?
Panama Belgeleri’yle, zengin ve muktedirlerin servetlerini gizlemek için çevirdiği dolaplar ortalığa saçılmıştı. Dünyanın önde gelen off-shore hizmetleri firması Mossack Fonseca’ya ait 11 milyondan fazla belgenin ‘sızdırıldığı’ skandalda adı geçen 140 şirketin, bir siyasetçi ya da kamu görevlisinin doğrudan ya da aileleri yakınlarıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı.
Müşteriler arasında eski ya da halen görevi başında 72 devlet başkanı ya da başbakan da bulunuyor.
Clinton daha önce skandalla ilgili “Bu davranışlardan bazıları açıkça yasadışı, kim ki herhangi bir yerde yasayı ihlal eder, yaptıklarından sorumlu tutulmalıdır” demişti.
Bernie’ye yarayabilir
McClatchy haber portalı, Clintonların isimlerinin doğrudan belgelerde yer almamasına rağmen bu durumun en çok, Clinton’ın başkanlık yarışındaki en yakın rakibi Bernie Sanders’a yarayacağını savundu.
Sanders daha önce de Clinton’ı, ‘Wall Street’in şişman kedilerinin müttefiki olan Washingtonlu zengin’ diye tanımlamıştı.