Dünya genelinde tutulan kistik fibrozis hasta kayıt programlarına göre ABD’de yüzde 54,6, Avrupa’da yüzde 51,3 olan yetişkin hasta oranı Türkiye’de yalnızca yüzde 7. Bunun en önemli nedeni, hastaların yeni jenerasyon ilaçlara erişememesi.

Kistik Fibrozis Derneği (Kifder) artık 8 Eylül tarihini ‘Kistik Fibrozis Farkındalık Günü’ olarak kutlayacak. Türkiye’de kesin sıklığı bilinmemekle birlikte yaklaşık her altı bin kişiden birinde genetik ve ölümcül bir hastalık olan kistik fibrozis görülüyor.
Dernek başkanı İlknur Görgün’ün verdiği bilgiye göre, bu hastalıkla doğan bebeklerin tedavi süreçleri ömür boyu devam ediyor. Halen tedavisi süren 3 bin 500 hasta var.
Görgün, şunları dedi: “Bununla birlikte, kistik fibroziste ortalama yaşam sürelerinin ve yaşam kalitesinin dünya genelinde her geçen yıl arttığına şahitlik ediyoruz. Bu artışın en önemli nedeni, kistik fibrozis tedavisinde çığır açan modülatör diye sınıflandırılan ilaçlara erişimin sağlanmasıdır.”
Sadece SGK’ya dava açan ilaca kavuşabiliyor
Kistik fibrozis için yurt dışında kullanılan mutasyon ilaçları, buradaki hastalar ve aileler için büyük bir umut oldu. 21 Ekim 2019’da ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan üçlü kombinasyon modülatör tedavi olan elexacaftor, tezacaftor, ivacaftor isimli ilacın klinik çalışmaları heyecanla karşılandı.
Altı yaş üstü ve DeltaF508 mutasyonu taşıyan kistik fibrozisli hastalarda; solunum fonksiyon testlerinde anlamlı iyileşme, terdeki tuz konsantrasyonlarında, hastaneye yatış gerektiren akciğer alevlenmelerinde büyük oranda düşüş sağlandı. Yaşam kalitesinde yüksek derecede iyileşme oldu.
Ancak Türkiye’de bu mutasyon ilaçları geri ödeme kapsamında değil. Görgün tedavide yaşanan sorunu şöyle anlattı: “Biz de aileler olarak dava açıp ilaca erişmeye çalışıyoruz. Çünkü ilaçsız geçen her an, çocuklarımız ölüme bir adım daha yaklaşıyor. Mahkeme kararıyla ilaca erişim hakkı kazanmış olsak da bu yöntem bizlerin tercih ettiği bir yöntem değildir. İsteğimiz bu ilaçların bir an önce geri ödeme kapsamına alınması. İlaç tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle ilaç kullanımları kesintiye uğrayan hastalarımızın sağlığından endişeliyiz.”
Hasta ve yakınlarının dava sürecinde de mağdur oluyor. Son zamanlarda dava açanlara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen borç bildirimleri bunlardan birisi. Görgün, şöyle konuştu: “Hiçbirimiz böyle bir ödemeyi yapabilecek maddi güçte değiliz. 2012 yılında ilki kullanıma sunulan modülatör ilaç olan ivacaftor ve 2019’da onay alan elexacaftor + tezacaftor + ivacaftor kombinasyonunun hasta bazlı ödeme sistemi yurt dışı ilaç listesi EK4C’ye alınması ve mutasyonu uyan hastaların ilaca erişiminin sağlanması için gereğinin yapılması konusunda yasa koyucularla olan görüşmelerimize ve bu konuda gündem yaratmaya devam edeceğiz.”