Ekonomi yönetimi sık sık yaptığı gibi herhangi bir konuda bir hedef mi belirledi; siz bu hedefin tam tersine bahse girin, kazanırsınız.
Temel ilke bu! Söylenenin ya da taahhüt edilenin aksine oynamak.
Bakın örneğin enflasyon… Nasıl düştü değil mi! Dün yazdık, geçen yıl eylülde o ilk düğmeyi yanlış iliklemeden önce yüzde 20’nin altındaki oranı yüzde 60’ın üstüne çıkardık. Yani çıkardılar! Ama bugünler de iyi günler, daha önümüzde yüzde 70’ler, 80’ler var.
Oysa Maliye Bakanımıza göre şimdiye kadar yüzde 50’yi geçmeyen pik oranı çoktan görmüş olmalıydık. Aslında o pik oranı gördük ve yanından öylesine hızlı geçtik ki fark etmek bile pek mümkün olmadı.
Siz bahsi seven biri olsaydınız ve enflasyonun düşeceği söylendiğinde artışa yatırsaydınız paranızı, kazançlı çıkardınız.
Ve çok iddialı olunan başka bir gösterge… Dış ticaret ve cari denge…
İhracatı artıracak, böylece dış ticaret açığını azaltacak, sonuçta cari açık sorununu geride bırakacaktık; falan, filan! Bu vaade yatırım yapmışsanız, kaybettiniz.
Çünkü söylenenin, gerçekleşeceği ileri sürülenin tam tersi oldu.