3. İkame politikaları: Bunu bir tür devletleşme süreci olarak da tanımlayabiliriz. Cemaat güçlendikçe ve muhtemel ortaklarının çıkarları gerektirdikçe başta dış politika, Kürt politikası olmak üzere uyuşturucu, mafyayla mücadele dahil çeşitli konularda alternatif siyasetler üretmeye başladı. Bunları kendi kadroları eliyle uyguluyor, ayrıca aynı kadrolarla hükümetin politikalarını etkilemeye ve gerekirse baltalamaya çalışıyorlardı. 7 Şubat MİT krizi cemaatin hegemonya ve ikame politikalarının bir sonucuydu.
Bu tabloyu görmezden gelmek mümkün müdür? Bu tabloyu görmek otoriterleşme, yolsuzluk tartışmalarını ve meselelerini bir kenara itmek anlamına neden gelsin?
Ve asıl soru: 14 Aralık’ta yapılan tüm demokratik görüntü bozukluğuna ve usül hatalarına rağmen soruşturma bundan ne kadar bağımsızdır dersiniz?
14 Aralık’a dair “hak ve özgürlükleri hedef alan, basın özgürlüğünü yok etmeyi amaçlayan son saldırı…” ibaresinin yer aldığı bir aydın bildirisi okudum dün… Birileri fena halde yanılıyor ama kim?