Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Perşembe akşamı Meclis’ten geçirdikleri kanun değişikliğiyle Devlet Denetleme Kurulu’na denetleme yaptıkları kurumda istedikleri kişiyi görevden alma yetkisi verdiler.
Devlet Denetleme Kurulu doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlı. Başkanını ve üyelerini cumhurbaşkanı atıyor. Ve cumhurbaşkanının isteği üzerine kamu kurum ve kuruluşlarında inceleme yapabiliyor.
İşte bu kurumun üyesi veya denetçisi bundan sonra isterse inceleme yaptığı kurumdaki herhangi birini “görevden uzaklaştırabilecek.”
İşin ucu nereye kadar varacak derseniz elbette belediyeler, meslek kuruluşları yani barolar, tabip odaları, ticaret ve sanayi odaları, esnaf ve sanatkar odaları, kamu kaynağı kullanan vakıflar, sendikalar, devlet ve vakıf üniversiteleri de var işin içinde…
DDK üyesi ya da denetçisi bu kurum ve kuruluşlarda inceleme yaptığı sırada istediği herhangi birini görevden uzaklaştırmak için “Denetlemeler sırasında denetimi güçlendiren veya engelleyen davranışlarda bulunuyor”, “Görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılıyor”, “Suç delillerini karartacağı anlaşılıyor” ya da “Kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülüyor” dese yeterli.
CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı başvuru sonucu bu kanun değişikliği iptal edilmezse Saray, dikensiz gül bahçesiyle gidecek sandığa.