CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın medyaya yasadışı yollarla baskı uyguladığını belirterek, “Bir dikta yönetiminde, bir sivil darbe yönetiminde her türlü baskıya rağmen direnen kalemini satmayan bir medyamız var. 12 Eylül askeri darbesinde bile bu kadar ağır bir tablo görmedik” dedi.
Partisinin genel merkezinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla ‘Türkiye’nin medya gerçeği’ başlıklı toplantı düzenleyen Kılıçdaroğlu, yasama, yürütme ve yargıda olumsuz bir şey olduğunda kamuoyuna medyanın duyurduğunu belirterek, “En önemli ve güçlü denetleme organının medya olduğunu 21’inci yüzyılda akıl sahibi herkes kabul etmektedir” dedi.
Yasama, yürütme, yargı gibi medyanın da vesayeti kabul etmeyeeceğini belirten Kılıçdaroğlu, kamu görevi yapan basın mensuplarının haklarının ve haber verme özgürlüğünün Anayasa ve yasalarla garanti altına alındığını ancak Türkiye’de gerçeklerin farklı olduğunu söyledi.
“Medya gerçekten de dördüncü güç olarak kendisini orataya koyuyor mu? Yürütme organı medyanın önündeki engelleri kaldırıyor mu” sorularını yönelten Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “2020 yılında 479 kez hakim karşsına çıkarılıyorsa orada sorunumuz var demektir. 78 gözaltı, 25 tutuklama, 17 darp ve tehditle karşıkarşıa kalıyorsa orada sorunumuz var demektir. 68 gazeteci hala hapishanelerdeyse orada oturup düşünmek lazım. Bir dönem dünyanın en büyük hapishanesi Türkiye’deydi. Gazeteler ilan ambargosu, yayın karartma varsa yine oturup düşünmek lazım. “
Yüzlerce gazetecinin işsiz kaldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bir yıpranma hakkınız var o hak da elinizden alındı. Yeniden Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız” dedi.
‘Basın İnfaz Kurumu’
Basın İlan Kurumu’nun doğru haber yaptığı için beş gazeteye ceza kesip ‘Basın İnfaz Kurumu’na dönüştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, ‘bir ülkenin sözde cumhurbaşkanı’ diye niteleyerek isim vermeden atıfta bulunduğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözcü gazetesiyle ilgili sarfettiği, “Ben o gazeteyi okumuyorum. Siz de para verip okumayın” dediğini anımsattı.
“Orada medya üzerindeki baskı ve vesayeti bir düşünün. Sıradan biri söylemiyor devletin tepesindeki zat bunu diyor” diyen CHP lideri bunun Cumhuriyet tarihinde ilk olduğunu vurguladı.
İstifa eden eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden ayrlışının 27 saat süreyle 1775 radyo ve TV kanalı tarafından haberleştirilemediğini anımsatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Bunların olduğu bir ülkede medya baskı altındadır. Haberi görüyorsunuz, yaşıyorsunuz ama sizin çalıştığınız kuruluşlarda yer almıyor. Neden? Çünkü iktidar istemiyor. İktidar bunları yapıyorsa yasadışı yollara başvurarak ve devletin kurumlarını kullanarak, yasa dışı yollardan yapıyor. Üç kanaldan yapıyor. Biri Basın İlan Kurumu. Bu kurum ne zamandan beri birilerinin çiftliği oldu? İkincisi RTÜK talimat üzerine görev yapıyorlar. Üç medya sahiplerine vergi denetimi üzerinden baskı.”
Kılıçdaroğlu’nun iktidara geldiklerinde uygulayacaklarını belirttiği, medyanın özgür olmasının önünü açacak 10 maddeyi de sıraladı:
1- Basın patronunun başka alanda işi olmamalı
2-Dağıtım ortak bir şirketle yapılmalı
3- Basında sendikalaşma zorunlu olmalı
4- RTÜK yeniden yapılanmalı
5- Hiçbir gazeteci gazetecilik faaliyetinden kaynaklı iddialarla tutuklanmamalı
6- Basın İlan Kurumu internet medyasını da kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılmalı. İzlenme trafiği, tiraj bağımsız kuruluş tarafından izlenmeli.
‘Devlet basın kartından elini çeksin’
7- Evrensel kriterlere uygun rating ölçüm sistemine geçilmeli
8- Basın kartı bir kurul tarafından verilmeli. Devlet bu alandan çekilmeli. Kimin gazeteci olduğuna devlet değil gazeteciler karar vermeli
9- Sansür yasaklanmalı
9- Sosyal medyada yayınlanan haberlerle ilgili teyidi sağlayan mekanizmalar oluşturulmalı
“Bu gününüzü kutlamak isterdim ama yaşananları siz de biliyorsunuz. Umuyorum gelecek 10 Ocak’tan itibaren daha güçlü bir medya, vesayetten uzak, gazetecilerin kıdem tazminatlarını alabildikleri bir Türkiye’yi hep beraber oluşturacağız” diyen Kılıçdaroğlu herkesin gazetecilere teşekkür etmesi gerektiğini söyledi.