Zaten Serdar Sertçelik, bu iddiaları yurtdışına kaçtıktan sonra Alman İstihbaratı’yla ilişkisini itiraf eden gazeteci Erk Acarer’le yaptığı yayında öne sürmüştü. Tek yanlı bir iddiaydı. Ancak polis şefleri, Serdar Sertçelik’le yaptıkları telefon görüşmelerini kayda almışlar. Telefon görüşmesinin kayıtları incelendiğinde Serdar Sertçelik’ten AK Partili siyasetçilerin isimlerini eklemesi yönünde bir konuşma tespit edilemedi. Bu durumda darbe iddiasını ortaya atanlara ‘ne oldu’ diye sormak gerekmez mi?
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, “Söz konusu ses kayıtlarında ekleme ve çıkarma gibi işlem yapılmamıştır” deniliyor.
Görüşmelerde devlet memurluğuyla bağdaşmayacak davranışlarda bulunulduğu ifade ediliyor. Raporda, Serdar Sertçelik’in baskı ve tehditle gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinin yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasına yer verilmiş.
“Serdar Sertçelik’in Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili yürütülen soruşturma sürecinde baskı ve tehditle şahsın gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinde yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yakalama, gözaltına alma ve ifade alma işlemlerinin mevzuata uygun olarak gerçekleştiği kanaatine varılmıştır” deniliyor.
Zaten polis şefleri darbe amacıyla cunta oluşturma suçunu düzenleyen TCK 316. maddeden tutuklanmadılar.
Geldiğimiz noktada polis şeflerinin mafyayı kullanarak AK Parti’ye yönelik bir darbe girişiminde bulunduğu iddiası savcılık ve müfettişlerin yaptığı soruşturma sonucunda tespit edilemedi. Ama mafyanın AK Parti’ye operasyon çekmeye çalıştığı iddiası geçerliliğini koruyor.
Bu olayın üçüncü halkasını ise Ayhan Bora Kaplan’la ilgili dava oluşturuyor. Bu gelişmelerin en çok Ayhan Bora Kaplan’a yaradığı anlaşılıyor. Gizli tanıklar ifadelerini geri çekti. Müştekilerden vazgeçenler oldu. Ayhan Bora Kaplan’ı yurtdışına kaçmak üzereyken Esenboğa Havaalanı’nda yakalayan polis şefleri ise medya tarafından bilinçli bir şekilde linç edildi. Neredeyse mafya liderini neden yakaladınız diye sorguya çekilmedikleri kaldı. Sonuç itibarıyla bu durumda Ayhan Bora Kaplan’ın morali tavan yaptı. Özgüveni yerine geldi. Öyle ki, hâkime “Bir tanem” diyecek seviyeye ulaştı.
Artık mahkemenin vereceği ara kararla tahliye edilmeyi bekliyormuş.
Ayhan Bora Kaplan’ı yakalayan polisler tutuklanmışken, Ayhan Bora Kaplan bir de tahliye olursa operasyon amacına ulaşmış olur.